Ulaştırma sektöründe dev hedefler
Abone olTürkiye'nin karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve haberleşme sektörlerine ait 2023 ve 2035 yılı hedefleri belirleniyor.
İNTERNET HABER - 3 gün sürecek İstanbul
Kongre Merkezi'ndeki, 11. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Şurası'na yerli ve yabancı çok sayıda isim katılıyor.
Twitter’da 3 milyon 654 bin 369 takipçisi bulunan Cumhurbaşkanı
Gül, sosyal medyayı sürekli kullandığına dair itirafta bulundu.
Şurada konuşan Binali Yıldırım, asıl hedeflerinin Türkiye’nin her
bölgesine hızlı iletişim ve ulaşım götürmek olduğunu
söyledi.
Şurada ulaşım, iletişim, hedef ve vizyonun insan temalı olmasını ve herkese çözüm üretmesini esas aldıklarını ifade eden Bakan Yıldırım, “ Bu kriterleri esas alarak, temayı ‘herkes için ulaşım, hızlı erişim olarak’ belirledik.” şeklinde konuştu.
İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen 11. Ulaştırma, Haberleşme
ve Denizcilik Şurası'na Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan
Yardımcısı Beşir Atalay, Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı
Binali Yıldırım, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Sağlık Bakanı Mehmet
Müezzinoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Gümrük ve Ticaret
Bakanı Hayati Yazıcı, iletişim, haberleşme ve denizcilik
sektöründen yerli ve yabancı çok sayıda davetli
katıldı.
Şura'nın sloganı ise "herkes için ulaşım ve hızlı erişim" oldu. Şura Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oral Erdoğan 3 gün sürecek olan şuranın içeriğine dair bilgiler aktardı. Daha sonra kürsüye gelen İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu söz aldı. Şura'dan İstanbul'un ulaşım sorunlarına çözüm içeren sonuçlar çıkmasını dileyen Mutlu şunları söyledi:
İSTANBUL'A HER GÜN 500 FAZLA VASITA YOLA
ÇIKIYOR
11. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Şurası İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlendi. Şuranın açılışında Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye'nin çeşitli yerlerinden değişik ulaşım araçlarıyla etkinliğe gelen üç katılımcıyla fotoğraf çektirdi. |
"Bilgi çağı içinde önemli olgu iletişim ve haberleşmenin bilgi çağında çok belirleyici olma özelliğidir. Zaman ve zamana karşı hız olgusu önemli gerçek. Bu çağda ulaşım sektörü çok belirleyici özellik arzediyor. İstanbul 3 milyondan fazla motorlu aracın kullandığı, zenginleşmeyle birlikte her gün 500'den fazla vasıtanın şehre çıktığı bir şehir. Bu münasebetle şehrimize yönelik değerlendirmeler çıkacağını düşünüyorum."
Mutlu'nun açıklamalarından sonra Şura'yı tanıtan kısa bir film konuklara gösterildi.
2035 VİZYONU
Açılışı yapılan ve 3 gün devam edecek olan şuranın hedeflerinden
bahseden Bakan Yıldırım, “Şura’nın temasına uygun olarak bir durum
tespiti yapmak, gelecek 10 yılın hedeflerini yeniden şekillendirmek
ve 2035 vizyonumuzu ortaya koymak olacaktır.” dedi.
YAPILAMAZ ZANNEDİLENLERİ YAPTIK
Önceki yıllarda siyasi istikrarsızlık nedeniyle birçok projenin tamamlanamadığını anlatan Yıldırım, “Siyasette uzun yıllar güven ve istikrar sağlanamadığından başlanan projeler bir türlü sonuçlandırılamadı. Biz hayal ettik ve hayallerimizin bir bir gerçekleştirmeye başladık. Bunu halkımızın desteği ve son yıllarda sağlanan istikrarlı siyası yapıya bağlıyız. Yapılamaz zannedilenleri yaptık, ulaşılamaz denilenlere ulaştık.” şeklinde konuştu.
