Ülkücüleri vuran silah ülkücülerde çıktı
Abone olDönemin Cumhuriyet Başsavcısı Ertem Türker'in yıllar sonra yaptığı açıklamalar, kirli senaryoyu deşifre edecek nitelikte.
Çorum olaylarını soruşturan dönemin savvısı Türker 32 yıl sonra
konuştu: "Sağcılarla solcuları vuran silah aynıydı,
balistik kayıtları arşivde."
Alevî-Sünnî çatışması çıkarmak için planlanan Çorum olaylarını soruşturan dönemin Cumhuriyet Başsavcısı Ertem Türker, 32 yıl sonra Zaman gazetesine konuştu. Manşete taşınan Türker, "Aynı silahın hem sağcının hem de solcunun eline verildiğini tespit ettik."diyor.
Şu anda İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne bağlı Adalet Meslek Yüksekokulu'nda hukuk dersleri veren emekli Cumhuriyet Başsavcısı Türker'in çarpıcı açıklamaları şöyle:
ÇORUM BİR SAHNEYDİ
"Silahların balistik muayenesini istedik. Kitleleri birbirine
düşürmek için bir senaryo kurgulanmış ve aynı silah hem sağcıların
hem de solcuların elinde kullanılmıştı. O dönem sıkıyönetim olduğu
için yargılamalar Erzincan Sıkıyönetim Mahkemeleri'nde görülüyordu.
Biz sadece soruşturmaları yapıyor, delillerimizi topluyorduk. Ama
yargılama ve mahkeme olarak bağlı bulunduğumuz bölge itibarıyla
belgeleri Erzincan Sıkıyönetim Mahkemesi'ne gönderiyorduk. Davaları
Askeri Yargıtay sonuçlandırdı. Erzincan Sıkıyönetim Mahkemeleri'nin
elindeki belgeler o mahkeme dağıldıktan sonra nereye gönderilmişse
balistik incelemeleri de orada olmalı.
Sıkıyönetim mahkemelerinde olaylar basit adi bir olay gibi yargılandı. Hâlbuki bunların hepsinin birleştirilerek tek bir dava olarak görülmesi gerekirdi. Büyük bir oyun oynandı. Sağcılardan dindar kesimi, solculardan da Alevi kesimi kullandılar. Çorum olayları, üzerine sosyolojik-pedagojik kitaplar yazılacak bir faciadır. Namaz kılana gerici dedik, sol elini kaldırana komünist! Çorum bir sahneydi. Orada bir tiyatro eseri sahneye konuldu."
ÜLKÜCÜLERİ VURAN SİLAH, ÜLKÜCÜLERDE ÇIKTI
Çorum olaylarında avukatlık da yapan Sadık Eral'ın söyledikleri de Ertem Türker'i doğrular nitelikte. Olaylar sırasında vurulan isimlerden biriydi: "O dönem Milli Güvenlik Konseyi kararlarında Aleviler iç tehdit olarak görülüyordu. O zamanki toplum mühendisleri sol kesime veriyor silahı, kullandırıyor sonra da sağ kesime veriyor aynı silahı. Alevi kültürünü asimile etmeye çalıştılar. Bunun için de insanların dinî inançlarını kullandılar. Olaylarda hayatını kaybeden ülkücü Yahya Baran, sol kesimin olduğu bölgede öldürüldü. Ancak Baran'ın da aralarında bulunduğu gruba ateş açan silahlardan biri daha sonra ülkücü dernek olan İşçiler Birliği Başkanlığı'nda bulundu. Bugün her şeyin farkındayız. Her iki tarafa da silahları veren aynı eldi. Artık oyuna gelmeyeceğiz, bu acıyı birlikte dostluğa dönüştüreceğiz. Olayların başladığı yere barış ve kardeşlik anıtı dikilsin istiyoruz."
SİLAHLARI NEREDEN ALDIĞIMIZI
SORMUYORLARDI
Çorum olaylarında hayatını kaybeden ülkücü Yahya Baran'ın kardeşi Adnan Baran da ilginç iddialarda bulunuyor: "Aynı silahla hem sağcıyı hem solcuyu öldürttüler, doğru. O dönem benim silahımın balistik incelemesi yapılmadı. Belki benim silahımla da bazı ülkücüler öldürülmüş olabilir. Çorum'da iki polis öldürüldü, biri yaralandı. Sonrasında abimler öldürüldü. Polisleri öldüren silah benim suç ortağımda yakalandı. Saldırılarda kullanılan silahların askerî mühimmat olduğu tutanaklarda var. Bize savcılıkta silahları nereden aldınız diye sormuyorlardı. Bir şeyler sorarken bir şeyleri öğrenmek için değil, üstünü örtmek için soruyorlardı."