Tutanağın da tutanağı tutuluyor

Hâkim Kadir Kayan'ın Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığı'ndaki aramada incelediği dosyalar ve tuttuğu notlar, özel görevli yüzbaşı tarafından ayrı bir tutanağa işleniyor. Genelkurmay bu tutanak önlemiyle, Kayan'ın 'sınırı aşıp aşmadığını' kayıt altına alıyor

Okan Müderessioğlu'nun yazısına göre Genelkurmay Başkanlığı, Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığı'ndaki iki kozmik odada Hakim Kadir Kayan'ın sürdürdüğü aramanın hızla sonuçlandırılması beklentisini hükümete iletti. Gizli bilgilerin sızmasından duyduğu endişeyi de paylaşan Genelkurmay'ın bu arada "tutanak önlemi" aldığı ve paralel kayıt tuttuğu ortaya çıktı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast hazırlığı iddiasıyla başlayan ancak hükümete karşı suç işlemeye teşebbüs soruşturmasına dönen yargı sürecinde Hâkim Kayan'ın, fiziki dosya incelemesinde sona yaklaştığı, iki bilgisayarda bulunan dosyaların araştırılmasına ağırlık verdiği öğrenildi.

GÖREVLİ YÜZBAŞI: Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda Hâkim Kayan'ın incelediği dosyalar ve tuttuğu notlar, aynı anda özel görevli bir yüzbaşı tarafından da karşı tutanağa kaydedildi. Böylece askerlerin, Hâkim Kayan'ın inceleme çerçevesini not ettiği anlaşıldı. Hem devlet sırrı kapsamındaki bilgi ve belgelere ne ölçüde bakıldığı, hem de atılı suçla ilintili araştırma sınırlarının aşılıp aşılmadığı da askerlerin tespit tutanağına yansıdı.

ASKERİN İTİRAZI: Alternatif tutanağın olası davaya göre karşı savunma amacıyla hazırlandığı öğrenildi. Genelkurmay, suç delili dışında da arama yapıldığını, CMK 125. maddeye göre devlet sırrı bulunan yerlerde dava açılmadan inceleme yapılamayacağını ileri sürüyor. Bu tez, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nce reddedilmiş olsa da askeri kanat "yasada boşluk" olduğunda ısrar ediyor.

DEŞİFRE OLMASINLAR: Askerler, özellikle seferberlik anında temas edilecek sivillerin deşifre olmasını istemiyor. Hâkim Kayan'ın da "vatanperverlik noktasında" kendisinden kuşku duyulmaması gerektiğini askerlere de yansıttığı söyleniyor. Ulusal savunma planları ile ülkenin savaşa girmesi halinde direnişi örgütleyecek sivil kişilerin isimlerinin açığa çıkması halinde "güven ilişkisinin zedeleneceğini" dile getiren Genelkurmay, bu kaygısını hükümete de ilk ağızdan yansıttı. Siyasi kanat ise bağımsız yargının hukuk devleti sınırları içinde görevini yerine getirmesi için herkesin sabırlı ve saygılı olması gereğinin altını çizdi.

İZAH EDİLEMEYEN DURUM: Geçtiğimiz yılın son MGK toplantısı öncesinde Başbakanlık Resmi Konutu'nda, Başbakan Erdoğan'la görüşen Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ'un, Seferberlik Bölge Başkanlığı'nın faaliyetleri hakkında bilgi verdiği anlaşıldı. Gözaltına alınan albay E.Y.B.'nin adres yazılı not kağıdını yutmaya çalışması ise "izaha muhtaç" durum olarak tanımlandı.

BOŞ KLASÖRLER: Hâkim Kayan'ın telefon dinlemelerinden de elde edilen şüpheli durumu aydınlığa kavuşturacak belge aramasını, bilgisayar kayıtlarında yoğunlaştırdığı belirtiliyor. Fiziki dosya incelemesini bitirmek üzere olan hâkimin, iki kritik bilgisayardan birine baktığı, ikincisinde araştırmayı derinleştirdiği bildiriliyor. Bazı klasörlerin içinin boş olması ise soru işareti olarak görülüyor. Son bilgisayardan elde edilecek verilere göre aramanın beklenenden daha çabuk sonuçlanabileceğine işaret ediliyor.

KAPSAM DIŞINA MI ÇIKILDI: Genelkurmay'ın, gerek aramanın yasal kapsamının dışına çıktığı gerekse suçla bağlantılı olmayan belgelere de girildiği iddiasıyla yeni bir hukuki atak başlatmayı planladığı ifade ediliyor. Mahkeme nezdindeki ilk itirazdan umulan sonuç alınamadığı için eğer dava açılırsa elde edilen muhtelif delillerin hukuki niteliğinin tartışılması hedefleniyor.

ADLİ MÜŞAVİRLİĞİN HAZIRLIĞI: Genelkurmay Adli Müşavirliği'nin çizdiği yol haritası da yürütülen soruşturmanın ardından açılacak olası dava ve bu davada verilecek kararın Yargıtay'da da ele alınacağı gözetilerek hazırlanıyor. Yargıtay içtihatları gereği, yasa dışı toplanan deliller hükme esas sayılmıyor.