Münevver’i
unutma…
Gencecik bedenine bıçak
darbeleriyle saldıranları, güzel yüzünü kana bulayanları, daha
açmadan bu hayattan koparıldığını, pis bir eğlenceye kurban
gittiğini, güle oynaya öldürüldüğünü, onun ölümünden birilerinin
zevk aldığını unutma…
Münevver’in anne ve
babasının yüreğine düşen ateş senin de evine düşebilir, bu yüzden,
sapıkça şeyler düşünüp, minicik bir kız çocuğunun ölümü hak
ettiğini bağırma…
Münevver’in yerine
en sevdiğini koy mesela, hani o hiç bilmediğin
empatiyi yap, bir dakika olsun düşünebil ve bir insanı vahşice
katledenlerin haklı olabileceği ihtimalini düşünme…
Adaleti iste, ver gücünle
iste, senin önüne altın tepside hak gelmesini bekleme,
sorgula…
Deniz Feneri’ni
unutma…
Fakir-fukaranın ihtiyacı
için toplanan paraların birilerini zengin yaptığını, parasına para
kattığını unutma…
Dosyaların iki adımlık
Almanya’dan aylarca gelemediğini, geldiğinde bir türlü tercüme
edilemediğini, tercüme edildikten sonra üzerine yalan yanlış
tutuklamalarla tozlar serpiştirildiğini unutma…
Dosyaların üstü kapandı,
gündem değiştirildi, unutturulmaya çalışılıyor, bırak unutmak
isteyenler unutsun ama sen unutma…
Atatürk’ün kurduğu ve
bizlere en büyük emaneti olan Laik Cumhuriyet’e, onun askerlerine
zarar vermeye çalışanları sakın unutma…
Gözünü boyamaya
çalışabilirler ama sen dört aç!
“Takunyalı Cumhuriyet
Düşmanlarını” unutma
Ara ara askere laf sokup,
kendi şalvarlı-sarıklı ordularını oluşturmaya çalışanlar olduğunu
unutma…
Laik düzen düşmanları var
köşelerde, tepelerde, sakın aklından çıkarma…
Bir an olsun gözünü ayırma
rejimin üzerinden, bir an olsun boş verme bu güzel ülkenin
düzenine…
“Babalar gibi” sattılar
zamanında para kaynaklarımızı, hala da devam ediyorlar, bir anda
bir yerlere satılmış bulabilirsin kendini…
Bu yüzden akıllı ol,
tetikte ol…
Kısacası kendini unut,
bunları unutma…
nsrnylmz@gmail.com