Tutuklu gazetecilerin son umudu
Abone olErgenekon davası kapsamında tutuklanan sanıkların son umudu Uluslararası Af Örgütü'ne başvurmak oldu
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Genel Koordinatörü Doğan Yurdakul, yazarları Sait Çakır ve ODTÜ'de araştırma görevlisi Coşkun Musluk'un avukatı Hüseyin Ersöz, Uluslararası Af Örgütü'ne başvurdu.
Tutuklu gazetecilerin durumunu ve Türkiye'de gazetecilerin tutuklanmasına varan süreci anlatan Ersöz, "Türkiye'de eleştirel gazetecilik yapmak neredeyse imkânsız hale geldiğini" söyledi.
Avukat Ersöz, 14 sayfalık dilekçesinde, son dokuz yılda, hükümetin politikalarını tartışmasız destekleyen, iktidar yanlısı gazetecilerin iş bulabildiği bir medya gücünün oluştuğuna dikkat çekti. Doğan Grubu'na "grubun tüm varlığından fazla vergi cezası kesildiğini" anımsatan Ersöz, şöyle devam etti:
"Başbakan, mitinglerde aleyhte yayın yapan gazeteleri tehdide varacak şekilde eleştirdi. Habertürk Washington Temsilcisi Tülin Daloğlu, Erdoğan'ın İsrail politikasını eleştirdikten kısa süre sonra işten çıkarıldı. Muhalif görüşleri olan Bekir Coşkun, iki ayrı gazeteden arka arkaya işten çıkarıldı. Cüneyt Ülsever, Tufan Türenç, köşe yazarlığından ayrıldı. Mine Kırıkkanat, Necati Doğru işsiz kaldı. Başörtülü yazar Afet Ilgaz dahi işten çıkarıldı. Gazeteciler Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay yaklaşık 3 yıldır tutuklular. Balbay milletvekili seçildiği halde serbest bırakılmadı."
YAZARI BELİRSİZ DÖKÜMAN
Ersöz, Odatv bilgisayarlarının birinde bulunduğu söylenen yazarı belli olmayan word dokümanına, tutuklu gazetecilerin toplantı notları olduğu izleniminin verildiğini söyledi. Daha önce birbirleriyle hiç görüşmemiş gazetecilerin toplantı yaptıklarının ileri sürüldüğünü belirten Ersöz, şunları anlattı:
"Soner Yalçın, Doğan Yurdakul ve Odatv yazarları, hükümete muhalif görüşleriyle tanınıyorlar. Nedim Şener, Hrant Dink cinayetinde polisin ihmalini anlatan kitaplar yazmıştır. Aynı soruşturmaya dahil edilen Emniyet Müdürü Hanefi Avcı polis içindeki cemaat örgütlenmesini anlatan bir kitap yazmıştır. Suçlandıkları delilleri görmeden 6 aydır tutuklu bulunuyorlar. Adil yargılanma hakları ihlal ediliyor. İçinde delil olduğu söylenen harddisklerinin kopyaları avukatlara bile verilmedi. Şike soruşturmasında, dosyayı inceleme şüpheli avukatlarına tanındı. Kanun önünde eşitlik ilkesine dayanarak, biz de savcılığa başvurduk ancak talebimiz reddedildi. Tahliye taleplerimiz ve tutukluluğa itirazlarımız da aynı gerekçelerle reddediliyor."