Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Twitter'in kapandığı gün, 3 güvenlik görevlimiz şehit düştü. O
gün tüm internet sitelerinin yorum sayılarını not ettim.
İnanır mısınız?
Twitter haberine gelen yorum 32 bin, şehit haberine gelen yorum ise
800 küsur civarındaydı. Şehit haberine gelen yorum sayısı 800
civarı dediysem, tamamının ağıt yaktığını sanmayın.
"Ohh iyi oldu. Tayyip şimdi kına yaksın. Alın size çözüm
süreci" diye havlayanlar burada da çoğunluktaydı.
Daha önce de söylemiştim, yeri geldi tekrar edeyim. Bizim
memleketin, güzel bir sözü vardır. "Arkasından 40
köpeği havlatmayan kurt, kurt değildir" derler.
Sanki Erdoğan için söylenmiş. Adam twitter'la ilgili bir söz etti,
günlerdir konuş babam konuş!
Yahu, twitter'la ilgili 3 ayrı dava, 3 ayrı mahkeme kararı var.
Örneğin bu davalardan sadece birinde, bir adamın kızının mahrem
görüntüleri bu sitede yayınlanıyor. Aile dava açmış, twitter'a
defaaetle uyarıda bulunulmuş ama içeriği kaldırmamış. Mahkeme de
kapatma emri vermiş.
O kız senin karın, kızkardeşin olsa namus abidesi kesilir,
"Bu ülkede hukuk yok. Başbakan geziyle, cemaatle
uğraşacağına benim mağduriyetimi gitersin" diye bir
yerlerini yırtardın.
Seni gidi başkasının namusunu namus saymayan ahlaksız! O kızın
seninle bir akrabalık bağı olmaması mıdır senin böyle manda
genişliğinde takılmana neden olan şey? Sen twitter üzerinden
hükümet yıkmak için çabalayacaksın diye insanlar arını namusunu
korumasın mı? Senin, "Polis gözümü çıkardı, bu mesajı da
kıçımla yazıyorum" yalanıyla kendin gibi geri zekalıları
sokağa dökme özgürlüğün var, ama bir babanın, kızının namusunu,
onurunu koruma özgürlüğü yok öyle mi?
Sen ve senin gibi asalaklar 15 yıl önce mirc'de, İCQ'da elin
karısına kızına, "slm, nbr, asl" diye yazarken biz İnternethaber'de
özgürlük savaşı veriyorduk!
Sen kim, bize özgürlük dersi vermek kim hırpıt!
****
Sevgili dostlar...
Gelin size bu süper zekaların özgürlük anlayışlarının nasıl
olduğunu bir örnekle anlatayım.. Geçtiğimiz Pazartesi gününden beri
telefonlarım susmuyor.
Nedeni ne biliyor musunuz?
Tanımadığım biri, twitter'da "Eskort Çiğdem"
ismiyle bir hesap açmış, altına da benim numaramı vermiş. İki tane
de yarıçıplak resim koymuş, "Ara beni, bul beni"
falan tarzında birşeyler yazmış.
Yemin billah abartmıyorum. Ben diyeyim 300, siz deyin 700..
Numarayı gören arıyor. Sesim erkek sesi ama gel de karşındakini
inandır. "Direnişçiler 48 saat dayanırsa hükümet
düşecek" yalanına inanan şimşir kafa benim "Eskort
Çiğdem" olmadığıma inanır mı? "Yavrum,
evladım, ben Eskort Çiğdem değilim" diyorum, "Sen
fiyatını ve yerini söyle hele" diye hırlayarak
konuşuyor.
Neredeyse fiber kablolar aracılığıyla bana tırmanacak!
Bazılarına, "Ben gazeteciyim. Süleyman Özışık adım.
Numaramı sizi işletmek için yazmışlar" diye açıklama
yapayım dedim. Aldığım cevap ne olsa beğenirsiniz? "Seni
gidi Tayyip yalakası... Bu iktidar gidecek ve seni de göreceğiz
vatan haini!.."
Buyur!
Adam Eskort Çiğdem'i kovalarken, çatallı ses tonuma aldırmayıp bana
bile kerkinmeye çalışırken, benim Süleyman Özışık olduğumu
öğrenince bir anda vatanperver oluyor!
