ÜDS sınavına tepki seli
Abone olGeleceğin bilim adamları, lisansüstü ve akademik kariyer basamakları geçişlerinde aranan yabancı dil yeterliliği için Üniversitelerarası Dil Sınavı'na (ÜDS) tepki gösterdi.
Geleceğin bilim adamları, lisansüstü ve akademik kariyer
basamakları geçişlerinde aranan yabancı dil yeterliliği için bugün
Ankara'da yapılan Üniversitelerarası Dil Sınavı'na (ÜDS) tepki
gösterdi. Adaylar, yılda iki kez ve sadece Ankara'da tek merkezli
yapılması ve ağır gramer dil bilgisi içermesi gibi nedenlerden
dolayı akademik yükselmelerinde engel teşkil eden sınavın
kaldırılmasını ya da akademik hayatın başında yapılması gerektiğini
dile getirdi. Türk Eğitim-Sen binasında bir araya gelerek,
tepkilerini dile getiren akademisyenler bir basın açıklaması
yaparak, seslerini yetkililere duyurmaya çalıştılar. Türk
Eğitim-Sen Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Mustafa Kızıklı da
burada yaptığı açıklamada, ÜDS'ye girmek için Türkiye'nin dört bir
yanından akademisyenlerin Ankara'ya taşındığını ve sınav öncesi
konaklama sorunuyla karşı karşıya kaldıklarından araçlarında
yatanlar olduğunu söyledi. Yabancı dil öğrenmeye ve öğretmeye karşı
olmadıklarını altını çizen Kızıklı, dil öğrenme ile
üniversitelerdeki akademik yükselmelerde yabancı dil sınavlarının
zorunlu tutulmasının birbirinden çok farklı uygulamalar olduğunu
bildirdi. Sınavlarda soruların ağır gramer yüklü olduğunu, bu
nedenle sınavda başarı oranının düşük olduğuna işaret eden Kızıklı,
bu sınavın uygulanması gerekiyorsa ÜDS'nin en azından akademik
hayatın başında yapılması gerektiğini söyledi. Dünya'nın hiçbir
ülkesinde yabancı dil sınavının akademisyenlerin önünde bir engel
olmadığını belirten Kızıklı şunları kaydetti: "Yüksek lisans veya
doktora öncesi ve sadece bir kez okuduğunu anlamaya yönelik olarak
yani Türkçe'den yabancı dile, yabancı dilden Türkçe'ye tercüme
şeklinde yapılmalı. Sonraki hiçbir kariyer basamağında yabancı dil
sınavı yapılmamalıdır. Yabancı dili amaç olmaktan çıkarılıp
bilimsel gelişmenin aracı haline getirmenin yöntemini oluşturmamız
gerekmektedir. Çünkü sadece İngilizce'den sadece 10 bin kişi
doçentlik sınavına başvurup bunlardan yüzde 95'i 'vuslat başka
bahara kaldı' diyerek maratona devam etmektedir. Her şeyden önce
genç akademisyenler, doktoradan sonra kendi bilim dallarındaki
uzmanlıklarını geliştirebilecekleri yerde en verimli yıllarını
İngilizce öğrenmekle geçirmekteler." Türk Eğitim-Sen'deki
toplantıya katılan akademisyenlerden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Akdoğan
ise ÜDS sonrasında sınav sorularının ve cevap şıklarının
açıklanmamasının da bir muamma olduğunu belirterek, "Bu sınav
'Anadolu insanını tasfiye etmeyi mi amaçlıyor' sorusunu akla
getiriyor. Buradan seslenmek istiyorum. Gramer ağırlıklı bu sınava
hocalarımız girsinler, 100 sorudan 40 puan alabiliyorlar mı?" diye
konuştu. Akademisyenler toplantı sonrasında hükümete ve YÖK
yetkililerine çağrıda bulunarak, akademik kariyer basamakları
önündeki dil sınavı uygulamasına çözüm getirilmesini istediler.