'Ulan' demiyorum ama hepiniz oradaydınız be
Abone olBDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dershane tartışmasına değindiği Meclis’teki konuşmasında, 'MGK, 2009'da Demokratik Toplum Partisi'ne de yaptırım uygulama kararları almıştı. Ben 'ulan' demeyeceğim ama hepiniz oradaydınız be.' dedi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,
partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, dün Ankara
adliyesinde önemli bir dava görüldüğünü belirtti. Demirtaş,
"Savcının uyuduğu davadan bahsediyorum. Gerçi uyanık olmalarından
iyi, çünkü uyanık olunca neler yapacağını kimse kestiremiyor. Bütün
bu olayları ortaya çıkarmakla sorumlu olan savcıların maalesef bir
kısmının düştüğü durum da budur" diye konuştu.
Dershane tartışmasına da değinen Demirtaş, şunları söyledi:
"MGK'nın kendisi, hukuka, vicdana aykırıdır. Bu MGK ne kararlar aldı? Köyler yaktılar; faili meçhul kararlar alındı; partiler kapatıldı; işkence kararları alındı. Tek bir kararı deşifre edip eleştiren oldu mu? MGK, kendi kontrollerinde diye hiçbir itirazları yok. Hani darbeyle yüzleşiyorduk. MGK, darbe kurumu. MGK, bu ülkede bütün hukuksuzlukların konuşulduğu, kararlaştırıldığı en önemli kurumlardan biri. Burada alınan kararları biz bilmeyiz, hasbelkader bir bavuldan çıkarsa öğrenebiliyoruz. Ama 'ileri demokrasi getirdik' diyenler, MGK'ya itiraz etmezler. MGK, 2009'da Demokratik Toplum Partisi'ne de yaptırım uygulama kararları almıştı. Bu kararları alırken MGK'nın üyeleri kimlerdi? Uygulayanlar kimlerdi? Bugün MGK kararlarından yakınanlar, bu kararları uygulamadılar mı? AKP , cemaatle bu kararları el birliğiyle uygulamadılar mı? Başbakan'ın deyimiyle, ben 'ulan' demeyeceğim ama hepiniz oradaydınız be.
Sizin bu kirli propagandalarınız nedeniyle ne zulümler,
haksızlıklar yaşandı. Yaptığınız yayınlarla MGK'nın bu kararlarını
hayata geçirmek için binlerce insanın haksız, hukuksuz şekilde
tutuklanmasına, ceza almasına yol açtınız. Dinimiz İslam adına
hareket ettiğini söyleyenler: Dinimizde hakaretin, yalanın yeri
yoktur. Bu iftiralar ne kadar can yaktı bir görün. İslam kimliğiyle
yaptığınız bu zulümle, dinimize de ne kadar zarar verdiğinizi bir
durun düşünün."
'AYIP DEĞİL Mİ?'
BDP 'nin gençlik kongresinde yaptığı konuşmanın, "Dershaneler kapanıyor hemen boşluğu siz doldurun" anlamına gelecek ifadelerle çarpıtıldığını belirten Demirtaş, "Biraz vicdan" ifadesini kullandı.
"Eğitim talimatı vermişsek yanlış bir şey mi yapmışız?" diye soran Demirtaş, "Bizden sanırım 'Gençler istikamet dağ, dağa çıkın' dememizi bekliyorlardı, bunu göremeyince rahatsız oldular herhalde" dedi.
Demirtaş, "Yaptıkları bu yayınlarda yine dershaneleri savunalım derken Kürt gençlerine, çocuklarına hakaretler yağdırıyorlar. 'Dershaneler olmazsa bunların ne olacağı belli değil' diyorlar. Binlerce yıllık bir medeniyetin ve kültürün temsilcisi olan bir halkı dershaneleri aracılığı ile kurtarıyorlarmış. Ayıp değil mi? Dershaneye gelmeyen gençler yamyam mı, barbar mı sizin deyiminizle? Bu mu dershaneyi savunmak? Savunun, hakkınızdır ama bunu savunalım derken kırdığınız bu kadar kalbin, incittiğiniz bu kadar insanın, kanına girdiğiniz, özgürlüğünü elinden aldığımız bu kadar insanın hesabını bir gün ama bu dünyada ama öbür dünyada vereceksiniz" diye konuştu.
