Tuvalete sakın telefonla gitmeyin! Bu hastalığı tetikliyor: Ağrılı geçiyor
Abone olAcıbadem Adana Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Fatih Kaya, cep telefonu bağımlılığının birçok hastalığın görülme sıklığını artırdığını belirterek, "Hemoroit de bunlardan biri. Tuvalette geçirilen sürenin cep telefonu nedeniyle uzaması hemoroit şikayetlerini artırıyor" dedi.
Dr. Fatih Kaya, yaptığı açıklamada, uzun süre tuvalette
oturmanın, yaşam kalitesini çok düşüren bu hastalığa yol açan
önemli nedenlerden birisi olduğunu ifade ederek, bu nedenle cep
telefonu ile tuvalete girmemek gerektiğini belirtti. Hastalığın
nedenleri ve belirtileri hakkında ayrıntılı bilgi veren Dr. Kaya,
tedavi şeklinin de şikayetlerin şiddeti ve derecesi ile bağlantılı
olarak merhemlerden cerrahi yöntemlere kadar bir dizi seçenek
arasından belirlendiğini kaydetti.
Vücutta anal kanal olarak tanımlanan damarsal yapıların farklı
nedenlerle genişlemesi, yapışık oldukları bölgeden sarkarak
şikayetlere neden olmasının hemoroidal hastalıklara yol açtığını
belirten Dr. Kaya, hastalığın kesin nedeninin bilinmemesine karşın
kimi davranışların hemoroit oluşumuna ve büyümesine yol açtığını
söyledi. Dr. Kaya, “Ailevi yatkınlık, kabızlık ve ishal, cep
telefonu ya da kitap ile tuvalete girilmesinden dolayı tuvalette
uzun süre kalmak ve ıkınmak, hamilelik, doğum, alkol ve mayalı
içecekler, uzun süre ayakta durmak ya da oturmak, sınırlı sıvı
tüketimi, posadan zayıf beslenme alışkanlığı, aşırı baharat
tüketimi, bisiklet, halter, binicilik gibi spor etkinlikleri,
hastalığın oluşumunda rol oynuyor. Ayrıca uzun süre ayakta kalınan
öğretmenlik ya da oturmayı gerektiren şoförlük gibi mesleklerin
mensupları da risk altında.” dedi.
Hastalık iki türe ayrılıyor
Hemoroidal hastalık yerleşim yerine göre iç ve dış olarak iki gruba
ayrıldığını belirten Dr. Kaya, "Şiddetine göre de dört derecede
seyreden hastalığın belirtileri anüs bölgesinde ele gelen
şişkinlik, iç kısımda dolgunluk hissi, kanama, ıslaklık hissi ve
kaşıntı, tuvalet ihtiyacının tam giderilememesi, makat bölgesinde
ağrı ve yanmadır. Tanı, hasta hikayesi, fiziki muayene ve
gerektiğinde ek tetkiklerle konuluyor. Hastalığın oluştuğu yer
nedeniyle bazı hastalar muayene olmaktan çekinebiliyor. Bu
hastalarımız eş dost tavsiyesi ya da eczanelerden ilaç temini ile
tedavilerini yapmaya çalışıyor. Ancak bu durum benzer belirtileri
veren kalın bağırsak kanseri gibi bazı hastalıkların tanısını
geciktiriyor. Dolayısı ile hemoroidal hastalık belirtileri olan
hastalarımızın mutlaka bir genel cerrahi uzmanı tarafından muayene
olarak tedavilerinin devamını öneriyoruz.” ifadelerini
kullandı.
Tedavi şekli, hastalığın şiddetine göre
belirleniyor
Hemoridal hastalığın tedavisinde hastalığın evresinin önem
taşıdığına dikkat çeken Dr. Fatih Kaya, ayrıca şiddetli kanama ve
enfeksiyon oluşması gibi acil durumlarda da birden çok tedavi
yöntemi uygulandığını söyledi. Dr. Kaya, “Hastalığın erken
evrelerinde sağlıklı yaşam önerileri ve ilaç tedavileri
önceliklidir. Özellikle gönde yaklaşık 2 litre kadar su tüketimi,
lifli posalı gıdalar tüketilmesi, kuru meyveler kabuklu
kuruyemişlerin öğünlerde bulunması, dışkılamanın ertelenmemesi,
uzun süreler klozette oturularak dışkılamanın beklenmemesi gibi
önerilerin uygulanması erken dönem hemoroidal hastalığın
tedavisinde rol oynar. Bu önerilere hemoroidal hastalıktan korunmak
için de uyulması öneriliyor. Yine erken dönemlerde bazı kremler ve
oral ilaç tedavileri uygulanıyor. Bu tedaviler genel olarak
belirtilerde iyileşme yapıyor, tam bir iyileşme sağlanamıyor.”
dedi.
Ameliyat sonrası ağrılı geçiyor
Hemoroidal hastalıkta kalıcı çözüm için pek çok müdahale
bulunduğunu vurgulayan Dr. Fatih Kaya, bu müdahalelerin ortak
amacının sarkan hemoroit dokusunun bağırsak duvarına sabitlenmesi,
pakelerin (varisleşmiş yan dalların şişlik halinde görüldüğü
yerler) alınarak ya da damaklarının kapatılarak yok edilmesi
olduğunu söyledi.
Hastalığın tedavisindeki en klasik yöntemin cerrahi olduğunu ve
ileri evrelerde uygulandığını ifade eden Dr. Kaya, "Pakelerin
kesilmesi işleminde, bistüri, makas, elektrokoter, lazer, ses
dalgaları ile çalışan kesiciler gibi pek çok farklı alet
kullanılabilir. Operasyon sonrası hastadan hastaya değişen farklı
düzeylerde ağrılı bir iyileşme dönemi mevcuttur. Bir hastanın
tedavisinde birden fazla yöntem de kullanılabiliyor. Cerrahi olarak
pakelerin çıkarılması dışında daha ağrısız ve hastane yatısı
gerektirmeyen lastik band ligasyon (boğma yöntemi), infrared
koagulasyon, hemoroidal arterleri bağlama yöntemi ve lazer tedavisi
gibi cerrahi dışı müdahaleler de yapılabiliyor. Hemoroidal hastalık
tedavisinde mümkün olduğunca cerrahi dışı yöntemler kullanılarak
iyileşme döneminin rahat ve kısa sürmesi sağlanabiliyor" diye
konuştu.