Ülkücüler Kılıçdaroğlu u böyle dövmüş!

Abone ol

CHP yeni lideri Kemal Kılıçdaroğlu, üniversite öğrencilik yılarında ülkücülerden çok fena dayak yemiş...

İNTERNETHABER.COM - Habertürk'ten Saliha Çolak'ın hazırladığı "Gandi Kemal'in Yaşam Hikayesi" adlı yazı dizisinde Kemal Kılıçdaroğlu'na dair ilginç  anılara yer veriliyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile üniversiteli yıllarda sınıf arkadaşı olan Kemal Kılıçdaroğlu, bir solcu öğrenci olarak kasırgalı yıllardan nasibini almış.

İşte 'sol görüşlü öğrenci' Kılıçdaroğlu'ndan o yıllara ait bir kesit:

DEVLET BAHÇELİ SINIF ARKADAŞI

Kılıçdaroğlu'nun sınıf arkadaşları arasında ilginç bir başka isim daha yer almış; MHP Lideri Devlet Bahçeli...

Kılıçdaroğlu o günleri şöyle anlatıyor:

"Devlet Bahçeli ile aynı sınıftaydık. O günlerde de saygın bir kimliği vardı ülkücüler arasında. Kantine girdiğinde hepsi ayağa kalkardı. Eylemlere falan da katılmazdı. Lider yapısını herkes görüyordu...."

ÜLKÜCÜLER'DEN YENİLEN DAYAK

1968 kuşağının sol görüşlü bir üniversitelisi olarak Sosyal Demokrasi Dernekleri Federasyonu Bilim Kurulu'nda görev almış. Belki o günlerden kalan bir misyonla, sohbetimiz sırasında birkaç kez "CHP Bilim Kurulu'nu öncelikli olarak harekete geçireceğim" sözleri de bir özlem olsa gerek. Kemal Kılıçdaroğlu'nun örgütçü kimliği bununla da kalmamış.

Toplumsal ve Kültürel Eylemler Derneği Başkanlığı görevini üstlenmiş; ögrenci eylemlerinin içinde aktif rol almış.

Sakin kişiliğine rağmen birçok solcu gibi ülkücü  dayağını tatmış.

Kılıçdaroğlu o günü şu sözlerle aktardı:

"Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nin önünde eylem vardı. Biz de kalktık. Sonra Ulus'a doğru yürürken arkamdan iki kişi geldi. Kültür Bakanlığı'nın arkasında Ticaret Turizm Yüksek Öğretmen Okulu vardı. Oranın kantinine götürdüler beni. Kimliklerimi aldılar, sorular sordular. 'Baban ne iş yapıyor?' dediler. Tapu memuru olduğunu söyleyince, 'Ha yani topraksıs köylüye toprak dağıtıyor?' dediler. O zaman topraksız köylüye toprak dağıtmayı solcular savunuyordu; onlar karşı çıkıyordu. Bakanlık binasının arkasında çamurlu bir yol vardı. Beni oraya götürdüler. Postallarla vuruyorlar; tekme tokat. Hiç beklemiyorum tabii. O zamana kadar hiç böyle bir şey yaşamadım. O sırada karşı binanın camından bir adam çıktı. 'Utanmıyor musunuz bir çocuğu aranıza almışsınız dövüyorsunuz...' diye bağırdı. Ben de o arada ellerinden kaçtım. Hacettepe'ye gittim dikiş attılar. Polis sordu, tabii tanımıyorum kim olduklarını bilmiyorum. Daha sonra Akademi'de bir arkadaş vardı ülkücü; adı Özdemir; o kendi arkadaşları arasında araştırmış, 'iyi çocuktur' demiş. Benden aldıkları kimliklerimi geri alıp getirdi. Özdemir ile sonraki yıllarda da görüştüm.

Günün Önemli Haberleri