Donald Trump'ın son görüntüsünü izlediyseniz gözünüze
takılmıştır. Koskoca Amerikan Başkanı, uçağın merdivenlerini
çıkarken, paçasından bir tuvalet kâğıdı çıkıyor.
Trump her bir basamağı çıktıkça, tuvalet kâğıdı da bir o kadar
dışarı çıkmaya başlıyor. En sonunda uçağa girerken, tuvalet kağıdı
da yörüngeden kopan uzay mekiği gibi kopup ardında kalıyor.
Normal şartlarda şu söyleyeceklerimi hiç bir insan evladı için
söylemem ama bu adam hak ettiği için söyleyeceğim.
Afedersiniz ama kıçındaki boklu peçeteden haberi olmayan böylesine
sefil bir adam dünyaya kabadayılık yapmaya çalışıyor. Böyle zavallı
biri, Türkiye'yi ekonomik suikastla teslim almaya çalıştı
düşünebiliyor musunuz?
Ve bu adamın Suudi Arabistan Kralı Selman'ı tüm dünyanın gözü
önünde hemen her gün rüsva ediyor.
Minnesota mitingindeki konuşmasında, Suudi Arabistan Kralı
Selman ile yaptığı telefon görüşmesinin detaylarını açıklayan
Trump, Kral'a “Kusura bakma, acaba askeriye için
ödemeni rica edebilir miyim?” dediğini ve açıktan
para istediğini söylüyor.
Kral, “Daha önce kimse benden para
istemedi” karşılığını verince” Sayın
Kral, ben sizden istiyorum. Sizi biz koruyoruz ve biz
olmasak iki günde devrilir gidersiniz. Sizin uçaklarınızı bile biz
koruyoruz” diyerek onları ezdiğini böbürlene
böbürlene anlatıyor.
İnsanın parasıyla rezil olması böyle bir şey olsa gerek.
Ülkenin anahtarını ABD'nin eline verirsen, seni işte böyle haraca
bağlar. Üstelik bir tefeci gibi telefonda para istemeye
başlar. "Biz olmazsak iki günde
devrilirsiniz" diye meydan okur.
Bak güzel kardeşim!
Bize 17/25 Aralık ve 15 Temmuz'da Fetullah Gülen aracılığıyla
yapılmak istenen tam da böyle bir şeydi. Ülkeyi tamamen ABD'ye
teslim etmek ve onlar istediğinde istediği kadar para
vermek.
Yaşadığın bu ekonomik kriz, bir bedel!
Sen eğer diz çökseydin, bugün ne Casus Brunson'dan bahseden olurdu
ne de dolar üzerinden ekonomik saldırı...Ama sen diz çökmediğin,
ülkenin tabusunu teslim etmediğin için bu bedeli
ödüyorsun.
Yaşanan şu krizi küçümseyecek değilim, cidden ağır bir süreçten
geçiyoruz. Ancak şunu da bilmeni isterim ki şayet ülkeyi teslim
almayı başarabilmiş olsalar, şu an yaşadığın bu krize kriz
demezdin.
Dikkatini çekerim!
Suudi Arabistan onların suyuna gitmesine rağmen, onların her
dediğini harfi harfine yerine getirmesine rağmen ve daha da
önemlisi dost olmasına rağmen böyle inek gibi sağılıyor.
Şayet 17/25 Aralık ya da 15 Temmuz darbelerinden biri başarılı
olmuş olsaydı ne olurdu biliyor musun?
Çevrene şöyle bir göz atarsan ne olacağını görebilirsin.
Libya gibi olurdun, Irak gibi Yemen, Suriye gibi olurdun. Paranla
birlikte onurunu, şerefini, haysiyetini namusunu, canını ve ülkeni
kaybetmiş olurdun!
Dedim ya, yaşanan krizi küçümsemiyorum.
Hepimizi derinden zorlayacak bir kriz hem de. Ama bu kriz
atlatılır, kaybedilen para tekrar kazanılır.
Ama kaybedilen onur, haysiyet, namus ve can geri kazanılmıyor. Hele
kaybedilmiş bir ülkeyi kazanmak hiç ama hiç kolay
olmuyor.
Paradan yana canın yandığı için bana kızdığını
biliyorum. Kızmakta serbestsin ama sen yine de ayakların bu
ülkenin topraklarına bastığı için, vatansız kalmadığın için
şükretmeye bak!