Ülkücü mafya cinayetleri!
Abone olYazar Jean-Christophe Grange'nin 'Kurtlar İmparatorluğu' isimli romanı Fransa'da en çok satanlar listesinin tepesine oturdu..
Vatan Gazetesi'nde yer alan habere göre, Fransa, üç haftadır
Türkiyeli bazı ülkücülerin Turan Hayalini, bu uğurda uyuşturucu
kaçakçılığı yapmalarını ve tabii ki acımasızca işkence ettikleri
kurbanlarını hunharca katletmelerini konuşuyor. Çünkü ünlü polisiye
yazarı Jean-Christophe Grange'nin, "E Empire des Loups" (Kurtlar
İmparatorluğu) adlı son romanının kahramanları Türk ülkücüler.
Yazarın önce "Les Loups Gris" (Bozkurtlar) adını vermeyi düşündüğü
"Kurtlar İmparatorluğu", Albin Michel Yayınevi tarafından 8 Ocak
günü piyasaya sürüldü. 150 bin olan birinci baskısı kısa sürede
tükenen kitap bugüne kadar 220 bin adet sattı ve Fransa'nın bütün
"en çok satanlar" listelerinin birinci sırasında yer aldı.
Türkiye'ye geldi Grange, 2001'de TÜYAP Kitap Fuarı'nın konuğu
olarak İstanbul'a gelmiş bazı gazeteci ve araştırmacılarla
görüşmüş; yazmakta olduğu romanı için malzeme toplamıştı. Bununla
birlikte kitapta çok ciddi maddi hatalar ve mantık yanlışlıkları
bulunuyor. Örneğin Türk kahramanlarının bazılarının adları (Marius,
Burba, Gozar...), özellikle de soyadları (Kudseyi, Milihit, Hunsen,
Akarsa...) Türkçe değil. Daha önemlisi Alpaslan Türkeş, Mehmet Ali
Ağca, Oral Çelik, Tansu Çiller gibi isimlerin bol bol geçtiği
romanda Türkiye'nin bugünü ve yakın tarihi hakkındaki bazı tespit
ve tasvirler çok ciddi tartışmalara yol açacağa benziyor. Örneğin
Komando kamplarında eğitilen ülkücü militanların 12 Eylül 1980
darbesinden sonra "işsiz" kaldıkları belirtilip şöyle devam
ediliyor: "Bunlar bir tek şey biliyorlardı: Öldürmek. Bu yüzden
adama ihtiyacı olan kesimler tarafından kullanıldılar. Öncelikle,
Ermeni liderler ve Kürt teröristleri gizli bir şekilde ortadan
kaldıracak çocuklar bulduğu için hükümet çok memnundu. Ardından
Altın Hilal'deki uyuştucu trafiğini ele geçirmek isteyen mafya."
Romanın konusu Haziran ayında Türkçe yayınlanması beklenen roman,
Paris'in Türk mahallesi Strasbourg-Saint-Denis'de üç kaçak Türk
işçisinin peşpeşe öldürülmesiyle başlıyor. Bunların hepsi Gaziantep
doğumlu genç kadınlar. Polis soruşturmasında cinayetlerin
bozkurtlar tarafından işlendiğini, katillerin Sema adında bir başka
Gaziantepli kadını aradıklarını öğrenir. Bu sırada Anna Heymes
adında bir Fransız, beyninin yıkanmış, yüzünün ameliyatla
değiştirilmiş olduğunu fark eder. Anna, nice maceralardan sonra
kendisinin Sema adında bir Türk kızı olduğunu, Fransız devletinin
"terörle mücadele konusundaki bir projesinde kobay olarak
kullanıldığını öğrenir. Küçük yaşta komando kamplarında, Alpaslan
Türkeş'in "Dokuz Işık" kitabıyla eğitilen ve gerilla savaşı
konusunda yetiştirilen Sema, örgüt tarafından önce Galatasaray
Lisesi, ardından Boğaziçi Üniversitesi'ne sokulmuştur. Sema, yüksek
miktarda eroinle Paris'te kaybolunca peşine Azer Akarsa
liderliğinde bir grup ülkücü tetikçi takılır. Olayların perde
arkasındaki isim ise ismail Kudeysi adındaki ülkücü bir
babadır...