Ülkücüler Arınç'ı neden seviyor?
Abone olAnayasa paketini destekledikleri için Bahçeli'nin 'Kendinden menkul zavallılar' diye nitelendirdiği ülkücülerin Bülent Arınç'la çok ilginç bir bağları var.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, 12 Eylül darbesi ardından
cezaevinde işkencelere maruz kalan ülkücülerin Anayasa paketini
desteklemeleriyle ilgili yaptığı 'Kendinden menkul
zavallılar, kutlu hareketin eskisi ve müsveddesi'
şeklindeki açıklamaları tepki çekmeye devam ediyor.
12 Eylül sonrası ülkücü hareket davasında idam talebi ile
yargılanan ve 10.5 yıl hapis yatan İrfan Sönmez, ülkücülerin,
boyunlarına yular takılıp gezdirilecek adamlar olmadığını söyledi.
Bahçeli'nin kullandığı politik dilin 'kavga ve
kışkırtma' dili olduğunu savunan Sönmez, geçmişte kader
birliği yaptığı insanlara karşı bu kadar sert, CHP ve türevlerine
karşı bu kadar yumuşak ve toleranslı olmasını anlamanın mümkün
olmadığını belirtti.
12 Eylül sonrası ülkücü hareket davasında idam talebi ile
yargılanan ve 10.5 yıl hapis yatan İrfan Sönmez, ülkücülerin,
boyunlarına yular takılıp gezdirilecek adamlar olmadığını söyledi.
Bahçeli'nin kullandığı politik dilin 'kavga ve kışkırtma' dili
olduğunu savunan Sönmez, geçmişte kader birliği yaptığı insanlara
karşı bu kadar sert, CHP ve türevlerine karşı bu kadar yumuşak ve
toleranslı olmasını anlamanın mümkün olmadığını belirtti.
Cİhan Haber Ajansı muhabirine konuşan Sönmez,
düşüncelerin nezaket kuralları içerisinde dile getirilmesi
gerektiğini vurguladı. Yaptıkları açıklamanın sonuna kadar
arkasında olduklarını dile getiren Sönmez, "Bu açıklama,
'kralın çıplak olduğunu' ortaya koyan bir açıklamadır. MHP tabanı,
Devlet Bahçeli'nin nev'i şahsına mahsus uygulamalarından son derece
rahatsızdır. Bizim hiçbir tabanla problemimiz yoktur. Ülkücüleri
problem eden sayın Bahçeli'dir. 'Zavallılar, Müsvetteler' gibi
ifadelerle hapis yatmış ülkücülere karşı bilinç altındaki duyguları
dile getirmiştir." dedi.
"ARINÇ, ÜLKÜCÜLERİN DAVASINDA KARŞILIK BEKLEMEDEN BİZİ
SAVUNDU"
Sözü, 12 Eylül 1980 döneminde cezaevi günlerine getiren Sönmez,
"O karışık dönemde ülkücülük yaftası altında ailelerimizi
soymaya çalışan avukatlar da gördük." diye ifade etti. Bir
TV programında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın kendilerinden
övgüyle bahsettiğini hatırlatan Sönmez, Arınç'a, iltifatlarından
dolayı teşekkür etti.
Hayatları boyunca iyilik edene hep saygı duyduklarını, hayırla yad
ettiklerini ifade eden Sönmez, şöyle devam etti: "Sayın Arınç 12
Eylül'de, Manisa Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda hiçbir karşılık
beklemeden ve almadan bir çok arkadaşımızın davasına girip
mahkemelerde savunmuş bir kişidir. Bunun için de arkadaşlarımız
tarafından hep hayırla yad edilmiş, ağabey olarak görülüp, sevilip,
sayılmıştır. Biz o karışık dönemde ülkücülük yaftası altında
ailelerimizi soymaya çalışan avukatlar da gördük.
