Ülkücüler'den tahliye isyanı
Abone olYargıtay'ın, DEP'in tutuklu milletvekillerini salıverme kararına en sert tepki, Ülkü Ocakları'ndan geldi. Başkan Alişan Satılmış, kararı alkışlayanları topa tuttu.
İşte Ülkü Ocakları'ndan gelen yazılı açıklamanın tamamı: Kıblesi
Avrupa Birliği ve Amerika olanlar, sembolleştirdikleri PKK'lı Leyla
Zana ve cezaevinde yatan diğer DEP eski milletvekillerini nihayet
tahliye ederek, dayatmalar karşısında bir kez daha boyun
eğmişlerdir. AKP'nin taviz üzerine gelişen Avrupa Birliği
ilişkilerinin yarattığı atmosferi çok iyi değerlendirenler,
aylardır Leyla Zana ve diğerleri adına oluşturdukları gündemi,
kendi istek ve arzularına yönelik zaferle sonuçlandırmışlardır.
Avrupa Birliği sürecinde adeta ön şartlardan birisi olan Leyla Zana
ve DEP'lilerin özgürlüğü, AKP iktidarı ve muhalefet partileri
tarafından sevinçle karşılanan bir hadise olmuştur. PKK'lı
etiketlerinden hiçbir zaman sıyrılmamış ve bu kimlikleri ile
sürekli övünmüş kişilerin cezaevinden tahliye edilmesi, birçok
çevreyi bayram havasına sokmuştur. " Avrupa Birliğine bahane
bırakmayacağız" anlayışı ile bölücüleri baştacı eden AKP iktidarı,
DEP'lileri adeta törenle cezaevinden çıkarmıştır. Avrupa Birliğinin
özel ilgisi, medyanın yoğun ısrarı oluşunca, Leyla Zana ve
diğerleri için kurtuluş yolu açılmış oldu. Türk Devletini
yönetenlerin tahliye sonrası yaptıkları yorumlar ise Leyla Zana ve
diğerlerinin sanki bölücülükten değil, vatan kahramanlığından
yargılanıp, ceza aldıkları gibi bir sonucu doğurmuştur. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Ülkemizin barışı ve huzuru için hayırlı
olsun' ifadeleri de ya içerden çıkanları tanımaması ya da yaşadığı
sevincin ölçüsünü göstermektedir. Türkiye'yi çiftlikleri gibi
görüp, kime sahip çıkılacağına, kime çıkılmayacağına, hangi
yasaların çıkacağını bir bir dikte ettiren Avrupa Birliği, bölücü
örgütün mensubu olarak yargılanan DEP'lileri AKP köprüsü ile
kurtararak, siyasallaşan Kürtçülük noktasında, diplomatik militan
olarak kullanacaktır. Avrupa Birliği'nin kucağına oturularak
hazırlanan yasalarımızın ortaya çıkardığı garabet işte budur.
Hiçbir vatansever için yapmayacakları yasal kıyağı,
"demokrasi,özgürlük" adı altında bölücü örgüt üyeleri için
yapmışlardır. Avrupa Birliği hayali için Türkiye'nin bütün koruyucu
sigortalarını ortadan kaldıran ve bölücüleri baş tacı eden AKP,
yaptıkları ve ilerde yapacakları ile kimden yana olduğunu net bir
şekilde göstermiştir. Bugün ,Avrupa Birliği istedi diye,
cezaevinden PKK'lıların yaptığı törenlerle çıkartılan kişiler için
zafer çığlıkları atılıyorsa, bunca şehidi, bunca gaziyi niçin
verdik, bu kadar acı yüklü bedeli niçin ödedik? Türkiye, kendi
milli iradesini ve bağımsızlığını tamamen kaybetmek üzeredir. AKP
iktidarı, ülkeyi adım adım federasyona doğru sürüklemektedir.
PKK'nın yıllardır kan ve vahşet temelinde istediği talepleri bugün
bu iktidar tarafından bir bir gerçekleştirilmektedir. Azgınlaşan
talepleri ise gün geçtikçe artan bölücü-Kürtçü çevrelerin Leyla
Zana ve diğer eski DEP'lilerle yaşadıkları zaferin dümenini
şimdi,İmralı'daki eşkiya başının kurtarılmasına çevirmişlerdir.
Avrupa Birliği sürecinde ısınacak yeni gündem bu olacaktır. Amerika
Birleşik Devletlerinin ve Avrupa Birliği'nin taleplerini,
dayatmalarını ilahi bir emir gibi algılayan AKP iktidarı,bu konuda
da kendi üzerine düşeni yapacaktır (!) Türk milleti; ABD,AB ve AKP
işbirliği içinde tehlikeli bir süreci yaşamaktadır. Yaşanan acı
gerçekler göstermiştir ki; Türk milleti üzerinde ciddi oyunlar
oynanmaktadır.Yüce Türk milletini, gelişen olaylar karşısında milli
refleksi kuşanmaya ve duyarlı olmaya davet ediyoruz.