Tuz deyip geçmeyin
Abone olTuz hipertansiyon başta olmak üzere birçok hastalığa yol açıyor. Günlük tuz tüketiminde Dünya şampiyonuyuz…
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği tarafından
gerçekleştirilen Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı
Çalışmasında (SALTurk, 2008) göre Türk toplumunda ortalama tuz
tüketiminin (sofra tuzu, sodyum klorür) günde 18 gram olduğu ortaya
çıktı….
“Birçok hastalığa yol açıyor”
“Hipertansiyon (yüksek kan basıncı) bütün dünyayı
etkileyen önemli bir salgındır. Tüm dünyada 1,5 milyarın,
ülkemizde ise 15 milyonun üzerinde insanın hipertansiyonu vardır.
Hipertansiyon kalp hastalığı, felç ve böbrek hastalığı için en
önemli risk faktörüdür. Tuz, hipertansiyon başta olmak üzere birçok
hastalığa yol açıyor. Günlük 18 gram tuz tüketimi çok yüksek. Bu
miktar ülkeler arasında bir Dünya rekorudur… Ülkemizde başlıca tuz
alım kaynakları beyaz peynir, turşu, zeytin, erişte, ayçiçeği
çekirdeği, salça ve yemeğin tadına bakmadan tuz atmaktır. Günlük
tuz tüketimine ekmeğin katkısını anlamak amacı ile bu çalışmayı
planladık.
ÇALIŞMANIN BULGULARI:
Tuz içeriği çalışılan beyaz ekmek
sayısı
100
(Ekmekler nüfusa orantılı şekilde 7 bölge ve 46 ilden
toplanmıştır)
Ortalama sodyum klorür
içeriği
1.8 gram/100 gram
Ekmekle alınan günlük tuz
miktarı
Yaklaşık 7.2 gram*
*Türk toplumunda ortalama ekmek tüketimi kişi başına yaklaşık olarak 400 gramdır
Ekmekle günde 7.2 gram tuz alınması hipertansiyonu önlemek ve
tedavi etmek için izin verilen tuz miktarından daha fazladır.
Türk toplumunda günlük ortalama tuz
tüketimi 18
gram
Batı toplumlarında günlük ortalama tuz
tüketimi
9-12 gram
Hipertansiyonu önlemek ve tedavi etmek için izin verilen
maksimum günlük tuz
miktarı 5-6
gram
Türk toplumunda sadece ekmekle alınan ortalama
günlük tuz
miktarı 7.2
gram
Bu çalışma American Journal of Kidney Diseases isimli derginin 2009 Haziran sayısında yayınlanmıştır.
Bu sonuçlar toplum olarak çok tuz tükettiğimizi ve ekmeğin tuz tüketiminde önemli bir rolü olduğunu göstermektedir. Ekmek toplumumuzda önemli bir besin kaynağıdır, bu nedenle ekmek içerisindeki tuz miktarı azaltılmalı ve tuzsuz ekmek tüketimi teşvik edilmelidir. Ekmekte tuzun azaltılması ülkemizde hipertansiyonun önlenmesi ve tedavi edilmesi için önemli toplumsal yöntemlerden birisidir.
Ülkemizde tuz tüketimini azaltmanın yollarından birisi de kapalı yiyecek ve içeceklerin üzerinde bulunan etiketlere (enerji ve besin ögeleri tablosu) sodyum (tuz) miktarı eklenmesinin zorunlu hale getirilmesidir. Birçok yiyecek ve içecekte enerji ve besin ögeleri tablosunda sadece enerji, karbonhidrat, protein ve yağ miktarına ait bilgiler yer almaktadır.
2009 yılı Dünya Hipertansiyon günü sloganı: Tuz ve Hipertansiyon: İki sessiz katil”