12 Eylül'de çocuklarını darbecilerin pençesine kaptırmış bir çok
ailenin bu tarz hikayeleri vardır. Ama bu müraileri hiç bir zaman
teşhir etmeye gerek görmedik. Şimdi de görmüyorum. Dünya bu şekilde
dönüyor, ne yazık ki bu tipler her zaman gittikleri yerde
kandırabilecek birilerini bulabiliyor ve baş rol oyuncusu
olabiliyorlar. Benim davamda tanıklık yapmaya yanaşmayıp ben ülkücü
değilim, sakın bir daha yanıma gelmeyin deyip, şimdi MHP'de siyaset
yapan ve bizi ülkücü-milliyetçi saymayan nice zayıf karakterli adam
var. Bu yüzden Savcı'nın beraatımı istediği bir olaydan tam 25 yıl
ceza aldım ve o adamın da ayıbını bir gün yüzüne vurmaya gerek
görmedim. Beni görünce düştüğü ezikliği ceza olarak yeterli
gördüm."
KİMSE BİZİ YÖNLENDİRMİYOR
Bahçeli'nin, kendisine ve arkadaşlarına karşı kullandığı hakaret
dolu ifadelerin hala hatıralarda olduğunu dile getiren Sönmez, bir
tarafta Bahçeli'nin tavrı, bir tarafta Bülent Arınç'ın tavrı
olduğunu belirtti. "Hangisi ülkücü terbiyeye, ahlaka ve
vefa duygusuna uygun?" diye soran Sönmez, "Bahçeli'nin solculara,
CHP ve türevlerine dönük aşağılayıcı, tezyif edici tek bir beyanını
hatırlayan var mı? İnternet denilen bir olay var, girin araştırın
genel başkanlığı döneminde Sol'a veya CHP'ye dönük sert bir
eleştirisini bile bulamayacaksınız. Ama sıra ülkücülere, ülkücünün
farklı düşünenine veya farklı bir partide olanına geldi mi
hakaretin bini bir para. İşte MHP bunun için hiç bir zaman iktidar
olamayacaktır. O hain, bu zavallı, falan müsvette diyen bir lideri
Allah muvaffak etmez." diye konuştu.
Bahçeli'nin 'okyanus ötesine' yaptığı vurguyu da eleştiren Sönmez,
Okyanus'un ötesi ile Fethullah Gülen Hocaefendi'nin kast
edildiğinin açık olduğunu savundu. MHP'de öteden beri "Biri
bir şey yapıyorsa mutlaka birileri tarafından
yönlendirilmiştir." şüphesi ve buna bağlı bir suçlama
geleneği bulunduğunu ileri süren Sönmez, Bahçeli'nin kendilerini
Okyanus'un ötesindeki Hocaefendi'nin yönlendirdiğini iddia ettiğini
savundu.
"Kendileri hep yönlendirilmeye, başkalarının aklıyla
hareket etmeye alışanlar, başkalarını da öyle
zannederler." diyen Sönmez, kendilerini kimsenin
yönlendirmediğini ve yönlendiremeyeceğini vurguladı. Sönmez, kendi
vicdanlarından başka bir bağlantı bulan olursa, kalemini kırıp
herkesten özür dileyeceğini söyledi.
"TEHDİTLE, TERÖR ESTİREREK KİMSEYİ
KORKUTAMAZLAR"
Kendi üzerlerinden ülkücü hareketi, Hocaefendi'ye düşman etmenin de
haksızlık ve iftira olduğunu vurgulayan Sönmez, "Ben kendi
adıma, Allah yoluna hizmet edenin adı ne olursa olsun, hizmetkarı
olurum. Hocaefendi de bu çerçevede gördüğüm zatlardan biridir. Ona
laf söyleyenlerin binini, bir Hocaefendi'ye değişmem. Lafı olan
bize söyler, cevabını da alır. Sağda, solda terör havası estirerek,
gencecik çocukları, oraya buraya gönderip baskı altına almaya
çalışarak, imza atan bazı arkadaşları işten atmayla tehdit edip iki
tanesinin imzasını çekmeye mecbur ederek kimse kimseyi korkutamaz.
Söyleyecek lafı olan çıkar söyler. Siyaset de sözle yapılan bir
iştir, yumrukla değil. Kim ne yaparsa yapsın doğru bildiklerimizi
söylemeye devam edeceğiz. Biz, bir laz yapısı çakaralmazla dünyanın
fethine çıkmış insanlarız. Yazık, Bahçeli bizi hiç tanımamış.
Tanısaydı bu bağırtılara, dolaylı tehditlere papuç
bırakmayacağımızı bilirdi." şeklinde konuştu.