TVlere oto kontrol mekanizması

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Dr. Zahit Akman, özel televizyon ve yayıncılıkta oto kontrol mekanizmasını oluşturmak için çalışmalar yaptıklarını söyledi.

RTÜK tarafından düzenlenen ''Medya Etiği'' konulu panel, İzmir Hilton Oteli'nde başladı. RTÜK Başkanı Akman, panelin açılışında yaptığı konuşmada, kurtuluş yıldönümünü etkinlikleri nedeniyle İzmir'in hareketli günler yaşadığını, panelin İzmir'e ayrı bir hareketlilik getireceğini söyledi.

Medya etiği konusunda bugüne kadar çok şey söylendiğini ve söylenmeye devam edileceğini kaydeden Akman, etiğin, toplumda genel olarak ahlak diye bilinen yazılı kurallar olduğunu, ilkelerine uyulması ve uyulmaması durumunda nelerle karşılaşacağının, bu panelde ortaya konulacağını kaydetti.
Etik kurallara uyulmaması durumunda bazı müeyyideler uygulanabileceğini ifade eden Akman, RTÜK'ün yayın durdurma ve para cezası gibi müeyyideler uyguladığını hatırlatarak, ancak radyo ve televizyonların imaj ve güvenilirliğin tartışılmadığını, bu konuların da tartışılması gerektiğini söyledi. Yazılı medyanın ilkeler oluşturduğunu ve basın konseyi ile otokontrol mekanizmasını sağlandığını bildiren Akman, gazetecilerin kurduğu kurumlarla da medya etiğinin uygulandığını belitti. Özel televizyonlar ve yayıncılıkta, otokontrol mekanizmasını oluşturmak için çalışmalar yaptıklarını kaydeden Akman, şunları söyledi: ''Özel televizyonlar ve yayıncılıkta, ihlallere müdahale eden teknik kuruluş RTÜK'tür. Daha çok reyting ve reklam için çalışan sektör temsilcilerine RTÜK diğer taraftan da müdahale ediyor. 13 ay önce biz göreve seçildik. Hemen arkasından kuruluşlar ve sektör temsilcileriyle bağlantıya geçerek imajlarını daha güvenilir hale getirmek için birlikte çalışmanın gerektiğini anlattık. 4 ay önce denetim mekanizmasının oluşturulması için neler yapılabileceğini sektör temsilcileriyle görüştük. Ombudsmanlık gibi bir kurumu televizyon kuruluşlarında yaygınlaştıracağız. Biz şu anda yalnızca hukukçularımızla ihaleleri denetliyoruz. Otokontrol çalışmalarını müesseseleştirmek, kurumlarda otokontrolü kurumsallaştırmak istiyoruz. Demokratikleşme ve basın özgürlüğü için otokontrol çok önemli. Bunun için çaba gösteriyoruz. Bir ay içinde ulusal televizyon kuruluşlarının otokontrolü sağlayacağını, bunu kurumsallaştıracaklarına inanıyorum.''

-ALO 178 HATTI-

RTÜK'ün bir başka çalışmasının da izleyicinin istek, beklenti ve arzularını ortaya çıkarmak, bunu yayıncılara ulaşmasını sağlamak olduğunu belirten Zahit Akman, RTÜK'ün Alo 178 şikayet hattını geliştirmek için çalışmalar yaptıklarını söyledi. Şikayet hattına günde 100-125 telefon geldiğini bildiren Akman, şöyle devam etti: ''Ekimde, tüm Türkiye'de izleyicilerin şikayet ve beğenilerini oluşturacak bir sistemi hayata geçireceğiz. 70 milyon ve genç bir nüfusu olan ülkemizde 2 binden biraz fazla hanede televizyon izleme alışkanlıklarının belirlenebileceğine, Türkiye gerçeğine uygun olacağına inanmıyorum. Zaten reyting ölçümlerinin tartışılmasının altında bu yatıyor. Ulusal kanalların, yerel kanalların, izleyici istek ve beklentilerini bizlere ulaştıracakları sistemi uygulayacağız. Günde 100-125 olan telefon sayısını bine ulaştıracak bir sistemi hayata geçireceğiz. Bunun için kurumların görüşlerini dikkatle alıyoruz. Bu çalışmaya da son derece önem veriyoruz. Toplumun beklentilerini bu kurumların yöneticilerine anlatacağız.'' Akman, toplumun güvendiği kurumları arasında medyanın alt sıralarda olmasının kendilerini üzdüğünü ifade ederek, daha itibarlı medya için etik kuralların netleşmesi ve bu kurallara uyulmasının önemli olduğunu söyledi. Akman, ''Kuralların oluşması, kurumların belirlenmesi, müesseseleşmesi ve ombudsmanlık çok önemlidir'' dedi.

-VALİ KÖKSAL-

İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal da etiğin sadece medya için değil, insanlık ve kurumlar için de önemli bir kavram olduğunu belirterek, kanun ve yönetmeliklerin dışında, yazılı olmayan kuralların toplum hayatına yön verdiğini söyledi.

Ahilik teşkilatının, ayıplı mal üreten üyelerini deşifre ederek ve ''pabucunu dama atarak'' cezalandırdığını hatırlatan Köksal, her alanda bu tür yazılı olmayan kuralların hayata geçirilmesi gerektiğini, bunun toplumun geleceği açısından da önemli olduğunu vurguladı. Köksal, ''Medya kendi etiğini, kurallarını ortaya koyarak topluma örnek olmalıdır. Medyanın etiği tartışması toplumun geleceği açısından da önemlidir'' dedi.