Ukrayna'da anlaşma sağlandığı açıklandı

Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in makamından yapılan açıklamada dün gece muhalefet liderlerinin yanı sıra AB ve Rusya Federasyonu temsilcileriyle yapılan görüşmelerden sonra "bir anlaşmaya varıldığı" bildirildi.

Cumhurbaşkanlığı açıklamasında başka bir ayrıntıya yer verilmedi; sadece öğle saatlerinde tarafların anlaşmayı imzalayacakları kaydedildi.

AB Ukrayna'ya tavrını sertleştirdi

Avrupa Birliği dışişleri bakanları "şiddet ve aşırı kuvvet kullanımından sorumlu" Ukraynalı yetkililer hakkında yaptırım kararı aldı.

AB bakanları "hiç bir koşul şu anda tanık olduğumuz baskıları mazur gösteremez" dedi.

İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt "acilen" bu kişilerin mal varlığının dondurulacağını ve vize yasağı getirileceğini bildirdi.

Dün Kiev'deki çatışmalarda en az 21 hükümet karşıtı protestocu öldü.

Yetkililer bir polis memurunun da öldüğünü ve 67 polisin göstericiler tarafından rehin alındığını söyledi.

AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton iki taraf arasında görüşmeleri başlatmada "ilk sorumluluğun" Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'e ait olduğunu söyledi.

Brüksel'de AB dışişleri bakanları olağanüstü toplantısı sonrasında konuşan Ashton bakanların son şiddet onları karşısında "hoşnutsuzluklarını" ifade ettiğini ve "iç baskıda kullanılacak ekipman için ihracat lisanslarını askıya almada" anlaştıklarını söyledi.

Tedbirlerin uygulanmasının "Ukrayna'daki gelişmeler ışığında ileri alınacak" olduğunu da ekledi.

ABD halen Ukrayna yönetimine üye 20 kişi hakkında vize yasağı kararı almış durumda.

Ancak bu kişilerin isimleri açıklanmadı.

Keskin nişancı iddiası

Kiev’de BBC’ye konuşan görgü tanıkları, bazı kurbanların tek atışla hayatlarını kaybettiklerini söylüyor.

Bu gelişme çatışmalarda keskin nişancıların da görev almış olabileceklerine işaret ediyor.

Yerel televizyon kanalları, meydanda yerde yatan cesetlerin görüntülerini yayınladı.

Başkent Kiev’deki bazı kamu binalarının protestocuların işgal girişiminde bulunabilecekleri kaygısıyla boşaltıldığı haberleri geliyor.

Ukrayna İçişleri Bakanı, polis memurlarının silahlandırıldığını, 67 polisin göstericilerce rehin alındığını doğruladı.

Vali: Protestocular yok edilmeli

Kharkiv bölge valisi, Bağımsızlık Meydanı'nda barış yanlısı hiç bir gösterici kalmadığını iddia ederek protestocuların "yok edilmesi" gerektiğini söyledi.

Kiev'deki yetkililer, halkı gerekmedikçe sokağa çıkmamaları yolunda uyardı.

Krizin diplomasi cephesinde de hareketli saatler yaşandı.

Sabah saatlerinde Kiev’de bulunan Avrupalı dışişleri bakanları heyetinin Yanukoviç’le görüşmeden kentten ayrıldıkları bildirilmişti.

Ancak daha sonra, Fransa, Polonya ve Almanya dışişleri bakanlarının Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’le görüştükleri açıklandı.

Avrupa Birliği yetkililerinin Ukrayna krizine ilişkin Brüksel'deki görüşmeleri ise Kiev'e gönderilen Fransız, Alman ve Polonyalı bakanlar olmaksızın yapıldı.

Kiev’de bulunan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigoriy Karasin ise Avrupa Birliği yetkililerinin Ukrayna’dan talepte bulunmalarının uygun olmayacağı uyarısında bulundu.

Otel lobisinde cesetler

Dün gün boyunca kentte silah sesleri duyuldu, protestocular polise molotof kokteyli atarken polis göstericilere basınçlı su sıkıyor.

Önceki gece varılan ateşkes anlaşmasına rağmen protestoların odağındaki Meydan'da gece boyunca binalar ateşe verilmeye devam edildi.

BBC'nin Kiev'deki muhabiri Kevin Bishop, kentteki yabancı medyanın üs olarak kullandığı Ukrayna Oteli'nin lobisinde beş ceset gördüğünü bildiriyor.

Muhabirimiz, bir kısım göstericinin otelin lobisini yaralıların tedavisi için revire çevirdiklerini, bir de rahibin geldiğini anlatıyor.

Bazıları silahlı olan göstericiler, otelde kalanlardan yara sarmak için çarşaflarını getirmelerini istiyorlar.

Daha erken saatlerde Kiev'de göstericilerin kampının bulunduğu Meydan'a doğru iki zırhlı aracın gittiği görülmüştü.

Salı günü yaşanan ve otuza yakın can kaybına yol açan çatışmalardan sonra dün ulusal yas ilan edilmişti.

Ülkedeki protestolar geçen Kasım'da Cumhurbaşkanı Yanukoviç'in AB'yle imzalanması planlanan işbirliği anlaşmasını askıya alıp, Rusya'yla daha yakın ilişkileri tercih etmesinden sonra başlamıştı.