TV çocuk psikolojisini bozuyor
Abone ol20. yüzyılın en önemli buluşları arasında yer alan televizyonun en büyük etkisinin, 0-3 yaşları arasındaki çocuklarda görüldüğü belirtiliyor..
20. yüzyılın en önemli buluşları arasında yer alan televizyonun
en büyük etkisinin, 0-3 yaşları arasındaki çocuklarda görüldüğü
belirtiliyor. Bu yaşların, hayat boyu kullanılacak bazı psikososyal
ve psikomotor özelliklerin kazanıldığı çok önemli devre olduğu
ifade edilerek, bu devrede oluşabilecek herhangi bir sorunun, bütün
hayatı etkilediği kaydediliyor. Uzmanlar, TV karşısında aşırı
miktarda kalan (günlük 1-2 saatin üzerinde) 0-3 yaş arasında
çocukta, sosyal gelişim (duygusal etkileşim ve karşılık verme,
sosyal ortamlara uyum, insanlar ile ilgilenme, onlara yakınlık
gösterme, yaşıtlarına ilgi vb.) ve iletişim (konuşma, anlamlı jest
ve mimikler, heceleme, agulama, ses çıkarma, cümle kurma vb.) için
gerekli olan fonksiyonların gelişiminde gecikmeler veya
yetersizlikler görüldüğüne dikkat çekiyor. Bu dönemde, uzun süre
çok aşırı miktarda TV karşısında kalan çocuklarda bazı psikiyatrik
tablolar gelişebileceğini vurgulayan uzmanlar, bu tür çocuklarda
etrafa karşı ilgisizlik, seslenince bakmama, göz kontağı kurmama,
insanlara ve yaşıtlarına ilgisizlik, onlarla duygusal ve sosyal
iletişime geçmeme, kendi halinde olmaya çalışma, kendi etrafında
dönme, sallanma, aşırı derecede cansız nesneler ile ilgilenme,
konuşmama, cümle kurmama, iletişim ve etkileşimde problemler,
duygusal olarak karşılık verememe vb. bir çok belirti
görülebildiğini bildiriyor. Uzmanlar, bu sebeple anne babaların,
özellikle bu yaş için TV izleme konusunda sınırlamalar ile birlikte
durumu yönlendirmeleri, normal psikomotor ve psikososyal gelişim
için uygun olduğunu hatırlatıyor. 4 - 7 YAŞ ÇOCUKLAR VE TV TV'nin
bu dönemde çok aşırı izlenmesinin, çocuğun dil ve sosyal
gelişiminde bazı sıkıntıların ve eksikliklerin oluşmasına sebep
olabileceği uyarısında bulunan uzmanlar, bu dönemde çocukların,
TV'de gördükleri görüntüleri tamamen somut olarak yorumladıklarını
belirtiyor. Uzmanlar, çocuklarda tam olarak soyut düşünce
gelişmediği için, gerek çizgi filmler gerek filmlerde görülen
görüntülerin olduğu gibi algılandığını ifade ederek, "Çocuk bütün
bunları olduğu gibi uygulamaya çalışabilir. Yani çizgi filmde
gördüğü bir hareket veya sahneyi olduğu gibi yapmaya çalışabilir.
Bilinçaltı şiddet duygularının yerleşmesine neden olabilir. Aynı
zamanda çocuğun bu dönemde izleyeceği gerilim, korku veya aşırı
şiddet içeren görüntülerden çocuklar oldukça aşırı etkilenebilir,
bu durum onları akla gelen görüntüler ve düşünceler ile günlerce
rahatsız edebilir. Ek olarak çocukta uyku bozukluğu, yalnız kalmak
istememe, korku ve endişe duyguları yerleşebilir. O nedenle anne
babaların bu dönemde izlenen programlara özellikle dikkat etmesi
gerekir" diyorlar. Bu dönemdeki çocukların, TV'nin eğitim amaçlı
kullanımından daha fazla yararlanacak yaş grubunu oluşturduğunu
vurgulayan uzmanlar, bu yaş grubunda da şiddet içeren, korku ve
gerilime sebep olan sahnelerin, çocuğun gelişiminde problem
oluşturacağına dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu yaştaki çocukların ders
ve okul saatleri de göz önüne alınarak TV izleme saatlerinin uygun
şekilde sağlanması gerektiğini kaydederek, TV izlemenin aşırılığı
durumunda, çocuğun sosyal aktivitelerinde, arkadaş ilişkilerinde,
ders başarısında, sportif faaliyetlerinde, yaşa uygun becerilerin
geliştirilmesinde sorunlar yaşanabileceğini bildiriyor.