"Twitter kapatıldı ama, hele bir sorun niye
kapatıldı" demek, insanların zekasıyla dalga
geçmektir. "Mahkeme kapattı, ne yapalım!"
demek, insanların zekasına hakarettir. "Ne yapalım
kapatıldıysa kapatıldı" demek ise, dünyadan bihaber
olmaktır!
Başbakan Erdoğan'ın Bursa'daki
"Twitter miwitter kökünü kazıyacağız"
sözlerinden hemen sonra, Twitter'ın kapısına kilit vurulması,
hiçbir mazareti geçerli kılmaz. Bu yasağa hiçbir kılıf uymaz.
Twitter'in Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerine başkaldırısını
anlatamazsınız.
Ne olmalıydı peki?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bir süre
önce Facebook'u mahkeme kararıyla kapattırdı hatırlayın. Mahkeme
kararı TİB Başkanı Fethi Şimşek'e (eski) ulaştığında geçici bir şok
yaşadı herkes. Fethi Bey, kendine geldiğinde, kesin ve kat-î
kararını vermişti:
- Mahkemenin kararını
uygulamayacağız!
*
Türkiye Youtube'u kapatarak dünyaya rezil
olmuştu bir kere.
Kılıçdaroğlu'nu karalayan o sayfa Facebook'la
görüşülerek yayından kaldırıldı.
Türkiye böylece yeni bir skandalın altına imza atmamış
oldu..
Fethi Şimşek görevini kötüye kullanmaktan
yargılandı ama, en azından dünya ülkemizi
yargılamadı.
*
TİB'den yapılan açıklama bu yolların
denendiğini gösteriyor.
Sonuç?
Hiç!
O halde...
"Kapatın gitsin!"
Kapatmak çare mi peki?
Hayır!
Twitter'a yasak getirildiği dakikadan itibaren herkes
DNS ayarlarını değiştirerek, sabaha kadar parmaklarını
konuşturdu. Biz Twitter'i yasaklayan ülke olarak
dünyanın diline düştük ama, bu meretin başından hiç ayrılmadık!
TİB diyor ki:
- Twitter, mahkeme kararlarının gereğini yerine
getirince yasak ortadan kalkmış olacak!
Peki sonra?
Twitter'i aç kapa mı yapacağız
sürekli?
Bu işin sonu yok!
Teknoloji ile başa çıkmak mümkün değil.
*
Twitter da her şey var.
Bilgi de var, küfür de...
Hakaret eden de var, insan gibi yazışan da.
"İgnore" sistemi de var Twitter'da...
Toptan yasaklayacağına, sen yasakla sana küfür
edeni!
Görme!
Okuma!
Yasağın bu olsun!
Kökünden kazırsan, kazdığın kuyuya düşersin!