Ülkücüler Hazreti Ali'sini arıyor!
Abone olReferandumda 'Evet' oyu kullanan Ülkücüler esas rakiplerinin Gülen cemaati değil AK Parti olduğunu söylüyor...
İNTERNETHABER.COM-Referandumun sonuçlarını değerlendiren
MHP hareketinin küskün ülkücüleri asıl rakiplerinin Gülen cemaati
değil AK Parti olduğunu söylüyor. Şu cümleler çok çarpıcı: Ali
çıkmadığı için biz Yezit'e yezit diyemiyoruz...
MHP'nin referandum yenilgisini araştırmak üzere 6 bölge ve 15 ile
giderek araştıran Hilmi Hacaloğlu ve Kemal
Can ikilisinden çok çarpıcı tespitler geldi. Milliyet
Gazetesi'ne hazırladıkları 'Referandumdan Seçime: Tasfiye
mi Diriliş mi?' başlıklı yazı dizisinde ülkücü tabanın
titreşimlerini yansıtan ikili bu sabah NTV'de Ruşen
Çakır'ın sunduğu 'Yazı İşleri' programına konuk oldu.
Ruşen Çakır'ın sorularına yanıt veren Can-Hacaloğlu ikilisinden
kuşatıcı tespitler geldi. İşte o diyaloglar...
Ruşen Çakır: Kimlerle konuştunuz?
Hilmi Hacaloğlu: Ülkücülerle konuştuk, bağımsız
ülkücülerle konuştuk, muhalif ülkücülerle konuştuk.
Ruşen Çakır: Bağımsız ülkücü sözünü sayın Bahçeli sevmiyor
değil mi özellikle...
Hacaloğlu: Evet sevmiyorlar ama sürecin biraz
dışında kalmış küskün ülkücülerle konuştuk. Aslında daha çok MHP
içinde kalanlarla temas etmeye çalıştık. İl yönetimlerinin dışında
kalanlar kendilerini sürecin dışında hissediyorlar. Ancak bunlar 31
Ekim'deki Güçbirliği toplantısından büyük beklentileri var...
Ruşen Çakır: Sizin yazı dizinize gelen e-postalarda ülkücü
taban kendilerine yönelik bir komplonun olduğunu dile getiriyorlar.
Bu komplonun bir ayağı AKP bir ayağı ise dış güçler olarak
görülüyor. Bir de tabi okyanus ötesi olarak tabir edilen Fethullah
Gülen görülüyor. Siz gezdiğiniz yerlerde doğrudan üst düzey MHP
yöneticilerle de konuştunuz. Bütün bu komplo tespiti hepsi
tarafından paylaşılan bir şey mi?
Kemal Can: Evet bir kısmı çok samimi olarak buna
inanıyor. Bunun referandumla sınırlı olmadığını uzun süredir MHP'ye
karşı yapılan bir operasyon olduğuna inanılıyor. Bir de fire
verilen şehirlerdeki MHP'li yöneticilerde bunun elverişli bir
savunma aracı olduğunu düşünenler var. Ama genel olarak MHP'nin
resmi söyleminde bu operasyon meselesi çok ciddi olarak yer
tutuyor.
ALİ ÇIKMADIĞI İÇİN YEZİT'E YEZİT DİYEMİYORUZ
Hacaloğlu'nun bu soruya verdiği yanıtı okumak için ikinci sayfaya
geçiniz...
Hilmi Hacaloğlu: Evet böyle düşünenler çok var. Bu
referandum ülkücü camiada çok enteresan çıkışlar meydana getirmiş.
Bir grup 'Ben 12 Eylül'le hesaplaşmak istiyorum.
Referandumu bunun için fırsat gördüm. Bunun için bizi düşman ilan
ettiler' diye konuşuyor. Hakaretlere maruz kaldığı için
kırgın olan büyük bir kitle var. Bu kitle şöyle bir şey söylüyor:
Ali çıkmadığı için biz Yezit'e Yezit
diyemiyoruz... Bu kitle aslında şunu söylemek
istiyor, biz 'evet' verdik ama bizim asıl
meselemiz AKP ile... Fakat MHP milli siyaset damarını iyi
okuyamadığı için bunun altını ideolojik olarak, entelektüel olarak,
yapısal olarak dolduramadığı için biz kendi tavrımızı
gösteremedik.
CHP İLE AYNI FOTOĞRAFTA YER ALMAK!
Bir ülkücü grup da, şöyle düşünüyor: Bizim Hayır
vermemiz doğruydu ama CHP'yle aynı resmi vermemiz çok yanlıştı.
Özellikle doğuda anoduluda bunu çok net gördük. Ordu, Giresun ve
Samsun'da CHP'yle aynı resmi vermek insanları rahatsız etmiyor.
Fethullah Gülen meselesinde teyp kapandığı zaman, biz eğer iktidara
yürürsek Fethullah Gülen cemaatiyle birlikte yürüyeceğiz. Zaten
1999 seçiminde bunu gösterdik. Bizim Gülen cemaatiyle aramızda
mesele olması çok makul bir şey değil. Böyle bir rüzgar eserse
genel merkez de Fethullah Gülen'i ötekileştirmeyecek. Çünkü aynı
hassasiyetleri paylaşıyoruz. Erzurum'da partinin eğitimci
kadrosundan biri şunu söylüyor: MHP ile Fethullah Gülen cemaati
arasında şöyle bir geçişkenlik var.
ÜÇLÜ FORMÜL: İDEAL, İKBAL VE İSTİKBAL
80 öncesinde ya da 90'ların başında gençler Ülkü Ocakları'nda
kendini bulurken hem ideal, hem ikbal hem de istikbal diyorlardı.
Bu Turan ve Kızılelma hedefiydi. Orada olduğunuzda sırtınızın yere
gelmemesiydi bu. Fethullah Gülen'le beraber hareket bu tarafa
kaydı. Gelen kendisini Orta Asya'da, Afrika'da tanımlayarak Türk
bayrağını ve müslümanlığı oralara taşıma ideali ortaya koydu. Bu
hareketin içinde olacaklara da bir istikbal; yani gelecek burada
dedi ve de bir ikbal verdi. İkbal de okullar gelecek ve birtakımy
erlerde çalışma durumu. Dolayısıyla MHP'nin genel merkezindeki
rahatsızlık bundan kaynaklanıyor. Kendilerinin bıraktığı, çekildiği
siyasi zemini Fethullah Gülen hareketi bir biçimde dolduruyor.