153 YILLIK RÜYAYI GERÇEKLEŞTİRMEK ÜZEREYİZ
Cumhuriyetin ilk yıllarında başlatılan yurdu demir ağlarla örme
hamlesine son 10 yılda hız verdiklerini belirten Yıldırım, “Yüksek
hızlı trenle seyahat dönemini başlattık. Yılları böldük hayatları
birleştirdik. Havayolunu halkın yolu yaptık. Havacılık ve uzay
teknolojilerinde yerli üretim için adımlar attık. Sözde özde
denizci millet olma yolunda önemli mesafeler kat ettik. Marmaray
ile 153 yıllık rüyayı gerçekleştirmek üzere. 29 Ekim’de açılışını
gerçekleştireceğiz. İstanbulluların büyük bir hizmete kavuşmasını
sağlayacağız.
AVRASYA KARAYOLU TÜP PROESİ 2015'TE HİZMETE GİRİYOR
Tarihi ipek yolunun pekinden Londra’ya bağlantısını gerçekleştirmiş olacağız. Marmaray’ın kardeşi Avrasya karayolu tüp geçişi projesi bütün hızıyla devam ediyor. İnşallah 2015 yılında bir prestij projeyi daha İstanbul’a kazandırmanın mutluğunu yaşayacağız. Hızlı treni ağını Ankara merkezli olmak üzere doğu-batı, kuzey güney yönüne yayıyoruz. Hedefimiz Önümüzdeki 10 yıl içinde 15 büyük ilimizi birbiri ile hızlı tren bağları ile bağlamak.” ifadelerini kullandı.
DEVAM EDEN YÜKSEL HIZLI TREN HATTI
PROJELERİ
Son 10 yılda normal ve hızlı demiryolu hatları olarak bin 50
kilometre hattın tamamlandığını hatırlatan Yıldırım, şunları
söyledi: “2 bin kilometre üzerinde de projelerimiz sürüyor. Devam
eden projelerimiz.: Ankara-İzmir, Ankara-Sivas, Ankara-Kırıkkale,
Ankara-Yozgat, Ankara-Afyon, Ankara-Bursa. Proje çalışmaları devam
edenler ise: Ankara-Karaman, Ankara-Kayseri, Ankara-Erzincan.
Önümüzdeki yıldan itibaren bu projeleri programa almış
olacağız.”
MİLLİ GELİRİN YÜZDE 1'İ ALTYAPIYA YATIRIM
Milli gelirin yüzde 1'i oranında altyapıya kaynak ayırır hale geldiklerini belirten Yıldırım, Bu oranı 2023'e kadar yüzde 1'in üstünde tutma mecburiyetin olduğuna çekti ve ve ulaştırmad ahedeflerin çerçevesini böyle çizdi:
DENGELİ, KATILIMCI, KALİTELİ, KESİNTİSİZ, HIZLI ERİŞİM
"İnsana çevreye tarihe duyarlı katılımcılık ilkelerini benimseyen yerel tabana hitap ederken küresel entegrasyonu ihmal etmeyen yüksek kalitede kesintisiz hizmet perspektifi sunan eşit dengeli sürdürülebilir kalkınma hamlelerini esas alacak hızlı erişim sistemini ülkemize kazandırmak ve devam etmektir."
Yıldırım'dan sonra konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bilişim teknolojilerindeki baş döndüren gelişmelerin toplumların kimyasını değiştirdiğine çekti. Teknolojiye gem vurmanın mümkün olmadığının altını çizen Gül, şunları söyledi:
İTİRAF ETMEM GEREKİR Kİ
Pek çoğumuz artık akıllı telefonlar tabletler ve diz üstü
bilgisayarlarla haberleşiyoruz. İnternet ve kitle iletişim
araçlarından da istifade ediyoruz. İtiraf etmem gerekir ki bende
sizden farklı değilim. Sosyal medya dahil teknolojinin bütün
imkanlarından faydalanmaya gayret sarf
ediyorum."
