Tüzmen, enflasyon hedefini açıkladı
Abone olDevlet Bakanı Kürşad Tüzmen, yıl sonunda enflasyonun yüzde 5 olmasını beklediklerini söyledi. Tüzmen, hedefe ulaşmak için çalıştıklarını belirtti.
Bakan Tüzmen, yıl sonunda yüze 5 enflasyon hedeflediklerini
söyledi Kürşad Tüzmen, yıl sonunda enflasyonun yüzde 5 olmasını
beklediklerini, bu beklentilerinin gerçekleşmesi için yoğun bir
çalışma içinde olduklarını söyledi. Bakan Tüzmen, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte
Nizip Ticaret Borsası yeni hizmet binasını hizmete açtı, Nizip
Ticaret Odası'nın vergi rekortmenleri ödül törenine katıldı.
Tüzmen, törenlerde yaptığı konuşmalarında, Türkiye'de siyasi ve
ekonomik istikrarın çok hızlı bir biçimde sağlandığını, Türkiye'nin
ekonomik kalkınmasında bundan böyle ekonominin lokomotifi konumunda
bulunan ticaret borsaları, sanayi ve ticaret odalarına önemli iş
düştüğünü söyledi. Türkiye'nin ekonomik kalkınmasını hızla
gerçekleştirmek zorunda olduğuna dikkat çeken Tüzmen, çünkü dünyada
her geçen gün paylaşılan ekonomik pastanın daraldığını vurguladı.
Tüzmen, ticaret borsaları iyi çalışan ülkelerin ekonomik
kalkınmasını hızlı ve sağlıklı gerçekleştirdiğine işaret ederek,
şunları kaydetti: 'Bizim son birkaç yıla kadar bu konuda başarılı
bir performans gerçekleştirdiğimizi söyleyemem. Ancak hükümetimizin
yeni ekonomik paketi uygulamaya koyması, sağlanan siyasi ve
ekonomik istikrarla ticaret borsaları ile sanayi ve ticaret
odalarının hızla mesafe aldığını görüyoruz. Bizim gibi ekonomisi
sağlıklı gelişen ülkelerde ticaret borsalarına çok iş yükü düşüyor.
Ama görüyor ve memnun oluyoruz, odalarımız bu iş yükü karşısında
önemli sektörel başarılara koşuyor. Yıl sonunda enflasyonun yüzde 5
olmasını bekliyoruz, bu hedefi tutturmak için yoğun bir çalışma
içerisindeyiz. 3 yıl önce 87 milyar dolar olan dış ticaret hacmini
190 milyar dolara çıkardık. İhracat rakamını 36 milyar dolardan, 72
milyar dolara yükselttik.'' Tüzmen, enerji ve haberleşme gibi bazı
önemli sektörlerde devletin, koyduğu vergileri iyi dengelemesi
gerektiğini vurgulayarak, ''Enerji ve haberleşme gibi birçok
sektörde vergi oranlarını iyi ayarlamak lazım. Bu denge iyi
sağlanır, vergi oranları düşürülürse belki kaçak girişler
düşebilir, o zaman da devletin vergi geliri de artabilir'' şeklinde
konuştu. ''VERGİ ADALETİNİ HALA TESİS EDEBİLMİŞ DEĞİLİZ'' TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da vergi rekortmenleri ödül töreninde
yaptığı konuşmada, Türkiye'de vergi adaletini hala tesis
edemediklerini söyledi. Devletin vergiyi yalnızca alabildiğinden
almakta olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, ''(Vergi ödemek durumunda
olan herkes vergi ödüyor mu? Hepsinden önemlisi, acaba ödediğimiz
bu vergiler doğru yere harcanıyor mu?) şeklinde haklı endişeler
taşıyorsunuz. Açıkça ifade edeyim ki bu endişelerinize katılmamak
mümkün değil'' dedi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de son 10 yılda gelir
vergisi mükellefi sayısının 1 milyon 800 binde kaldığına, basit
usuldeki vergi mükellefi sayısının ise 910 binden 820 bine
gerilediğine dikkat çekerek, ''Peki son 10 yılda Türkiye'nin nüfusu
azalmış mıdır ki mükellef sayısı düşmüştür. Esasen kayıt dışı
ekonominin, tüm ekonominin yarısına ulaştığı bir ülkede vergi
adaletinin sağlanabilmesi de mümkün değil'' diye konuştu. Vergi
sisteminin mevcut haliyle tam bir ''kara mizah'' olduğunu ifade
eden Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin, en zor şartlarda dahi vergi
gelirlerini devlet gücüyle artırabilmiş tek ülke olduğunu
vurguladı. ALLAH VERGİSİ YETENEK ''Daha doğrusu maliyemiz,
vergileri artırma konusunda Allah vergisi bir yeteneğe sahip''
diyen Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ama görünen odur
ki ekonomiyi düzeltmek için sadece gelir artırıcı önlemlere
başvurmak, yeni vergiler getirmek, vergi gelirlerini artırmak için
yeterli olmamaktadır. Kamu giderlerini azaltmadan gelirleri
artırmak, bugüne kadar Türkiye'nin hiçbir sorununu çözmemiştir,
bundan sonra da çözmesi mümkün değil. En az vergi toplamada
gösterilen gayret kadar kamu harcamalarını kısmada da gayret
göstermek zorundayız.'' Hisarcıklıoğlu, kamu harcamalarını kısma
yanında sosyal güvenlik reformunun da zaman geçirilmeden
tamamlanması gerektiğini vurgulayarak, sosyal güvenlik sisteminin
de ayrı bir ''kara mizah'' örneği olduğunu, yılda 15 milyar dolar
açık verilmesine karşılık ne hizmet verenin, ne de hizmet alanın
sosyal güvenlik sisteminden memnun olduğunu savundu. Türkiye'nin
yapması gereken reformları bir an önce yapmak zorunda olduğunu
kaydeden Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Büyüme
neden bizim sektöre yansımıyor, neden hissedemiyoruz sorularının
muhatabı da eksik kalan yapısal reformlar yüzünden katlanmak
zorunda kaldığımız daha fazla vergi, daha fazla enerji maliyeti ve
daha fazla finansman gideridir. Yapılmayan her reform başta bu
ülkenin tüccar ve sanayicileri olmak üzere tüm vatandaşlarına ilave
maliyet olarak geri dönecektir. Eğer ekonomide eksik kalan
bankacılık, sosyal güvenlik, vergi sistemi ve kamu yönetimi başta
olmak üzere yapısal reformları tamamlarsak, bu ülkenin
girişimcileri Türkiye'yi dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasına
sokacaktır.''