13 yaşına kadar yetiştirme yurdunda yaşayan Uğurcan Celepoğlu, Esra Erol'un kapısını çalarak kimlikte adı yazan babası Ali Celepoğlu'nu bulmak istediğini belirtti. Annesi Nargüzel Celepoğlu ile Esra Erol'da programına katılan Uğurcan Celepoğlu ise canlı yayında birçok kez annesi tarafından sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtip gözyaşı döktü.Nikahtan saatler sonra kaçmış: Esra Erol ve ekibi Uğurcan Celepoğlu'nun kimlikte yazan ve baba olarak bildiği Ali Celepoğlu'nu bularak canlı yayına konuk etti. Canlı yayına katılan Ali Celepoğlu, Nargüzel Celepoğlu ile evliliğinin kumpas olduğunu iddia ederek, nikahtan saatler sonra kaçtığını söyledi. Biyolojik babası çıkmadı: Nargüzel Celepoğlu, Ali Celepoğlu'nun sözlerini reddederek yalan söylediğini iddia etti. Öte yandan DNA testi yapılmasını kabul eden Ali Celepoğlu, Uğurcan Celepoğlu'nun biyolojik babası çıkmadı. Büyük bir şok yaşayan Uğurcan Celepoğlu, annesinin yaptığı açıklamaların ardından bir şok daha yaşadı."Hayatım yalanlar üzerine kurulu": Uğurcan'ın babası konusunda yalan söylediğini kabul eden anne Nargüzel Celepoğlu, 1999 yılında Ali Celepoğlu'nun kaçtığını kabul ederek o dönem birlikte çalıştığı Uğur Yazar'ın babası olduğunu iddia etti. Tokat'ta yaşayan Uğur Yazar, kısa süre içerisinde Esra Erol ekibi tarafından bulundu. Esra Erol'un programına katılan Uğur Yazar, o dönem Nargüzel Celepoğlu ile ilişkileri olduğunu kabul ederek, Uğurcan Celepoğlu'nun varlığından haberdar olduğunu belirtti. Hayatının ikinci büyük şokunu yaşadı: 45 yaşındaki Uğur Yazar, DNA testi yapılmasını kabul etti. 22 Mayıs Cuma günü yayınlanan Esra Erol programında, "Hayatım yalanlar üzerine kurulu" diyen Uğurcan Celepoğlu, hayatının ikinci büyük şokunu yaşadı. Uğur Yazar, Uğurcan Celepoğlu'nun biyolojik babası çıkmadı. Sonucu öğrenen Uğurcan Celepoğlu, annesi Nargüzel Celepoğlu'na tüm gerçekleri açıklaması için yalvardı. Fakat anne Celepoğlu hiçbir açıklamada bulunmadı.Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı devrede: Canlı yayına bağlanan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Uğurcan'ın yaşadığı bu hayatın yapılan köprü ve kavşaklardan daha önemli ve daha değerli olduğunu belirterek yüzünü güldürmeyi başardı.Sözlerine, öncelikle Esra Erol'a yaptığı programla güzel işlere vesile olduğunu belirtip teşekkür ederek devam eden Aktaş, şu ifadeleri kullandı; '' Uğurcan kardeşimizin durumunu bana çalışma arkadaşlarım not geçti. Çok üzüldüm, gerçekten çok bu yaşta bir çocuk için çok zor durum. Fakat biz sokakları ve caddeleri altın döşeyelim, kıymeti yok. Önemi olan hayatları kurtarmak. Uğurcan kardeşimizin bir işi olsun bir aşı olsun, kendi ayakları üzerinde dursun. Biz bu anlamda sizin de vesilenizle inşallah onun güzel bir işi olması konusunda biz elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz."