Uğur Arslan'ı arka kapıdan kaçırdılar
Abone olDeniz Fener'i soruşturmasında gözaltına alınırken havaalnında hayranlarıyla fotoğraf çektiren ve rahat tavırları nedeniyle savcıları rahatsız eden Uğur Arslan, arka kapıdan kaçırıldı.
Almanya'da faaliyet gösteren Deniz Feneri e.V. Derneği
aracılığıyla Türkiye'ye yasadışı yollardan para transferi
yapıldığına ilişkin iddialar üzerine başlatılan soruşturma
çerçevesinde gözaltına alınan 5 zanlının savcılık sorgusuna
başlandı. İstanbul'da gözaltına alınan 5 şüpheli geceyi Ankara
Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü'nde geçirdi.
Soruşturmayı yürüten savcılar Mehmet Tamöz, Abdulvahap Yaren ile Nadi Türkaslan şüphelileri daha önce olduğu gibi tek tek adliyeye çağırarak ifadelerini almaya başladılar. İlk olarak sabah saatlerinde Ayşenur Sezgin adliyeye getirildi. Hemen savcıların bulunduğu kata çıkarılan Sezgin yaklaşık üç saat süren ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
POLİS ARKADA KAPIDAN KAÇIRDI
İstanbul'da gözaltına alınan şüphelilerden ünlü sunucu ve Deniz Feneri Derneği Kurucu Başkanı Uğur Arslan, Ankara'ya götürülürken, havaalanında hayranları ile fotoğraf çektirme imkanı bulmuştu. Arslan'ın rahat tavrı savcıları rahatsız etti. Savcıların talimatı ile Ankara'da şüphelilerin adliye binasına getirilmesi anında polis gazetecilerle köşe kapmaca oynadı. Uğur Arslan sabah saat 10.00'da emniyetin arka kapısından çıkarılarak önce sağlık kontrolünden geçirildi. Arslan, bir süre sonrada adliye binasına götürüldü. Arslan'ın görüntülenmemesi için polis olağanüstü önlemler aldı. Savcılıkta yaklaşık üç saat sorgulanan Arslan tekrar emniyete götürüldü. Arslan'ın diğer gözaltında bulunan üç şüpheliyle birlikte sorgulamaların bugün tamamlanacağı kaydedildi.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Sunucu Uğur Arslan, yaptığı "Deniz Feneri" programları ile hem Türkiye'deki hem de Avrupa'daki yayınlarda iki derneğin aynı dernek gibi algılanmasını sağlamak, suretiyle suç örgütüne üye olmak, dolandırıcılık ve sahtecilikle" suçlanıyor. Suçlamaları kabul etmeyen Arslan'ın, "Ben sadece program yaparak fakirlere yardım etmeye çalıştım. Yurtdışında yayımlanması TV yönetimin tasarrufu" dediği öğrenildi.