Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan askeri kamuflaj giyerek Suriye sınırına sıfır noktadaki Oğulpınar Sınır Karakolu'na sanatçılar ve gazetecilerle birlikte yaptığı ziyaretin perde arkasından flaş ayrıntılar çıktı... Pilot Hatay yolunda "Cumhurbaşkanı'nın emriyle Afrin'e ineceğiz" anonsu yapınca uçaktaki sanatçılar silah istemiş... Her sanatçı farklı bir model silah talebinde bulunmuş... Dönüş yolunca uçak türbülansa girince Ajda Pekkan sinir krizi geçirerek ağlamaya başlamış... Ajda Pekkan'ı İbrahim Tatlıses sakinleştirmiş... İşte Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın köşesinden o ayrıntılar... HEPSİ FARKLI BİR SİLAH İSTEDİ: Uçakta yaşanaları anlatan Polat Yağcı, “Hatay’a yaklaşırken anons yaptım. ‘Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Hatay’a değil, Afrin’e iniyoruz. Şu anda bize iki jet eşlik ediyor’ dedim. Alkış koptu. Herkes silah sordu, ben de ‘İnince dağıtılacak’ dedim. Herkes farklı bir model istedi" dedi. AJDA PEKKAN AĞLADI TATLISES SAKİNLEŞTİRDİ: Pilot Yağcı, ”Dönüş yolculuğunda da uçak türbülansa girdi. Herkes dua etmeye başladı. Uçak korkusu olan Ajda Pekkan, panik atak krizi geçirdi ve ağlamaya başladı. İbrahim Bey (Tatlıses) onu ‘Ajda, ben uçak fobimi yenmek için uçak aldım. Bu uçak eninde sonunda yere inecek, korkma’ diyerek teselli etti" ifadesini kullandı. SOMALİ SEYEHATİNDEN SONRA KORKU OLUŞTU: Ajda Pekkan: “Çok duygulu bir yolculuktu. Ekibin mutluluğu görülmeye değerdi. Askerlerimizle birlikte olmak, onların gözlerindeki mutluluğu görmek inanılmazdı. Onlar bizim evlatlarımız ve onlara böyle yakın olmak beni inanılmaz duygulandırdı. Hepsini bağrımıza basmak istedik. Bu bir ilkti ve muhteşem bir çıkarma oldu. Her askerle tek tek fotoğraf çektirdik. Keşke sık sık böyle ziyaretler yapılsa.Dönüşte yaşanan türbülans olayına gelince... Somali seyahatim sırasında bindiğim uçağın kanadı denize vurmuştu. Ondan sonra bende bu korku oluştu. O an uçak çok sallanınca, belki de oradaki duyguların birikiminden ağlamaya başladım. Yine de her şey mükemmeldi.” HELİKOPTERLERE BİNİP MÜCADELEYE GİTTİLER: Muazzez Ersoy: “Sınırda dağın tepesindeydik. Etrafta hiçbir şey yoktu. O kadar güzel bir tesis kurulmuş ki, her yerde Türk bayrakları asılıydı. Akşam saat 21.00 gibi askerimizin yanından ayrıldık. Biz otobüslerimize binerken askerimiz ellerinde silahlarla karargahın altındaki helikopterlere doğru yürüyordu. Helikopterlere bindiler, bize el salladılar. Birlikte gülüp mutlu olduktan sonra mücadeleye gidiyorlardı. O an o görüntü inanılmazdı.” BİR DAHAKİ ZİYARETE ASKER KIYAFETİYLE GİDECEĞİZ: Deniz Seki: “Çok duygulandım. Askerlerimizi gördüğüm anda bütün tüylerim diken diken oldu. Hepsini öpüp koklayıp bağrıma basasım geldi. Cumhurbaşkanımızı asker kıyafetiyle görünce biz de istekte bulunduk ve ölçülerimizi verdik. İnşallah bir dahaki ziyarete biz de asker kıyafetiyle gideceğiz.” ŞAMPİYONLUĞU SORDULAR... Tolga Zengin: “Oradaki askerler bizi görünce çok mutlu oldu. Haklarını ödeyemeyiz. Ana kuzusu hepsi. Bizim daha iyi yaşamamız için canlarını ortaya koyuyorlar. Mehmetçik’e bir nebze olsun moral verebildiysek ne mutlu bize. Ziyaretimiz sırasında askerlerimizle bol bol futbol konuştuk. Beşiktaş’ın şampiyonluğunu ve futbol gündemini sordular. Çok sıcak sohbetler oldu.” KIŞLA ÇAYININ TADI BAŞKA OLUR... İbrahim Tatlıses: “Çok duygusal anlar yaşadım. Hatay’dan sınıra kadar bütün halk bize bir sevgi seli yaşattı. Yollarda küçücük yavrularımız, ellerinde şanlı bayrağımızla bizleri selamladı. Gözlerim dolu dolu seyrettim onları. Mehmetçik bizim için canını veriyor, biz onları ziyaret etmişiz, türküler söylemişiz az bile. Hakları ödenmez onların. Mehmetçiklerimiz çok güçlü, çok moralli. Hepsiyle ayrı ayrı sohbet ettik. Türkülere eşlik ettiler, hem keyiflendik hem duygulandık. Kışla çayının tadı başka olur, en keyifli çayımı içtim onlarla. Bilsinler ki her zaman yanlarındayız. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi; bu bir imtihan dönemi. Bu dönemden elbirliğiyle en güçlü şekilde çıkacağız. Allah vatanımızı, devletimizi ve tüm Mehmetçiklerimizi korusun.” ALLAH ORDUMUZU KORUSUN... Hülya Koçyiğit: “Reyhanlı halkı, yolun sağlı sollu tarafında dalgalandırdıkları asil bayrağımızın onuruyla bizleri karşıladı. Bu manzaralar hepimizi duygulandırdı. En büyük heyecanımızı ise kahraman Mehmetçiklerimizle buluşunca yaşadık. Yiğit evlatlarımız bizlerle çektirdikleri fotoğraflarla birbirilerinin mutluluklarına ortak oldular. Bu anlamlı ziyarete katıldığım için çok mutluyum. Allah ordumuzu korusun.” ÇOK ETKİLENDİM... Altay: “Biz kalbimizde ve ruhumuzda her zaman askerlerimizin yanındayız. Ama o gün orada onlarla birlikte olmak, nasıl zorluklar altında görev yaptıklarını görmek beni çok etkiledi. Çok kutsal bir görev yapıyorlar. İnşallah en kısa zamanda görevlerini başarıyla tamamlayıp geri dönecekler.” HEDİYE KEPİ HAYATIMIN SONUNA KADAR SAKLAYACAĞIM... Hande Yener: “Sınırda olmak çok heyecan vericiydi. Askerlerimize şükranlarımızı sunmak, onlara bir nebze olsun moral verebilmek dünyanın en güzel duygusuydu. Birçoğuyla konuşma fırsatım oldu. ‘Hudutta nöbet tutmak herkese nasip olmaz’ dediler. Afrin’e gidip gelmiş bir askerle fotoğraf çektirirken kepini rica ettim, ‘Bu kep Afrin’e gitti geldi, hatıra olarak size verebilirim’ dedi. Bana hayatımın sonuna dek saklayacağım, manevi değeri son derece yüksek olan o kepi hediye etti.”