Uçakta Kürtçe anons krizi!
Abone olDiyarbakırlı avukat Mahsuni Karaman'ın, Kürt nüfusunun yoğun olduğu bölgelere gerçekleşen uçak seferlerinde Kürtçe anons yapılması talebi reddedildi.
Çözüm süreci görüşmeleriniz hızlandığı
bu günlerde çözüm sürecinin etkisinin en çok gözlemlendiği
Diyarbakır'dan çok konuşulacak bir haber geldi : Diyarbakırlı
avukat Mahsuni Karaman Kürt nüfusun yoğun olduğu yaşadığı bölgelere
yönelik uçak seferlerinde Türkçe ve İngilizce’nin yanı sıra Kürtçe
anons da yapılması için Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ve
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne (SHGM) başvurdu. Fakat Karaman,
her iki kurumdan da yanıt alamadı.
6-7 Ekim olaylarıyla tıkanan çözüm sürecinin yeniden hareketlendiği
günlerde, "uçakta Kürtçe anons istemi" Devlet Hava Meydanları
İşletmesi’nden (DHMİ) veto yedi. ‘Kürtçe anons’ talebine
“Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir
bütündür” yanıtı geldi.
Kürt yurttaşların Türkçe ve İngilizce’yi yeterince bilmemesinin
büyük sorun yarattığını belirten Karaman, Radikal'den İsmail
Saymaz'ın haberien göre Ankara 9’uncu İdare Mahkemesi’nde dava
açtı. Dava dilekçesinde şunları kaydetti:
“Uçuş öncesi, sırası ve sonrasındaki uyarı ve anonslar; ana
dili Kürtçe olup Türkçe ve hele İngilizce bilmeyenlerce
anlaşılmamaktadır. Örneğin, telefonların kapalı tutulması yönündeki
uyarı, en iyi Türkçe anlayan tarafından, ‘Telefon ile konuşmama’
olarak anlaşılmakta ve uçuş boyunca telefonlar açık
tutulabilmektedir.”
"HER YOLCU KENDİ DİLİNDE ANONS TALEP EDERSE KAOS
YAŞARIZ"
Resmi dil olmadığı için Kürtçe anons talebinin “makul” olmadığını iddia eden DHMİ, “Her yolcu kendi dilinde ve lehçesinde anons talep ederse havaalanı işletiminin yaşayacağı kaos ve fiili imkansızlık aşikardır” dedi.
"DAVACI SIKINTI YAŞADIĞINI KANITLAYAMAZ"
DHMİ, savunmasında davacı Karaman’ın hukuk fakültesi mezunu ve
avukatlık yapan biri olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili olan
Türkçe’yi bilmediğini iddia edemeyeceğini belirtti; “Davacı, anons
ve ikazlar nedeniyle sıkıntı yaşadığını kanıtlayamaz. Siyasi
mülahazalarla açıldığı aşikar olan bu davada menfaat koşulu
oluşmadığından davanın reddi gerekir” savını öne sürdü.
"RESMİ DİL OLMADIĞINDAN KÜRTÇE ANONS YAPILMASI MAKUL BİR
TALEP OLAMAZ"
DHMİ savunmasına şöyle devam etti: “Uçuş Bilgi, Anons ve Danışma
Hizmetleri İşletme Talimatı’na göre anonsların Türkçe ve İngilizce
yapılacağı yönünde düzenleme bulunduğu belirtildi. Dünyadaki
uygulamalarda olduğu gibi anonsların resmi dilimiz ve uluslararası
havacılık dili olan İngilizce yapılması zorunluluktur. Resmi dil
olmadığından Kürtçe anons yapılması makul bir talep olarak kabul
edilemez.”
‘"YASAKLAYICI BİR HÜKÜM BULUNMUYOR, TAMAMEN KEYFİ BİR
UYGULAMADIR"
Avukat Mahsuni Karaman’ın bu savunmalara cevabıysa şöyle oldu:
“Ancak kendi vatandaşına yönelik böyle bir kabulü öngörmüyor. Bunun
ne uluslaraarası hukukta ne de pozitif hukukta yeri var.
Yasaklayıcı bir hüküm de bulunmuyor. Tamamen keyfi bir
uygulamadır.”