TV 5'e Devrim'den eleştiri
Abone olFransız kanalı TV5'in İstanbul yayını bugün de tartışma konusu. Radikal köşe yazarı Hakkı Devrim, yaptığı yorumlarla bir gazeteciyi tebrik ediyor.
Hakkı Devrim'in tebrik ettiği gazeteci Hrant Dink. Dink, TV
5'i ise "Türk düşmanı" olmakla suçluyor.
Yazı: Hakkı Devrim
Kaynak: www.radikal.com.tr
Doğrusu, İstanbul'u bu kadar çirkin, karanlık, sevimsiz ve sefil gösterebilmek için, Türkleri Fransızlar kadar sevmemek lazım, demek gelir içimden. Bu kadarını söylemekle yetineceğim.
Hepsini seyrettim diyemem, ama mülakatlar güzeldi. En zarifi de, hiç şüphe yok, Frédéric Mitterrand'ın suallerini bir diplomat inceliğiyle cevaplayan Neslişah Sultan'ın tavrıydı.
Yeğen Mitterrand suallerinde, taraf tutmayan gazeteci tavrını korumaya özen gösterdi. Mesela, bizim Hrant Dink'e sorduğu suallerden biri şuydu:
– Batılılar savaştan önce Ermeni toplumunun başına gelecekleri biliyorlardı, buna rağmen engellemediler. Size göre kendi çıkarları ve Türkiye'de dengeleri bozmak ve o toprakları ele geçirmek için Ermenileri mi kullandılar?
Dink'in önce bu suale verdiği cevabı aktarayım:
– Kesinlikle bu böyle oldu, diye girdi söze. Dünya bu konuda hiçbir zaman ahlaklı ve etik davranmadı. Özellikle Avrupa ve Amerika... Tarihe bakınca görürüz ki, geçmişte batılı ülkeler bu topraklarda yaşayan halkların var olan ilişkilerini yok eden başlıca unsurlar oldular. Ve bunun sorumluluğunu bugüne kadar hiç üstlenmediler.
Batı'nın bu meseleyle sadece kendi siyasî çıkarları için ilgilendiğini, Fransa Senatosu'nun son kararının da başka bir anlama gelmediğini söyledi Dink. «İşte Ermeni dünyası asıl buna izin vermemelidir» dedi. Bu konuda dışarıdan dayatanlar ile içeriden direnenlerin, her iki grubun da yanlış yaptığını ilave ederek, sözü şuraya getirdi:
«Eğer herkes Türkiye toplumu gerçeği biliyor da inkâr ediyor düşüncesindeyse, hepsi yanılıyor demektir.»
Şu dediğini de aktarayım: «Türkiye demokratikleştikçe giderek sıkıntılarımız çözülüyor, azalıyor. Başkalarına demokrasiden ne pay düşüyorsa, bize de o kadar düşüyor. Ermeni dünyasının, Ermeni meselesinin gene uluslararası siyasetin bir parçası olarak kullanılmasına izin vermemesi lazım.»
Hrant Dink'in gazetesini yazık ki görmüyorum. Onu dinlerken, bizim Ermenilerin tepesini attırmadan, asıl gerçeği dile getirmeye çalıştığı izlenimini aldım.
Fransızlara dönersek. Radyo televizyon dünyalarında Ermeni ağırlığı fazlacadır. TV 5'in haber kaynağı France 2 kanalının önemli adamı da, benim bildiğim, iflah olmaz Türk düşmanı Daniel Bilalian'dı. İnsanoğlu bir günde huy değiştirecek değil ya!
Yazı: Hakkı Devrim
Kaynak: www.radikal.com.tr
Doğrusu, İstanbul'u bu kadar çirkin, karanlık, sevimsiz ve sefil gösterebilmek için, Türkleri Fransızlar kadar sevmemek lazım, demek gelir içimden. Bu kadarını söylemekle yetineceğim.
Hepsini seyrettim diyemem, ama mülakatlar güzeldi. En zarifi de, hiç şüphe yok, Frédéric Mitterrand'ın suallerini bir diplomat inceliğiyle cevaplayan Neslişah Sultan'ın tavrıydı.
Yeğen Mitterrand suallerinde, taraf tutmayan gazeteci tavrını korumaya özen gösterdi. Mesela, bizim Hrant Dink'e sorduğu suallerden biri şuydu:
– Batılılar savaştan önce Ermeni toplumunun başına gelecekleri biliyorlardı, buna rağmen engellemediler. Size göre kendi çıkarları ve Türkiye'de dengeleri bozmak ve o toprakları ele geçirmek için Ermenileri mi kullandılar?
Dink'in önce bu suale verdiği cevabı aktarayım:
– Kesinlikle bu böyle oldu, diye girdi söze. Dünya bu konuda hiçbir zaman ahlaklı ve etik davranmadı. Özellikle Avrupa ve Amerika... Tarihe bakınca görürüz ki, geçmişte batılı ülkeler bu topraklarda yaşayan halkların var olan ilişkilerini yok eden başlıca unsurlar oldular. Ve bunun sorumluluğunu bugüne kadar hiç üstlenmediler.
Batı'nın bu meseleyle sadece kendi siyasî çıkarları için ilgilendiğini, Fransa Senatosu'nun son kararının da başka bir anlama gelmediğini söyledi Dink. «İşte Ermeni dünyası asıl buna izin vermemelidir» dedi. Bu konuda dışarıdan dayatanlar ile içeriden direnenlerin, her iki grubun da yanlış yaptığını ilave ederek, sözü şuraya getirdi:
«Eğer herkes Türkiye toplumu gerçeği biliyor da inkâr ediyor düşüncesindeyse, hepsi yanılıyor demektir.»
Şu dediğini de aktarayım: «Türkiye demokratikleştikçe giderek sıkıntılarımız çözülüyor, azalıyor. Başkalarına demokrasiden ne pay düşüyorsa, bize de o kadar düşüyor. Ermeni dünyasının, Ermeni meselesinin gene uluslararası siyasetin bir parçası olarak kullanılmasına izin vermemesi lazım.»
Hrant Dink'in gazetesini yazık ki görmüyorum. Onu dinlerken, bizim Ermenilerin tepesini attırmadan, asıl gerçeği dile getirmeye çalıştığı izlenimini aldım.
Fransızlara dönersek. Radyo televizyon dünyalarında Ermeni ağırlığı fazlacadır. TV 5'in haber kaynağı France 2 kanalının önemli adamı da, benim bildiğim, iflah olmaz Türk düşmanı Daniel Bilalian'dı. İnsanoğlu bir günde huy değiştirecek değil ya!