Tutuklu vekillere beklenmeyen destek!
Abone olBülent Arınç, Kanal D Ana Haber'de Mehmet Ali Birand’ın sorularını yanıtlarken gündeme ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın gündeminde hem
tutuklu vekiller, hem de Bağımsız Milletvekili Hatip Dicle var.
Kanal D haberde Mehmet Ali Birand'ın sorularını yanıtlayan Arınç,
tutuklu vekillerin serbest bırakılması gerektiğini belirtirken,
YSK'nın Hatip Dicle kararının ardından BDP'nin sert çıkışını da
eleştirdi.
Arınç, "Türkiye’de gerginlikleri en uç noktaya kadar götürüp
sokakları ateşe verdirmenin, bir yerlere onları tatmin atmek
amacıyla baskı, tehdit şantaj mesajları göndermenin ben doğru
olmadığını düşünüyorum. Bir kanun nizam var. Beğenmeseniz de şuan
yürürlükte. Gelin değiştirelim. Değiştirmediğimiz sürece biz hukuku
uygulamıyoruz demek bir hukuk devletinde mümkün olamaz. Ben aklı
selimin galip geleceğine de inanıyorum. Ama bugünlerin heyecanı
içerisinde aşırı tepki veriyorlar" dedi.
İNSANİ BİR REFLEKS
Ergenekon tutuklusu milletvekilleri Mustafa Balbay, Mehmet Haberal
ve Engin Alan’ın durumunu da değerlendiren Arınç, “Aday
gösterildiler ve seçildiler. Artık geçmişe dönmeyecek. Ben iki
açıdan bakmıştım meseleye. Tutuklu bulunan insanların cezaevinden
çıkmak amacıyla aday olup seçilmeyi istemeleri bence insani bir
düşünce. Yanlıştır ama insanidir. Bu bir reflekstir. Bir içgüdüdür.
Ben niye cezaevinde kalayım canım. Zaten haksız yere cezaevinde
tutuluyorum. Ben kendimi kurtarmalıyım. Beni tahliye etmiyorlar.
Mecburum adaylığımı koymaya. Ama esas sorun onları aday yapabilecek
partilerde. Onlarda bunu kabullendiğine göre ben halkın tepkisini
sandıkta göreceğimizi söylemiştim” diye konuştu.
SERBEST KALMALILAR
Konuya hukuk açısından baktığını dile getiren Arınç şunları
söyledi:
“Tutuklamaların sebepleri CMK’da bellidir. Kaçma
endişesi, delilleri yok etme vs.. Suçun ağır cezalık olmazsa tabii.
Bu mahkemenin takdirine bağlı olan bir durum. Ama bir milletvekili
milletin oylarıyla seçilmişse, bu insanın artık yeri yurdu da
bellidir ve kaçma şüphesinin artık oratadan kalkması gerekir. Suç
ağır cezalık bir suç olmasına rağmen seçilmek onu bütün bunların
dışına çıkarır. Ama yazılı kanuna göre mahkeme ‘Bu suç
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren ağır bir suç.
Seçilmiş olsalar dahi tahliye etmiyorum’ diyebilir. Ben kendi
kanaatimi söylüyorum. Halkın oyları ile seçilmiş olarak görevine
başlaycaksa, artık ceza muhakemesi maddelerinde yazanları bir
kenara bırakmak gerekir ki, geçmişte de böyle oldu, onları serbest
bırakmak sanki hem vicdanen hem hukuken daha doğru
olur.”