Tuzu kes uzun yaşa
Abone olTuzu az tüketmek kalp-damar hastalıklarına yakalanma olasılığını yüzde 25 oranında düşürüyor.
İngiliz Tıp Dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmaya göre, daha
az tuz tüketmek, kalp ve damar hastalıkları riskini dörtte bir,
kalp krizi riskini de beşte bir oranında azaltıyor.
Çok fazla tuz tüketiminin kan basıncını yükseltebileceği, yüksek
tansiyonun da kalp krizi ve inme riskini artırabileceği uzmanlar
tarafından zaten biliniyordu, ancak dergideki yeni araştırmada, bu
bağlantı kanıtlanıyor ve tuzun verebileceği zararın boyutu ortaya
konuyor.
Çalışmada, günlük tuz alımının 6 gramı geçmemesi (erişkinler için
önerilen miktar) gerektiği uyarısında bulunularak, tuz tüketimini
az miktarda azaltmanın, kalp ve damar hastalıkları riskine büyük
etkisi olduğu vurgulanıyor.
Günlük beslenmelerindeki tuz tüketimini önemli miktarda düşüren
insanların, gelecek 10-15 yılda kalp-damar hastalıklarına yakalanma
olasılığı yüzde 25 oranında azalıyor. Bu kişilerin, kalp-damar
hastalıklarından ölme riski de yüzde 20 düşüyor.
ABD’deki bir tıp ekibinin, Boston’da kan basıncı düzeyi yükseğe
yakın ya da yüksek tansiyona meyilli 3 bin 126 kişiyle yaptığı
araştırmada, bu kişilerin tuz tüketimini 10 gramdan 7 gram civarına
(yüzde 25-25 oranında) düşürüldü. Ayırca, bu kişilerin uzun dönemli
diyetlerinde de az tuz tüketimine yöneldikleri saptandı.
"TUZUN AZ MİKTARDA AZALTILMASININ BİLE ETKİSİ BÜYÜK"
Londra’daki St George Hastanesi’nden Profesör Graham MacGregor, bu
yeni çalışmanın çok önemli olduğunu belirterek, bununla, tuz
tüketiminin azaltılmasıyla kalp hastalığı, kalp krizi ve inme
geçiren insanların sayısının da gerileyeceğinin ortaya konduğunu,
daha önceden ise elde bu yönde bir kanıtın bulunmadığını
söyledi.
Günlük tuz tüketiminin az miktarda azaltılmasının, hastalık
risklerine karşı büyük etkisinden bahsettiklerine dikkat çeken
McGregor, tüketilen tuzun dörtte üçünün zaten alınan gıdaların
içinde bulunduğunu, günlük 6 gram tuz tüketimi hedefinin de,
yediklerine dikkat etmeleri durumunda çoğu insan için ulaşılabilir
olduğunu vurguladı.
Profesör McGregor, ürünlerdeki tuz miktarının sınırlanması
konusunda gıda üreticilerin büyük sorumluluğu olduğunu da
belirtti.