Neyse...
Eskort Çiğdem'e yazıyorum, numaramı profilinden silmiyor. Twitter
da, benim haklarıma sahip çıkacağına "Eskort
Çiğdem"e sahip çıkıyor.
Sadece bu mu?
Sevenimiz kadar sevmeyenimiz de var. Kimi "Süleyman Özışık
5 yaşındaki kıza tacizde bulunurken yakalanmış ve hapse
atılmış" diye twit atıyor, kimi ise, "Süleyman
Özışık Beşiktaş'ta bir kadınla uygunsuz durumda basılmış. Şu an hem
dövüyor hem karakola götürüyorlar" diye yazıyor.
Yalanın bini bir para...
Şimdi vicdanınız neredeyse elinizi oraya koyun. Sizin hakkınızda
böylesi şeyler yazılsa siz ne yapardınız? "Eskort
Çiğdem" olmayı, "Tacizci" olarak
anılmayı, "Fuhuşta basılan adam" damgası
yemeyi sindirir miydiniz?
Yasağa karşı çıkalım ama kişilerin özgürlüklerine kasteden bu
sakatlıklara birşey demeyecek miyiz?
KILIÇDAROĞLU'NUN TERTEMİZ ADAYLARI
Kemal Kılıçdaroğlu bu aralar meydan meydan dolaşıyor,
"Benim adaylarım sütten çıkmış ak kaşık. Onlara oy
verin" diye söyleniyor ya hani...
Sarıgül'e kendileri yolsuz, hırsız diyordu. İzmir desen, Aziz
Kocaoğlu yolsuzluk soruşturmalarından dolayı neredeyse 300 yıl
hapis istemiyle yargılanıyor. Buna benzer onlarca, yüzlerce ismi ve
haberi alt alta sıralayabilirim ama, bir örnek yeter diye
düşünüyorum.
CHP'nin Tuzla Belediye Başkan adayı Cemil Ekşi'nin şu siciline
lütfen bir göz atın. Adam, bir kadın gazeteciyi darp etmekten
toplam 4 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırılıyor. 5 yıl denetim
altında bulundurulması koşuluyla cezası erteleniyor. Sonra ne
yapıyor biliyor musunuz? Kadın gazeteciyi döven başkan adayı, seçim
afişinde ‘Kadına şiddete sessiz kalma’ sloganını
kullanacak kadar pişkin davranıyor.
Cemil Ekşi ile ilgili skandallar bununla sınırlı değil. Kılıçdaroğlu'nun tertemiz adayı hakkında kesinleşmiş cezalar ve halen süren davalar var. İlgili haberi aynen kopyalıyorum:
1) Sayıştay tarafından kesinleşmiş, 2.5 trilyonluk Zimmet Dava Dosyası
2) Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde; Darp, Hakaret ve Tehdit Dava Dosyası (kesinleşmiş; toplam 4.7 yıl ceza)
3) Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde; 16 yıldan–60 yıla kadar ceza istemiyle görülmekte olan Çete Kurmak, Zimmet, Resmi Belgede Sahtecilik Dava Dosyası karar aşamasında. Emekli Sayıştay Savcıları tarafından hazırlanan, iki ayrı bilirkişi raporunda da Ekşi ve arkadaşlarının ‘zimmete ehil’ oldukları, ‘nitelikli zimmet’ suçunu defalarca (76 kez) örgütlü olarak ve resmi sahte belge düzenleyerek işledikleri saptanıyor; cezalandırılmaları isteniyor. Muhtemel karar duruşması, seçimlerden hemen önce, 27 Şubat 2014 tarihinde görüldü ve devam ediyor..
4) Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde; görevi
Kötüye Kullanma ve devam eden pek çok dava daha...
Yolsuzluk ve usulsüzlük yaptığı mahkeme kararıyla kesinleşen
CHP'nin temizlik anlayışı da ancak bu kadar olurdu.
Yalnız hakkını yemeyelim, Cemil Ekşi temiz aday!..
En azından SSK'yı batırıp, birkaç aylık torununa sigorta yaptıran
Kemal Kılıçdaroğlu'na göre daha temiz...