Tuzla varilleri gibi tehlikeli
Abone olÇevre felaketlerine yol açan bir diğer unsur da sahte tarım ilaçlarının kullanımı olduğu belirtildi.
İstanbul'un Tuzla ilçesinde bulunan tehlikeli atık varillerin
insan sağlığı üzerindeki kötü etkilerinin tartışıldığı bugünlerde,
bir başka çevre felaketinin
de, yurtdışından getirilen sahte tarım ilaçlarının kullanımı olduğu
belirtildi.
Başta İran olmak üzere Ortadoğu ülkelerinden kaçak yollarla
yurda
sokulan ve Türkiye standartlarına uygun olmayan zirai mücadele
ilaçlarına çeşitli maddeler karıştırılarak üreticilere satıldığı
kaydedildi.
Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ayhan Barut,
zirai ilaçların tarımsal mücadelede kullanılan en önemli girdilerin
başında geldiğini hatırlattı.
Barut, tarım ilaçlarının, zamanında, doğru dozda, doğru ürüne
kullanılmaması halinde insan sağlığı, bitki gelişimi ve toprak
kirliliği açısından tehlikeli olabileceğini söyledi.
Türk tarım ilaçları pazarının 5-10 yıl öncesine oranla daralarak
120 milyon dolara gerilediğini anlatan Barut, gerilemeye, kaçak
ilaç girişlerinin neden olduğunu savundu.
Barut, son yıllarda artan kaçak ilaçların, adeta bir sektör haline
geldiğini belirterek, ''orijinal ilaçları kaçak getirmeleri
yetmediği gibi daha çok para kazanma hırsı nedeniyle ilaçların
içine çeşitli maddeler karıştırılıyor'' dedi.
Çokuluslu firmalar tarafından üretilen ilaçların karışım olmadan
bile getirilmesi durumunda insan sağlığına ve toprağa zarar
vereceğini ifade eden Barut, şöyle devam etti:
''İran'da, hükümetin tarımda uyguladığı yüksek sübvansiyon
nedeniyle tüketim fazlası çok sayıda ilaç elde kalıyor. Fırsatçılar
ise bu ürünleri kaçak yollarla Türkiye'ye getiriyorlar. Oysa, bu
ilaçların dozu ve karışımı İran'a göre yapılmış. Üretici firmalar,
ilaçların içeriğini ve dozajını satışa sunulacak ülkenin ürün
deseni, toprak cinsi, iklim türüne göre ayarlıyorlar. Bu ilaçlar,
Türkiye'de uygulandığı zaman bir işe yaramadığı gibi ürüne de zarar
veriyor.
Meslek dışı aracılarla kendilerine yandaş bulanlar bu ilacın
standart olduğuna ikna ederek, üreticiyi aldatıyor, kandırıyor.
Üreticilerin yüzde 80'i bundan zarar görüyor.''
-KANSOREJEN MADDE-
Barut, bazı art niyetli kişilerin getirilen ilaçları ve kullanılmış
boş kutularını toplayarak yeni karışımlar hazırladığını söyledi.
İlaçların içine farklı dolgu maddelerinin eklendiğini iddia eden
Barut, renklendirici çeşitli boyalardan, tinere, motorine kadar
tarım ilacıyla ilgisi olmayan çok çeşitli kimyasalların
kullanıldığını belirtti.
Sahte ilaçların satışından önemli gelirler elde edildiğini anlatan
Barut, şunları söyledi:
''Bu ilaçlar insan sağlığı açısından çok zararlı. İlaçlar, ürünü
yok ederek çoğu zaman üreticilere zarar verdiği gibi, ürünlerin
üzerindeki kalıntılar tüketiciye de zarar veriyor. Yanlış
uygulamalar, tüketicinin kanser olmasına dahi neden olabilir. Çünkü
sahte ilaçların birçoğunda kanserojen maddeler bulunuyor.''
Barut, bu konuda üreticilerin daha bilinçli davranması gerektiğini,
ayrıca yasalarda düzenlemeler yapılmasının şart olduğunu
belirtti.
Barut, 1984 yılında Zirai Mücadele Genel Müdürlüğü'nün
kapatılmasıyla bu alanda bir boşluk oluştuğunu, bu nedenle kaçak ve
sahte ilaca karşı yeterli önlem alınamadığını vurguladı.
Üreticilere yönelik çalışmalar yapılmasına karşın yetersiz
kalındığını ifade eden Barut, ''Üreticiler şüphelendiği
ilaçları
kullanmamalı. Bu konuyla ilgili odamıza ve Tarım İl Müdürlüğü'ne
müracaat etmeli'' dedi.
Barut, kaçak ilaçlara ''komik'' para cezaları uygulandığını, oysa
bunun organize, çete halinde bir suç kapsamına girmesi gerektiğini
kaydederek, ''İnsan sağlığıyla oynayan kişiler, çok az bir parayla
bir anda serbest kalmamalı. Cezalar daha caydırıcı olmalı.
Cezaların yeniden düzenlenmesi ve bu işi yapanları çete
suçlamasıyla yargılaması gerekir'' diye konuştu.
Barut, Çukurova'da her 5 çiftçiden birinin İran ilacı kullandığını,
bu oranın Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde daha fazla
olduğunu anlattı.
Barut, kaçak ilaçlara karşı üretici firmalara da görev düştüğünü,
bununla ilgili ambalajların her yıl değiştirilmesi, barkod
uygulanması, boş kutular imha edilerek bir sonraki yıl değişik
kutuların satışa sunulması gerektiğini söyledi.