Tüzmenden sert yanıt
Abone olTüzmen, soruşturma açıldığına ilişkin kendisine intikal eden bir bilgi bulunmadığını söyledi.
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ''Irak ile gerçekleştirilen ham
petrol ticaretinde Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) bürokratlarınca
bazı özel firmalara izin verilerek devletin zarara uğratıldığı
iddiası, dayanaktan yoksun bir iddiadır'' dedi.
Tüzmen, hakkındaki iddiaları yanıtlamak üzere düzenlediği basın
toplantısında, Irak ile yapılan bütün işlerin hukuk kurallarına
titizlikle uyularak gerçekleştirildiğini, alınan tüm karar ve
uygulamaların belgelerinin devletin arşivlerinde bulunduğunu,
işlemlerin her aşamasında doğrudan Başbakanlık ve ilgili
birimlerin bilgilendirildiğini söyledi.
Devletin bu ticaretten çok büyük yarar sağladığını vurgulayan
Tüzmen, ''Irak'ta yaptıklarımız, devlette çalıştığım süre
içerisinde, ülkemiz için yaptığım, arkadaşlarımla beraber yapmaktan
onur duyduğum en şerefli projelerden bir tanesidir. Irak'ta
yaptığımız işler, çocuklarımıza, gelecek nesillere
bırakacağımız bir başarı öyküsüdür'' diye konuştu.
Bakan Tüzmen, Irak'la ticaretin geliştirilmesi amacıyla yapılan
işlemler nedeniyle ''bedel ödemeye hazır olduğunu'' ifade etti.
Irak ile gerçekleştirilen ham petrol ticaretinde DTM
bürokratlarınca bazı özel firmalara izin verilerek devletin zarara
uğratıldığı iddiasının, ''dayanaktan yoksun bir iddia''
olduğunu
belirten Tüzmen, söz konusu dönemde, petrol ithalatı için başvuruda
bulunan ve sınır ticaretinin düzenlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu
Kararı'ndaki şartları yerine getiren firmalara izin verildiğini
kaydetti.
Raporda sözü edilen Güneydoğu Anadolu Petrol Ticareti A.Ş'nin, 55
firmanın Irak'tan alacaklarını tahsil etmek için oluşturdukları bir
kuruluş olduğunu hatırlatan Bakan Tüzmen, bu şirketin, alacaklarını
petrol karşılığında tahsil etmek üzere Irak tarafı ile bir anlaşma
imzaladığını belirterek, şu bilgiyi verdi:
''Başbakanlık makamının yaptığı görevlendirme sonucu, söz konusu
anlaşmaya istinaden sınır ticaretinin düzenlenmesine ilişkin
bakanlar kurulu kararı çerçevesinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı'nın verdiği izinler kapsamında fiilen ithalat
başlatılmıştır. Daha sonra Irak'ta büyük miktarda alacığı olan
Tekfen İnşaat Şirketi'ne de aynı yöntem çerçevesinde petrol ithalat
izni verilmiştir. Aynı dönemde diğer firmalara da izin verilmiş,
ancak çok cüzi ithalatlar yapılabilmiştir.
Raporda sözü edilen Ram Dış Ticaret A.Ş'ye ise petrol ithal izni,
2000 yılı ilk aylarında Musul ve Bağdat'ta yapılan görüşmelerde,
Irak tarafının, (biraz önce söz ettiğim firmalarla birlikte Ram ile
de kontrat imzaladıklarını, bunun devlet adına verilmiş bir taahhüt
olduğunu, bu durumu gözardı edemeyeceklerini) bildirmesi üzerine
imzalanan kontrat miktarı ile sınırlı kalmak kaydıyla, diğer
firmalar ile birlikte, bir yıllık geçici bir dönem için izin
verilmiştir.''
''.... TARTIŞMAYI BİLE LÜZUMSUZ GÖRÜYORUM''
Petrol karşılığı Türk malları ihracatına ilişkin söz konusu
görüşmelere, kendisi ile birlikte bir bakan, 3 büyükelçi,
başbakanlık müsteşar yardımcısı, 3 genel müdür, 6 genel müdür
yardımcısı, 6 daire başkanı olmak üzere 36 bürokrat katıldığını
anlatan Bakan Tüzmen, ''Petrol ticaretinin devlet kuruluşları
yerine özel sektör firmalarına yaptırıldığı ve bu nedenle devletin
zarara uğratıldığı yönündeki iddiaları, burada tartışmayı bile
lüzumsuz görüyorum'' dedi.
''Devletin bu ticaretten sadece çok büyük yarar sağladığını, aksini
hiçbir uzmanın iddia edemeyeceğini'' söyleyen Bakan Kürşad Tüzmen,
şöyle devam etti:
''BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIZ''
''Sonuç olarak, Irak ile yaptığımız bütün işler hukuk kurallarına
titizlikle uyularak gerçekleştirilmiştir. Alınan tüm karar ve
uygulamaların belgeleri devletin arşivlerinde mevcuttur. İşlemlerin
her aşamasında doğrudan Başbakanlık ve ilgili birimleri
bilgilendirilmiştir.
Bu projeyi 1991'de yürürlüğe koyabilseydik, bölgedeki kişi
başına
gelir, bugün en az bölge için 7 bin dolar seviyesine gelirdi. Eğer
70 bin şoför esnafına iş bulmanın, 100 binlerce insanımıza istihdam
sağlamanın, binlerce esnafımızın kapatılan kepenklerini açtırmanın,
bölge ekonomisini yeniden canlandırmanın, fabrikalarımızı
çalıştırmanın, kapasiteleri artırmanın, ülkemize milyarlarca dolar
kazandırmanın bir bedeli olacaksa ben ve arkadaşlarım, bu bedeli
severek ödemeye hazırız.
Irak'ta yaptıklarımız, devlette çalıştığım süre içerisinde, ülkemiz
için yaptığım, arkadaşlarımla beraber yapmaktan onur duyduğum en
şerefli projelerden bir tanesidir. Irak'ta yaptığımız işler, bütün
çocuklarımıza, gelecek nesillere bırakacağımız bir başarı
öyküsüdür.''