Ülkü Ocakları açılım için ne dedi?

Ülkü Ocakları, hükümetin başlattığı Kürt açılımı ve sonrasında yaşananları kaygı verici olarak nitelendirdi. Vakfın genel merkezinden açıklamada, provakasyonlara karşı dikkatli olunması istenerek, ülkücü gençliğe itidal çağrısı yaptı. 

Ülkü Ocakları'ndan hükümete sert uyarı! Ayrıştırma ve yıkım sürecinin hükümet tarafından önce “Kürt açılımı” denilen daha sonra ise “demokratik açılım” ve “milli birlik projesi” gibi söylemlerle süslenmeye çalışıldığı belirtilerek, "bugüne kadar gizlenilmeye çalışılan tüm maskeler düşmüş, ihanet saklanamayacak bir boyuta ulaşmış, tüm kiri ve pasıyla hıyanet ortaya dökülmüştür." denildi.

Yapılan açıklama şöyle; 

AKP ve bölücü terör örgütü PKK arasındaki işbirliği ile Başbakan ve İmralı canisi arasındaki dayanışmanın gün yüzüne çıktığı bu sürecin son halkası da geçtiğimiz pazartesi günü eklenmiştir.

Binlerce yıllık geleneğe sahip Türk devletine ve aziz milletimize meydan okurcasına “teslim olmadıklarını” belirterek Türk vatanına o kirli ayaklarıyla adım atan 34 eli kanlı terörist Habur Sınır Kapısı’ndan girişlerinde bölücü terör örgütü yandaşlarınca “özgürlük kahramanları” gibi karşılanmış ve kitlesel olarak Türk devletine ve milletine adeta gözdağı verilmiştir.

Daha vahim olanı ise; adaleti hâkim kılmakla yetkili mercii ve memurların teröristleri acilen salıvermek için yarışa girmesi ve bu alçaklığın bizzat Başbakan ve hükümet yetkilileri tarafından hoş görülmesi ve teşvik edilmesidir.

İmralı canisinden direktif alan hainlerle, bölücü başına “sayın” diyen Başbakan’ın ortaklaşa sahneledikleri bu rezaletle; vatan uğruna şehadet şerbeti içen kahramanların kabirlerinde kemikleri sızlatılmış, gazi olmuş yiğitlerimizin de onurları zedelenmiş, hatıraları ayaklar altına alınmıştır.

Bu kara tablo; vatan toprağını ve ay yıldızlı al bayrağını namusu bilmiş, bağımsızlık uğrunda destansı bir kurtuluş savaşı vermiş cefakâr Türk milletinin katlanabileceği bir tablo değildir.

Nitekim yüreğinde vatan sevgisi taşıyan, ecdadına ve mukaddesatına bağlı, vicdan, adalet ve haysiyet sahibi kimsenin sessiz kalamayacağı bu sinsi tahrik karşısında aziz milletimiz ayağa kalkmıştır.

Şehitlerimizin mukaddes aileleri ve kahraman gazilerimiz haklı bir infialle, kendilerine devlet tarafından verilen itibarlarını hükümete iade etmiş ve vatan sathında ses getiren eylemlerde bulunmuşlardır.

Şehit ailelerinin ve gazilerimizin demokratik, meşru eylemlerine ve tepkilerine; aziz milletimizin tüm fertlerince gönülden destek verilmektedir.

Gelinen noktada yiğit ve cefakâr Türk milletinin sabrı taşma noktasına ulaşmış, toplumsal öfke sınıra dayanmıştır.

Türk milletinin sabrını ve direncini sınamak isteyenlere ise tavsiyemiz, milli mücadelenin kahramanlık dolu sayfalarını iyi incelemeleridir.

Türk milletine karşı hain emeller besleyenlerin milli mücadeleden çıkaracakları önemli dersler vardır. Bilhassa kendi kaderlerini görmeleri açısından bunun çok faydalı olacağını düşünmekteyiz.

Bugün Türk milletini ayrıştırmak ve Türk vatanını bölmek isteyenlerin, 90 yıl önce Türk’e kefen biçmeye kalkanların uğradıkları akıbetten kaçamayacakları iyi bilinmelidir.

Aziz milletimizin kurulan ayrışma ve bölünme tuzağına düşmeyeceğine olan inancımız tamdır. Son yaşananlarla beraber, bu tuzakları kimin kurduğu, kimlerin bin yıllık kardeşliği dinamitlemeye çalıştığı ve kimlerin Azeri Türkü soydaşlarımızla aramıza nifak tohumları ektiği apaçık gün yüzüne çıkmıştır.

Aziz milletimizden beklentimiz; vatanı korumak için bir gül bahçesine girer gibi şehadete yürüyen kahramanlarımızın ailelerine ve yiğit gazilerimize destek olmaları, demokratik ve meşru çizginin dışına çıkmamak koşuluyla birliğine, bütünlüğüne, canına ve namusuna kast edenlere karşı tepkilerini göstermeleridir.

Tahriklerin ve provokasyonların had safhada olduğu bu süreçte, bizim takınacağımız tavrı merak edenler ise; karşılarında aklıselimi elden bırakmadan itidalli davranan bir ülkücü gençlik bulacaklardır.

Ülkücü gençliğin; Türk gençliğini kanlı bir kardeş kavgasına sürüklemek isteyen şer odaklarının oyunlarını soğukkanlı ve vakur duruşuyla bir kez daha bozacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır.