Üç ineğini satıp Diyarbakır'a gelen anne
Abone olErzurum'da çobanlık yaparak geçimini sağlayan Lütfiye Bozoğlu, PKK'nın kaçırdığı oğlunu almak için Diyarbakır'a geldi.
Bozoğlu, belediye önünden uzaklaştırılan ailelerle refüjde kurdukları çadırda oğluna kavuşuncaya kadar oturma eylemini sürdürmekte kararlı.
Van, Erzurum, Antalya ve Adana'dan gelenlerle sayıları 28'e
yükselen ailelere destek vermek için Erzurum'dan gelen Bozoğlu
ailesi de çocuklarına kavuşuncaya kadar belediyenin
karşısındaki orta refüjde oturma eylemini sürdürmekte
kararlı.
5 çocuk annesi Bozoğlu, AA muhabirine, çobanlık yaparak yaşamlarını sürdürdüklerini belirterek, Atatürk Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü'nde okuyan 20 yaşındaki oğlu Sedat Bozoğlu'nun 2 ay önce kandırılarak dağa götürüldüğünü söyledi.
Oğlundan 2 aydır haber alamadığını ifade eden Bozoğlu, "Diyarbakır'a oğluma kavuşmak için geldim" dedi.
Bozoğlu, oğlunun ilk gözağrısı olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
GELDİĞİ GÜN DÜĞÜNÜNÜ YAPACAĞIM
"Oğlum 20 yaşında ama gözümde hala küçük bir bebek. 3 ineğim vardı sattım, oğlumun yoluna düştüm. Barış istiyorum. Allah rızası için, 'büyük, küçük' demeyin, çocuklarımızı gönderin. Ana anadır. Ana babanın gözünde çocuk 3 yaşında da çocuk, 50 yaşında da çocuktur. Oğlum kandırıldı, evladımı parayla sattılar. Tüm çocukları kandırıp, örgüte parayla satıyorlar."
Bozoğlu, çocuklarını maddi zorluklarla büyüttüğünü, imkansızlıklar nedeniyle gözyaşı döktüğünde oğlunun kendisini teselli ettiğini anlatarak, "Çobanlıkla geçimimizi sağlıyorduk. Durumumuz iyi değildi. Ama oğlum bize çok düşkündü. En büyük umudumuz Sedat idi. Bana, 'Anne ben okuyacağım, sizi saraylarda yaşatacağım. Sen ağlama anne, seni bu çileden kurtaracağım' diyordu" diye konuştu.
Bozoğlu, oturma eylemini 15 gündür sürdürdüğünü, oğlunu bulmadan da memleketine gitmeyeceğini kaydederek, duydukları acının tarifsiz olduğunu dile getirdi.
"Tüm anneler olarak çocuklarımıza kavuşana kadar eylemi sürdüreceğiz" ifadelerini kullanan Bozoğlu, gözyaşları içinde şunları kaydetti:
"Gerekirse açlık grevine de başlayacağız. Çünkü benim oğlum böyle bir hayatı istemiyordu. Oğlumun eline silah değil, kalem, kitap yakışıyor. Oğluma kavuştuğum gün onun davullu zurnalı düğününü yapacağım."
ÇAĞAN VE DENİZ AİLELERİ DE KATILDI
Ellerinde çocuklarına ait fotoğraflarla günlerdir eylem yapan
ailelere her gün yenileri katılıyor. Van'da yaşayan Çağan ve Deniz
aileleri de imam hatip lisesinde aynı sınıfta okuyan kızlarının
terör örgütünce kaçırıldığını belirterek, ailelere destek için
Diyarbakır'a geldi.
Oturma eylemini sürdüren ailelere katılan Songül Çağan ve Sünye
Deniz, kızlarının fotoğraflarını ellerinden düşürmüyor.
Gözü yaşlı anneler Çağan ve Deniz, Van Erciş İmam Hatip Lisesi'nde
yatılı okuyan kızlarının yakın arkadaş olduğunu ve aynı sınıfta
öğrenim gördüklerini anlattı.
Kızlarının 12 Mayıs'ta birlikte kaçırıldığını kaydeden anneler,
sabah okula gönderdikleri kızlarından bir daha haber alamadıklarını
söyledi.
Van Erciş İmam Hatip Lisesi 2'inci sınıfta yatılı okuyan ve yurtta
kalan Mihriban Çağan'ın (16) annesi Songül Çağan, "Kızım yurda
gitmişti. Yurttan çıktıktan sonra bir daha haber alamadık. Ben
kızımı istiyorum, barış istiyorum. Başbakana sesleniyorum,
Selahattin Demirtaş'a sesleniyorum; lütfen kızımı geri getirin, tüm
annelerin çocuklarını geri getirin" dedi.
SAĞLIK SORUNLARI VAR
"Kızım 16 yaşındaydı. Küçüktü okumak istiyordu" diyen anne Çağan,
kızının sağlık sorunları olduğunu da dile getirerek, "Kızım daha
önce fıtık ameliyatı olmuştu ve bağırsak hastalığı vardı. 2 kere
beyin kanaması geçirmişti" diye konuştu.
Sevgi Deniz'in (16) annesi Sünye Deniz de kızının yaşının küçük
olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Kızlarımız aynı sınıfta okuyordu, yakın arkadaşlardı. Bizim
kızlarımızın yaşı daha çok küçük, kızlarımız okumak istiyordu.
Lütfen çocuklarımızı bize geri verin. Tüm yetkililere sesleniyorum;
çocuğumuzu geri istiyoruz."