Tüzmenden Anadola jet cevap
Abone olDevlet Bakanı Kürşad Tüzmen, rüşvet iddialarına basın toplantısıyla cevap verdi.
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, kendisi ve Gümrük Müsteşarlığı üst
düzey yöneticileri hakkındaki ''rüşvet'' iddialarının sadece komik
olduğunu belirterek, ''İzlenen yöntemle herkes hakkında suçlama
yapmak mümkün ama ahlaki değil'' dedi.
Bakan Tüzmen, CHP Grup Başkan Vekili Kemal Anadol tarafından dün
düzenlenen toplantıyla duyurulan ve bugün gazetelerde çıkan
haberlerle ilgili olarak, Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin ile
birlikte basın toplantısı düzenledi. Kendisinin yine karalama
kampanyaları ile karşı karşıya kaldığını kaydeden Tüzmen,
''Türkiye'de herkes altına bir imza atıp, asılsız, sahte bir ihbar
mektubu ile birtakım yerleri harekete geçirebiliyor'' dedi.
Tüzmen, haberlere konu olayla ilgili bilgi verirken, bir firmanın
Gebze Petro Kimya İhtisas Gümrük Müdürlüğü denetimindeki
antrepolara getirip koyduğu petrol ürününü ithal etmek istediğini
ve bu talep üzerine inceleme başlatıldığını söyledi. Yapılan
standart uygulama gereği ürünlerden örnekler alındığını ve
TÜBİTAK'a gönderildiğini belirten Tüzmen, TÜBİTAK'ın iki raporunda
da eşyanın white sprite olduğunun tespit edildiğini, ancak
değerleri uygun olmakla birlikte parlama derecesinin 21 derecenin
altında olduğunun belirlendiğini ve ODTÜ PAL'e yaptırılan tahlilde
de aynı içerikli neticenin doğduğunu söyledi.
Şu anda da bu ürünün ithal edilmiş olmadığını ifade eden Tüzmen,
gümrük denetiminde antrepoda beklediğini ve ithali yapılmadığını,
konunun yargıya intikal ettiğini, yargı kararına göre işlem
yapılacağını söyledi. Tüzmen, ''Ortada koparılan gürültüye bakın.
Gerçekten gayriciddi, hiç bir mesnete dayanmayan tam bir komedi. Bu
arada Gümrük Müsteşarlığı içinde bazı çevreler kelle koparma diye
tabir ettikleri tavırlar içine girmişler ve bir sürü ihbar mektubu
ortaya çıkmıştır'' diye konuştu.
''AZİZ EREN'İN KİM OLDUĞU MEÇHUL''
İhbar mektubunda imzası bulunan Aziz Eren'in kim olduğunun meçhul
olduğunu belirten Tüzmen, şöyle devam etti: ''Biz bu şahsın daha
önce gönderdiği ihbar mektuplarını ki yine Gümrük Müsteşarlığında
müsteşar ve üst düzey yönetici ve bizlerle ilgili ihbar mektupları
idi bunlar, işleme koyduk. 4 Temmuz ve 19 Haziran'da Aziz Eren
imzası ile gelen mektuplardı. İşlemleri yapan müfettişler aynı
müfettişler, teftiş kurulu başkanı da aynı başkan. Verdiği rapor
onun imzasını taşıyor.
Soruşturmayı yürüten aynı müfettişlerce 14.7.2006 tarihli
soruşturma raporunda aynen (Sonuç olarak Aziz Eren ile ilgili
olarak Antalya Kaçak İstihbarat ve Narkotik Gümrük Muhafaza
Müdürlüğü'ne yaptırılan araştırmada, verilen adresin doğru olmadığı
ve belirtilen yerde ikamet etmediği tespit edilmiştir. İhbar
mektubunda iddia edilen hususlarla ilgili olarak herhangi bir
usulsüzlük ve kaçakçılık unsuruna da rastlanmadığından, bu konuda
başmüfettişlerimizce yapılacak başka bir işlem bulunmamaktadır)
demişlerdir.
Rapordan da anlaşıldığı üzere Aziz Eren isimli kişinin kim olduğu
belli değildir. 1992, 2002, 2004 tarihlerinde başbakanlıkça
çıkarılan genelgelerde bu tip ihbar mektuplarının işleme
konulmaması öngörülmektedir. Ama birileri nedense suç ve suçlu
yaratmak için özel bir çaba sarf etmektedir.'' İzlenen yöntemle
herkes hakkında suçlama yapmanın mümkün olduğunu ama ahlaki
olmadığını ifade eden Tüzmen, şöyle devam etti: ''Ne yazık ki
gümrük teşkilatı içinde de, bazılarını saf dışı bırakmak için bu
yollara başvuran kişiler vardır. Daha önce 2 kez görevden almaya
çalıştığımız ama Cumhurbaşkanlığı onaylamadığı için görevden
alamadığımız teftiş kurulu başkanını, bu sefer üçlü kararname ile
görevden aldık.
Tarih 3 Ekim. Bu ihbar mektupları da 10 Ekim'de geliyor. Bu
tesadüfleri de sizin değerlendirmenize bırakıyorum.'' Bakan Tüzmen,
Gümrük Müsteşar vekili ile makamında görüştüklerini, bu görüşmenin
müfettişler tarafından nasıl oluyorsa ''kaçakçılığa yardım'' olarak
değerlendirildiğini ifade ederken, bir müsteşarın iş adamlarından
gelen görüşme talebini yerine getirmesini suç saymanın, günümüzde
anlaşılır bir durum olmadığını söyledi. Tüzmen, ''Durum bu iken ana
muhalefet partisinin sözcülerinin hiç bir araştırma yapmadan bazı
kişilerin kişisel hesaplarına alet olmaları ise üzücüdür. İddialar
sadece komiktir'' dedi.
Tüzmen, 3 Ekim tarihinde Teftiş Kurulu Başkanı Erdener Demirağ'ı
görevden alma kararnamesinin sevkedilmesinin ardından bu tip
olayların ortaya çıkmasını da dikkat çekici bulduğunu söyledi.
Tüzmen, Tony Blair'in Başbakana gönderdiği mektup konusunda da,
dünyada işadamlarının işlerini başbakanlar ve bakanların takip
ettiğini kaydederek, ''Biz de aynı şekilde, elimizden geldiği kadar
bunu yapmaya çalışırız. Orada konu edilen vergi değişikliklerine
ilişkin, maliye bakanlığı çalışmalar yapıyor. Vergilendirme maliye
bakanlığı tarafından yapılıyor, DTÖ ve GB Anlaşması çerçevesinde
yapılıyor'' dedi.
''VERİLEMEYECEK HESABIM YOK''
Tüzmen, gümrükleri; dış ticaretle uğraşan iş adamlarının
hizmetinde, yasal işlemler için en kolay, yasa dışı işlemler için
en zor gümrükler yapma mücadelesinin, bütün engelleme girişimlerine
rağmen süreceğini ve kendisinin verilemeyecek hesabının olmadığını
kaydetti. Bu arada toplantıda
TÜBİTAK, ODTÜ
Petrol Araştırma Merkezi ve Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulunun
ilgili raporları ile Aziz Eren imzalı diğer iki ihbar mektubu da
dağıtıldı. Tüzmen, raporlarla ilgili, Sahra Kimya A.Ş adına
tescilli eşyadan müfettiş raporlarında öngörülen tarifedeki
verginin 543 bin YTL, alınması gereken verginin ise 2,2 milyon YTL
olduğunu ve rapordan dolayı alınamayan devletin vergi kaybının ise
1,6 milyon YTL olduğunu sözlerine ekledi.