Tüzmen'den Dicle ve Fırat uyarısı
Abone olPazartesi günü toplanan Bakanlar Kurulu 17 Aralık kararlarını tartıştı. Bakanlar çıkan karaları beğenmedi. Mumcu ve Tüzmen'in söyledikleri dikkat çekiciydi.
Pazartesi günkü Bakanlar Kurulu'nda Brüksel Zirvesi
değerlendirilirken bazı bakanlar zirvede alınan kararlar konusunda
endişelerini dile getirerek koşullara karşı çıktılar. Pazartesi
günkü Bakanlar Kurulu toplantısında 17 Aralık’taki AB zirvesinin
kararları değerlendirildi. En dikkat çekici konuşma, Kültür ve
Turizm Bakanı Erkan Mumcu’ya aitti. Mumcu, hükümetin toplumu ve
siyasi partileri ile AB için çok hazırlıklı bir Türkiye
devraldığına işaret ederek, 17 Aralık’a kadar hedefin müzakere
tarihi alabilmek olduğunu söylüyordu. ‘Bunun startejisi başkaydı,
bugün ise başka bir durum var ve yeni bir strateji gerekli’ diyen
Mumcu, eleştirel bir bakış getiriyor: ‘Müzakerelerin başlaması
önemliydi, başarıldı. Ama metinde tuzaklar var; doğru okumak, doğru
görmek gerek. Müzakere edilir bir Türkiye için daha cesur
davranmalıyız. Bu da doğru bir plan, doğru bir stratejiyle olur.’
‘KIBRIS’TA MEVZİ KAYBEDİLDİ’ Kıbrıs’la ilgili olarak 2003’te
Lahey’de çok yanlış bir tutum takınıldığını aktaran Mumcu, ‘Bu
konuda ne yazık ki mevzi kaybedildi. Özellikle Kıbrıs için dikkatli
olmalı’ demekten de çekinmiyor. Ancak bu sözleri en çok Brüksel’de,
Kıbrıs’la ilgili paragrafa paraf atan Devlet Bakanı Beşir Atalay’da
rahatsızlık yaratıyor. Atalay, ‘Şimdi yeni strateji lazım’
önerisini dikkate almak yerine, ‘Bu kadar karamsar tablo çizmeye
hakkınız yok. Özellikle masadan kalkma girişimimiz çok olumlu sonuç
verdi’ diye çıkış yapmayı yeğliyor. Başbakan Yardımcısı ve
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de devreye giriyor; ama nazik bir
uslüp yeğliyor, sonuçların olumlu olduğunu belirtiyor. Toplantıda,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Kıbrıs ve
azınlıklar konusuna dikkat çekerken, Tarım Bakanı Sami Güçlü de
Kıbrıs’la ilgili sorularını, ‘Aman, burda tuzak var; dikkat’
formatında soruyor. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de gelişmeleri
olumlu nitelerken, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ise Avrupa
Parlamentosu karar taslağında, Dicle Fırat havzasıyla ilgili
ibareleri sakıncalı bulduğunu ortaya koyuyor. Bazı bakanların
dinlemede kaldığı toplantıda Devlet Bakanı Ali Babacan da Brüksel
kararlarına, ‘Olumlu etkisi ekonomi üzerinde kendini hemen
gösterdi’ sözleriyle çok sıcak bakan isimler arasında yer alıyor.
YENİ STRATEJİ VE TANIMA KUŞKUSU Kurulda konuşan bir diğer isim,
Enerji Bakanı Hilmi Güler de, Mumcu’dan farklı bir uslüpta yeni
dönemde yeni politikalar gerektiğini anlatıyor. Güler, ‘Yeni
dönemde, başta Rusya ve Yunanistan olmak üzere komşularımızla
ilişkilerimizi nasıl etkileyeceğine de dikkat edelim’ uyarısı da
yapıyor. Kıbrıs çok konuşulunca Gül, bu konuda yeni açıklamalar
yapıyor: ‘Atılan imza tanıma anlamına gelmiyor. AB liderleri de
bunu açıkladı. Bazı hukukçular da bu görüşte; ancak aksi görüşte
olan hukukçular da var.’ Ardından, ‘Biz de bu durumu hukukçulara
baktırıyoruz’ deyince, ‘Demek ki tanıma konusunda hükümette de
kuşku doğdu’ yorumu ortaya çıkıyor. Son noktayı koyan Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ise tartışmadan hiç de rahatsız değil ki,
‘Bütün kurumlar yeni döneme ilişkin stratejilerini belirlesin.
Haftaya getirin, görüşmeye devam edelim. Bu arada bir tarama da biz
yapalım, durumumuz nedir görelim. Bunları da getirin bakalım; çünkü
çok dikkatli ve ciddi hazırlanmalıyız’ sözleriyle toplantıyı
bitiriyor. Şükrü Küçükşahin-Hurriyet