BDP'nin, ne AKP'nin önerdiğini ne de özel dershane ve okulculuğu
desteklediğini ifade eden Demirtaş, "Kendilerine zemin
sunabilmek, bizim üzerimizden AKP'ye eleştiri götürebilmek için
bizi karalamayı kendilerinde hak gördüler. AKP'nin eleştirilecek
bin tane faaliyeti var, bize ne gerek var? Bu kayıkçı dövüşünüzde,
iktidar kavganızda, rant kavganızda bizi niye araya katıyorsunuz?
Biz ikinizin de zihniyetine karşıyız" diye konuştu.
'HER BÖLGENİN CEMAAT SORUMLUSU VAR'
Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hep birlikte paralel devlet kurdunuz. 2004 yılında MGK kararı
alındığında cemaatin bundan haberi yok muydu? Biliniyordu. Hükümet
zaten 'bu kararı uygulamadık' diyor. Hükümet yanlıları cemaate 'Kaç
tane valiniz vardı, o zaman beri kaç kişiyi cemaatten vali yaptık
emniyet müdürü yaptık? Rektör sayınız kaç? Kaçınızı savcı yaptık?
Sizinle mücadele etseydik sizi bu kadar güçlendirir miydik?' diye
soruyorlar. Yani el ele verip paralel devlet kurdunuz. KCK
operasyonlarından biliyoruz, her bölgenin bir cemaat bölge
sorumlusu var ve bu bölge sorumlusu kendisine bağlı cemaat
elemanlarını aylık periyodik olarak gizli toplantılara davet eder.
Bazılarında vali, bazılarında emniyet müdürü, savcılar,
başsavcılar, rektörler, akademisyenler vardır. MİT'in, emniyetin
bundan haberi yok mu? Bu toplantılarda o bölgede o ay yürütülecek
faaliyetler tartışılır. Cemaatin bölge sorumlusu yeri geldiğinde
valiye talimat verir yeri geldiğinde rektöre: 'Şunu doçent
yapacaksınız, şunu profesör yapmayacaksınız, şunu işe alacaksınız
şunu almayacaksınız, şunu tutuklayacaksınız şunu tahliye
edeceksiniz'e kadar detaylı meselelerin tartışıldığı toplantılar
yapılıyor. AKP, bunları bilmiyor mu? Paralel devlet budur. Kıyamet
kopardınız 'BDP kent meclisi kurarak paralel devlet kurdu' diye, 10
bin insanı içeri aldınız, asıl paralel devleti sizler oluşturdunuz.
Dershane tartışması bu paralel devlet anlayışından bağımsız mı?
Vicdanlı olun. Ahlakınız varsa, bize hakaretler edip meseleyi
çarpıtacağınıza bir dakika durun, inanıyorsanız eğer inandığınız o
kitabın, Allah'ın emrine göre bir dakika düşünün sadece."
'90 YILLIK TERANELER'
Uludere'nin üzerinden 100 haftadan fazla zaman geçtiğini belirten Demirtaş, hâlâ emri verenin yargıya teslim edilmediğini söyledi. Demirtaş, "Savcılar uyursa bu meseleler de böyle oluyor" dedi.
Yeni anayasayla ilgili TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e yazdıkları mektupla ilgili bilgi veren Demirtaş, "Komisyonun devam etmesi isteniyorsa, biz bu şartlarda devam etmeye hazırız" ifadesini kullandı.
TBMM Çözüm Komisyonu raporuna ilişkin eleştirilerde de bulunan Demirtaş, "Raporda 90 yıldır tekrarlanan teraneler tekrarlandı. Meclis Başkanlığı'na sundular, AKP raporu olarak çıktı. Tek parti olmamıza rağmen bizimle uzlaşmadılar. Hiçbir çözüm önerisi yok, perspektif sunmuyor" diye konuştu.