Tutuklu vekillerden red kararına itiraz
Abone olErgenekon davası sanığı Mustafa Balbay'ın tutukluluğunun devamına ilişkin karara itiraz edildi.
İkinci ''Ergenekon'' davasında tutuklu olarak
yargılandığı sırada milletvekili seçilen gazeteci-yazar Mustafa
Balbay ve Prof. Haberal'ın avukatları, müvekkillerinin
tutukluluğunun devamına ilişkin karara itiraz etti.
İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı gazeteci-yazar Mustafa Balbay'ın avukatı, müvekkilinin milletvekili seçilmesinin ardından tahliyesine ilişkin yapılan başvurunun İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmesine itirazda bulundu. Balbay'ın avukatı, itiraz dilekçesini İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine sundu. İtiraz, üst mahkeme olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilecek. İtiraz dilekçesinde, "Mahkeme tüm tahliye taleplerimizi birlikte değerlendirmeyerek kanuna açıkça aykırı davranmıştır" denildi.
Mahkemenin, değerlendirme ve kararını vermesi için bir üst mahkeme olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine yönlendirdiği 11 sayfalık dilekçede, 2 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Balbay'ın TBMM'deki görevine başlayabilmesi için yemin etmesi gerektiği, mecliste sürekli olarak Türk milletini temsil edecek olması nedeniyle kaçma ve delilleri karartma şüphesinin ortadan kalktığı iddia edildi.
Bugüne kadar yapılan tahliye taleplerinin genel nitelikteki basmakalıp gerekçelerle reddedildiği anlatılan ve mahkemenin ret kararının gerekçelerine yer verilen dilekçede, Balbay'ın tutukluluk halinin devamına ilişkin mahkemenin verdiği karar dayanaklarının hukuki temeli bulunmadığı ve 26 Aralık 2009 tarihinden beri Balbay'ın tahliyesi yönünde oy kullanan Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün bu karara muhalefet ettiği aktarıldı.
Mustafa Balbay'ın tutukluluk halinin devamına yönelik kararın
Anayasa, Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) ve Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına aykırı olduğu öne sürülen dilekçede,
şu ifadelere yer verildi:
"Bir yargılama tedbiri olan tutuklama, müvekkilimizin milletvekili sıfatı kazanması ve yargılamanın geldiği aşama itibariyle, müvekkilimiz bakımından artık önceden cezalandırma haline geldiği gibi milletvekilliği görevine başlamasına de engel teşkil etmektedir. Mahkeme tüm tahliye taleplerimizi birlikte değerlendirmeyerek kanuna açıkça aykırı davranmıştır. Mahkeme tutuklu yargılamayı esas olarak görmekte ve tahliye taleplerimizi bu yönde değerlendirmektedir. TBMM çalışmalarına katılıp yasama görevini yapması ant içmesine bağlıdır. Hal böyle iken, milletin iradesini temsil eden müvekkilimizin yasama dokunulmazlığından yararlanamayarak mecliste yemin edememesi Anayasa'nın 83. maddesi hükmünün ruhuna aykırıdır."
"14. MADDEDE SUÇ TANIMI YAPILMAMIŞTIR"
Anayasa'nın 14. maddesinde bir suç tanımının yapılmadığı ve Anayasa'da yer alan hak ve hürriyetlerin hangi amaçlarla kullanılmayacağının genel ifadelerle belirtildiği kaydedilen dilekçede, "Mahkemenin, Anayasa'nın bu hükmünü yorumlamak suretiyle yeni bir suç yarattığı görülecektir. Ceza hukukunun en temel prensiplerinden biri de kıyas ve yorum yasağıdır. Mahkeme, Anayasa hükmünü geniş yorumlayarak ceza hukukunun ruhuna aykırı davranmıştır. Sadece suç isnadı ile aleyhine herhangi bir hüküm verilmemiş müvekkilimizin milletin iradesini temsil edememesi hukuka ve kamu vicdanına aykırıdır" denildi.
Ret kararının yasa ve usule aykırı olduğu belirtilen dilekçede, milletvekili Sebahat Tuncel hakkında daha önce İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince verilen tahliye kararının da emsal karar olduğu aktarıldı. Dilekçede, Balbay'ın tahliye edilmesi istendi.
HABERAL DA İTİRAZ ETTİ
İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın avukatı, müvekkilinin milletvekili seçilmesinin ardından tahliyesine ilişkin başvurunun reddine itiraz etti. Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen Haberal'ın avukatı Dilek Helvacı, müvekkilinin tutukluluk halinin devamına ilişkin karara karşı itirazlarını içeren dilekçesini, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine sundu. İtiraz, üst mahkeme olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilecek.