TV'lerdeki reklam terörüne son
Abone olRTÜK, izleyiciye ekranı dar eden reklam terörüne nihayet el attı. Yeni Şafak'a konuşan Karaca, 'reklam arası dizi' yöntemine kesinlikle izin vermeyeceklerini söyledi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Fatih Karaca,
televizyonlara uygulanan program kaldırma cezasının caydırıcı
olmadığını belirterek, "Uyarı cezasının ardından para cezasının
verilmesini öngören düzenleme yapılmalıdır" dedi. Karaca, 'reklam
arası dizi' uygulamasına yeni yayın döneminde izin vermeyeceklerini
açıkladı.
Televizyonlardan halk şikayetçi mi?
Alo-RTÜK hattına şikayetler son dönem çok arttı. Bundan biz de
büyük rahatsızlık duyuyoruz.
Verdiğiniz cezalar caydırıcı olmuyor mu?
Asıl mesele cezaların caydırıcı olmamasıdır. Önce uyarı veriyoruz
ardından program durdurma veriyoruz. Program durdurmanın televizyon
kuruluşları üzerinde caydırıcı etki yapmadığı görülüyor. Önce uyarı
cezası ardından doğrudan para cezası vermeliyiz. Dizi arası reklam
yayınlarında para cezalarının daha caydırıcı olacağını
düşünüyorum.
Para cezası caydırıcı olacak mı?
Para cezası olunca televizyona ceza gelmiş oluyor. Program kaldırma
olduğu zaman sadece programı yapanlar cezalandırılıyor. Reytingi
yüksek bir programsa yeterince caydırıcı ceza olmadığı anlaşılıyor.
Bir saatlik yayının yerine başka bir saatlik program koyduğumuz
zaman yayıncıların bunu caydırıcı olarak görmedikleri
görülüyor.
Program kaldırma cezalarını uyguluyorlar
mı?
Uygulamak zorundalar. Ama program kaldırma verildiği ekranlarda
bile farkedilmiyor. 10 dakikada bir uyarıcı yazının geçilmesi
gerekir diyor. Belgesel program gördüğü zaman seyirci kanalı
değiştiriyor ve program durdurulduğunun farkında bile olmuyor.
Yeni yayın döneminde reklam arası dizi yayınına izin
verecek misiniz?
Biz önce uyarı, ardından program durdurma ve ardından para cezası
veriyoruz. Program kaldırma cezası verdiğimiz bazı dizilere para
cezası uygulaması yapacağız. Ağır işleyer idari yargı çarkına
rağmen bundan sonra para cezalarını uygulabileceğiz. Böyle ihlaller
olduğu zaman müeyyide uygulanacağı bilinmeli. Televizyon
yayıncılarına bu konuda hassasiyetimizi ifade etik. Yeni yayın
döneminde geçen yayın döneminde olan ihlaller olmayacak.
Yerel ve dil ve lehçelerde yayın yapmak için özel
kuruluşlardan talep geldi mi?
Ulusal kuruluşların hiçbirinden yerel dil ve lehçelerdeki yayınlar
konusunda talep gelmedi. Kamu yayıncısı olarak sadece TRT başvurdu.
Yerel bazı kuruluşların başvurusu var. Diyarbakır'da 2 ve Batman'da
1 yayın kuruluşu başvurdu. Talepler değerlendiriyor. Bunlara
süratle cevap verilecek.
TRT'nin yaptığı yayınlar eleştirildi.
Bu eleştirilere katılmıyorum. TRT kamu yayıncısı olarak yayın
yapıyor. Farklı dilde yayın yapmak kolay değildir. Bu konuda en
büyük şikayeti basında görüyoruz. Ama bu basın kuruluşlarının
televizyonları bu yayınları yapmadılar. Özel radyo ve
televizyonların bu yayınların daha güzellerini ortaya koymaları
gerekir. Hem eleştirip hem adım atmamanın tutarlı olmadığını
düşünüyorum.
"Türkçe'yi katlediyorlar"
Hangi konular üzerinde duruyorsunuz?
Çalışmalarımız devam ediyor. Lisans devir yönetmeliğimiz üzerinde
çalışıyoruz. Bazı yayın kuruluşlarının diğer yayın kuruluşları
tarafından yayınlarını bozulduğu konusunda şikayetlerde
bulunuyorlar. Yerel yayıncılarla istişare toplantılarına başladık.
Türk Dil Kurumu Başkanı Şükrü Akalın Türkçe'nin güzel kullanımı
konusunda seminerler veriyor. Güzel Türkçemiz birçok radyo
televizyon kuruluşu tarafından katlediliyor. Türk Dil Kurumu ile
ortak bir çalışma yapıyoruz. Program yapımcıları ve metin
yazarlarını bu seminerlere katılmasını sağlayacağız.
Televizyon kuruluşlarının RTÜK'ten hangi konularda
şikayetlerde bulunuyor?
Üst Kurul paylarının yüksek olmasından şikayet ediyorlar. Yüzde 5'i
bize ait, yüzde 5'i ise sekiz yıllık temel eğitime katkı payıdır.
Yüzde 10 reklam gelirlerinin kesilmesinin kendilerine büyük yük
getirdiğini ifade ediyorlar.
Frekans ihalesi unutuldu mu?
Her türlü gayreti göstermemize rağmen ihaleyi yapma konusunda
başarılı olamadık. 2002'de yapılan değişiklikle frekans planlama
yetkisi Telekomünikasyon Kurulu'na, ihale yapma yetkisi ise
Haberleşme Yüksek Kurulu'na verildi. Biz sadece ihalenin
gerçekleştirilmesinden sorumluyuz. Yetki Haberleşme Yüksek
Kurulu'nda olduğu için bu kurulun toplanmasını bekliyoruz. Eylül
ayında Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın kurulu toplantıya çağıracağını
düşünüyoruz. Kamuya ait frekansların bedelsiz kullanılmasından
rahatsızlık duyuyoruz.
AGB'NİN REYTİNG ÖLÇÜMLERİ GERÇEĞİ
YANSITMIYOR
RTÜK'e reyting ölçümü yapma görevi verildi. Neden
yapmıyorsunuz?
Reyting ölçümü yetkisi hakkında Anayasa Mahkemesi yürütmeyi
durdurma kararı verdi. Bu konu çok önemlidir. AGB ölçümleri, yayın
kuruluşu, reklam veren ve reklamcı arasında ticari üçgendir.
Konunun baştan ele alınması ve RTÜK'ün sorumluluğunda veya
denetiminde yapılması gerekir. Geniş anlamda ölçüm yapılmalı. 1951
sayılı denekle reyting ölçümü yapılamaz. Bu deneklerin hangi
bölgelerden seçildiği önemlidir. Belli illerde yapılıyor. Asgari
5000 cihazla bu ölçümlerin yapılması gerekir. Bu kadar az cihazla
yapılan çalışmalar yeteri kadar gerçekleri ortaya çıkartmaz. Şu
andaki cinnet halidir. Bunun altında ölçümler yatıyor. Ölçümlerin
gerçek reytingi ortaya koymadığını düşünüyorum, yanılıyor
olabilirim. Ama sosyal reytingi hayata geçirelim. Şu anki ihtiyaç
toplumsal ihtiyaçtan değil, reklam verenlerin talebinden
kaynaklanmaktadır. Sosyal reyting ölçümleri ortaya çıkmadan reyting
sonuçlarıyla ilgili şüphemiz devam edecektir.
Üst kurullarla ilgili çerçeve yasaya RTÜK olarak neden
itiraz ediyorsunuz?
RTÜK ekonomik değil, sosyal bir kurumdur. Fikir hüriyetini, düşünce
özgürlüğü konusunda yayın faaliyetleri regüle eden üst kuruldur.
Diğer üst kurullar içine alınmayı uygun görmüyoruz. Bizim atama
şeklindeki şekle itirazımız var. Bundan sonra TBMM üyeleri seçmeye
devam etmelidir. İşin temeli budur. Diğer kurullar zaten Bakanlar
Kurulu tarafından atanıyordu. Tek istisnası RTÜK'tür. 3984 sayılı
RTÜK Kanunu'nun AB'ye girme arefesinde yeniden gözden geçirilmesi
gerekir. Yeni RTÜK kanunu çıkartılması gerekir. RTÜK üst kurullar
kapsamından çıkartılarak ele alınmalıdır. Üst kurullar arasında
bütçeleri Meclis'te görüşülen ve Meclis'e hesap veren tek kurul
RTÜK'tür.
Hisse dağılımında sıkıntı mı var?
Ortada boşluk var. Anayasa Mahkemesi bu konuda yürütmeyi durdurma
verdi. Bir kişi istediği kadar yayın kuruluşuna sahip olabileceği
gibi bir yayın kuruluşunda yüzde 99.9 hisseye sahip olabiliyor.
Hiçbir yerde böyle bir düzenleme yok. Biz AB'de ne varsa Türkiye'de
olmasını istiyoruz. RTÜK Kanunu bir an öne Meclis'e
getirmelidir.
Karaca: Bölgesel yayıncılar sorunlarına sahip
çıkmalı
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Fatih Karaca, yerel
ve bölgesel yayıncılığa çok önem verdiklerini belirterek, yerel ve
bölgesel yayıncıların ilgili ortamlarda kendi sorunlarına ve
haklarına sahip çıkmalarını istedi. RTÜK, yerel ve bölgesel
yayıncılar için eğitim seminerlerinin üçüncüsünü Ankara'da
düzenledi. Üst kurul olarak yerel ve bölgesel yayıncılığa çok önem
verdiklerini söyleyen Kacara, yerel ve bölgesel yayın
kuruluşlarından toplantıya katılımın az olmasına tepki gösterdi.
Karaca, Türkiye'de düşünce özgürlüğünün ve çok sesliliğin bir ürünü
olarak gördükleri ve güçlendirme çabası içinde oldukları bölgesel
ve yerel yayıncıların kendi sorunlarına sahip çıkma mecburiyetleri
olduğunu vurguladı. Karaca, "Yayıncıların gelip bu ortamlarda
seslerini çıkartmaları ve şikayetlerini anlatmaları lazım" diye
konuştu.
'reklam arası dizi' yöntemine izin vermeyeceklerini söyledi.