Gül, geçen asrın sonunda gerçekleşen teknoloji, iletişim ve bilişim devrimiyle insanoğlunun zaman ve mekana olan bağlılığının büyük ölçüde kırıldığını ifade ederek, şözlerini şöyle sürdürdü:
“Artık uzak-yakın, bilinen-bilinmeyen, tanıdık-yabancı gibi
kavramlar anlamsızlaştı, sınırlar şeffaflaştı, karşılıklı
etkileşimin önündeki engeller büyük ölçüde kalktı. Bilim ve
iletişim teknolojisinde meydana gelen yenilikler artık toplumların
kimyasını değiştirdi. Toplumlar sadece kendine sunulanı değil, her
alanda dünyada en iyi olanı talep eder hale geldiler. Neticede
şeffaflık, özgürlük, adalet, hesap verebilirlik ve iyi yönetişim
artık sadece dünyanın imtiyazlı bir bölümü için değil, tamamı için
geçerli değerler haline geldi. Nitekim yakın bölgemizde cereyan
eden gelişmeler bu sürecin tüm iniş ve çıkışlarına rağmen geri
döndürülemez bir mecra olduğunu herkese göstermiştir. Bunu
anlamayanların, gelişmeleri yönlendiren değil, olayların ve zamanın
arkasında koşanlar olacakları da açıktır. Teknolojiye gem vurmak
mümkün olmadığına göre bugün hayal etmediğimiz birçok yeniliklerle
karşılaşacağız. Bu dünyayı bugünkünden çok daha şeffaf hakle
getirecek ve bu hiçbir şeyi dar bölgeler içinde bırakmayacak. Bu
gidişatı en iyi değerlendirmesi ve anlaması gerekenler de şüphesiz
ki ülkelerini yönetenlerdir”.
Havacılık alanında elde edilen başarılara da değil Cumhurbaşkanı
Gül, “Bütün bunlar doğru stratejilerin ortaya konmasıyla
sağlanmıştır. Eğer biz başındaki kapalı ekonomiyle havayoluna devam
etmiş olsaydık ne THY bu noktaya gelirdi, ne dünyada artık isim
sahibi olmuş büyük özel havayolu şirketlerimiz olurdu, ne de her
ilde bu terminaller açılabilirdi” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, son yıllarda hızlı tren hatlarında da büyük bir
atılım yaşandığını ifade ederek, ulaşım imkanları arttıkça
insanların memnuniyeti, kendisine ve ülkesine güveninin de
arttığını söyledi. Bilgi, bilgi üretimi ve araştırma geliştirme
faaliyetlerine daha fazla yatırım yapılması gerektiğini kaydeden
Gül, “Bu politikalar ekonomimizin orta gelir tuzağına
takılmamasının da anahtarıdır” dedi.
ULAŞIM VE HABERLEŞME AĞLARI
Bir coğrafyada yaşanan gelişmenin domino etkisiyle diğerlerine de
tesir ettiği günümüz dünyasında Türkiye’nin ulaştırma ve haberleşme
stratejisini bölgesel ve küresel boyutlarıyla planlanmasının elzem
olduğunu vurgulayan Gül, “Ulaşım ve haberleşme hatları sadece
ekonomik ve ticari zaviyeden bakılacak bir mesele değildir. Her
şeyden önce dünya üzerinde bir coğrafi alanın bölge olarak
adlandırılabilmesi için ülkeler ve haklar arasında iletişim ve
etkileşimi mümkün kılacak haberleşme ve ulaşım ağlarının olması
şarttır. Eğer bu ulaşım ve haberleşme ağları bir bölge olmazsa
ülkeler çıkmaz sokak gibidir, komşularıyla hiçbir ilişkisi olmayan,
yalnızdır. Bölgesel kalkınmaların, bölgesel işbirliğinin temel
niteliği ve temel ihtiyacı muhakkak ki ağlarla bölgelerin birbirine
bağlanmasıdır” ifadelerini kullandı.
TEKLONOJİ TOPLUMLARIN KİMYASINI DEĞİŞTİRDİ
Türkiye’nin bugünkü iletişim alt yapısının pek çok gelişmiş ülkenin
sahip olduğu teknolojinin ötesinde bir hız ve etkinliğe sahip
olduğunu dile getiren Gül, “Bununla gurur duyuyoruz” şeklinde
konuştu. Gül, “Teknoloji bugün artık toplumların da kimyasını
gerçek anlamda değiştirmiştir. Buna göre birçok sosyolojik ve
siyasi gelişmeler söz konusudur. Bunlar çok olumlu yönde olduğu
gibi, nasıl tedavi eden ilaçların yan etkileri varsa yan etkileri
de olabilir. Bütün bunların göz ardı edilemeden bu toplantılarda
ele alınacak olması gelecek için hepimizi çok daha güvenli
yapacaktır” dedi.