Üç-beş silahla neler olur?
Abone olNeler olmaz ki... 1 Mayıs 1977'yi hatırlayın... Hatırlamayanlara da biz hatırlatalım.
Adnan Berk
Okan/ANALİZ
Hıfzı Topuz, “Çamlıca’nın Üç Gülü” isimli
romanının bir yerinde, 1. Dünya Savaşı bitmek
üzereyken toprak altına gömülen onbinlerce silâh ve
mühimattan söz eder…
O silâhların Kurtuluş Savaşımız başladığında çıkarıldığını ve düşmanlara karşı kullanıldığını hepimiz biliyoruz…
Son birkaç aydır, çeşitli yerlerde yapılan kazılarda silâhlar ele geçiriliyor.
Bunlar az sayıda ve
ancak küçük çaplı sokak çatışmalarında kullanılacak türden
silâhlar…
Hem sayıca hem de teknik olarak etkin değil yani…
Olamaz da ama…
Belli ki birileri bunları bir amaç uğruna kullanacaktı…
Bu amaç, “cinayet işleme” olabileceği gibi, “tahrik” için de olabilirdi…
1 Mayıs 1977 unutulmadı…
Üzerlerine ateş edilen binlerce emekçiden 34’ünün ölmesi kahredici bir “tahrik” sonucu idi…
Ölenlerin beşi silâhlardan atılan mermilerle, yirmisekizi ise panik halinde kaçışırken ezildiği için ölmüşlerdi…
Bir kişi de panzerin altında kalmıştı…
Tam olarak bilinemese de elde edilen bulgular, 34 emekçinin ölümüne sebep olan silâhları, devletin oluşturduğu Gladio adlı, iç hizmetle görevli(!) tescil edilmemiş resmi bir guruba ait kişiler tarafından ateşlendiğine işaret ediyordu...
Zaten asıl amaç “panik” yaratmaktı…
Dediğim gibi; ele geçirilen silâhlar bir savaşta ve hatta küçük çaplı bir muharebede kullanılmayacak kadar az sayıda ve teknik güçten yoksun ama…
Eğer amaç “panik yaratmak” ya da “iç savaş kışkırtıcılığı” yapmaksa; çok işe yarar…
Adına “Ergenekon” denilen kovuşturma dosyaları sulandırılmaz da işin bu boyutunun üzerinde durulursa (elbette burada iş yine medyaya düşüyor), 21. Yüzyılda, ülkemize biçilen "etkin rol oynama yeteneğimiz" yaralanmaz…
Ama…
İpe sapa gelmez, reyting yapan saçmalıkları “haber” diye sunarsak milletçe kaybederiz…
“Silâh bulundu” haberleri, kimin kiminle yattığı haberlerinden ya da hangi TV program yapımcısının, hangi rakibine reyting farkı attığı haberlerinden çok daha önemlidir…