Ulaştırma Bakanlığı'ndan açıklama

Ulaştırma Bakanlığı, İspanya'dan bir firmanın Hızlı Tren Projesi'nde yer aldığını, Güney Kore ile hızlı tren vagonu imalatı konusunda işbirliği çalışmaları yapıldığını, tüm dünya ülkelerinin, bu ülkelerin demiryolları konusunda otorite olduğunu inkar edemeyeceğini bildirdi. Ulaştırma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden yapılan yazılı açıklamada, Sakarya'daki tren kazasının ardından Türkiye'ye yurtdışından gelen heyetlerin ülkeleri ile TCDD arasında ticari ilişkilerin bulunduğu yönünde haberler yazıldığı, kaza nedeninin hız aşımından kaynaklandığına ilişkin ortak görüş ve raporlara gölge düşürülmek istendiği ifade edildi. Kazaya ilişkin inceleme yapmak üzere davet edilen ülkeler olduğu gibi, bazı ülke demiryolu genel müdürlüklerinin de yardım talebi ilettiği belirtilen açıklamada, ''Bu talepler reddedilmiş olsaydı o zaman bir takım kuşkulara zemin hazırlanmış olabilirdi. Ayrıca olay yerinde incelemede bulunan heyetlerin mensup olduğu ülkeler, demiryolu alanında gelişmiş ülkeler arasında yer almaktadır'' denildi. Demiryollarının sadece Almanya, Hollanda, Güney Kore ve İspanya ile değil 163 ülke demiryolu kuruluşuyla ticari, teknik, eğitim ve bilimsel ilişkisi bulunduğu, TCDD'nin Dünya Demiryolları Birliği ile 34 ayrı uluslararası veya bölgesel demiryolu örgütünün üyesi olduğu anlatılan açıklamada, şöyle devam edildi: ''Türkiye, Almanya ile demiryollarında AB uyum sürecini de (Twining Projesi) yürütmektedir. İspanya'dan bir firmanın Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi'nde yer aldığı doğrudur. Güney Kore ile hızlı tren vagonu imalatı konusunda işbirliği çalışmaları da mevcuttur. Ancak tüm dünya ülkeleri, anılan bu ülkelerin demiryolları konusunda otorite olduğunu da inkar edemez. Hollanda'dan ülkemize incelemelerde bulunmak üzere gelen Prof. Dr. Coenraad Esveld, Delft Teknoloji Üniversitesi'nde Demiryolu Mühendisliği konusunda öğretim üyesidir. Prof. Esveld, demiryolları konusunda dünyanın sayılı isimleri arasında yer almakta, kendisinin TCDD ile herhangi bir ticari ilişkisi de bulunmamaktadır. Dolayısıyla, elim kazanın nedenlerinin ortaya çıkması için yerli ve yabancı çeşitli bilirkişi komisyonlarınca inceleme yapılmasına özen gösterilmiştir. Bir ülkeyle ticari işbirliğinin olmasıyla o ülkelerdeki bütün akademik ve profesyonel kurumların ve uzmanların ülkemizde yaşanan kazada taraf olacağına ilişkin iddialar fevkalede çirkin ve hem anılan ülkelerle aramızdaki dostluk ilişkilerini zedeleyebilecek hem de ülkemize gelen uzmanları rencide edecek temelsiz bir iftiradır. Bakanlığımız elim kaza ve nedenleriyle ilgili inceleme yapmak, rapor hazırlamak isteyen ülkelere, bilim kuruluşlarına, kişilere her zaman kapısını açık tutmuş, hiçbir sınırlama getirmemiştir. Toplumumuzu paranoyaya, gereksiz endişelere sürüklemeye kimsenin hakkı yoktur. Eğer tüm dünyanın otorite kabul ettiği bu ülkelerden gelen, konusunda uzman bilirkişilerin hazırladığı raporlara, 148 yıllık TCDD'nin mühendislerine, teknik kadrosuna, halen çalışmalarını yürüten öğretim üyelerinden oluşan Bağımsız Bilirkişi Komisyonu'na itibar edilmeyecekse kime itibar edilecektir?''