TÜSİADtan Anayasa atağı
Abone olTÜSİAD yeni bir Anayasa için düğmeye bastı. Toplumsal mutabakatı kimler hazırlayacak? Kaç yılda bitecek?
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD),
siyasetin ve toplumun tüm kesimlerini bir araya getiren bir
"Anayasa Konvansiyonu" kurulmasını önerdi.
Siyasetçiler de patronların sert eleştirilerinden nasibini aldı.
Kamuoyundaki gerilim havasına dikkat çeken Mustafa Koç
siyasetçilerin akıl tutulmasına uğradığını ileri sürdü.
TÜSİAD YİK Toplantısında dağıtılan "Anayasa
Konvansiyonu Nedir, Neden Gereklidir?" başlıklı metinde, Türkiye'de
bugüne dek yapılan tüm anayasaların, olağanüstü dönemlerin ürünü
olduğu belirtildi.
''TÜRKİYE İÇİN "ANAYASA KONVANSİYONU" YAPISI UYGUN''
Konvansiyon kelimesinin sözlük anlamlarından birinin,
bir anayasanın değiştirilmesi veya hazırlanması için bir araya
gelen heyet olduğu, ABD Anayasası'nı oluşturan kurulun
"Philadelphia (Federal) Convention" olarak anıldığı gibi, AB
Anayasası'nı hazırlamakla görevli oluşumun isminin de "European
Convention" olarak geçtiği hatırlatıldı.
Dünyada son 30 yılda yapılan yeni anayasalar için çeşitli yöntemler
kullanıldığı, Anayasayı yapacak kurul için seçim yapmak, mevcut
yasama meclisini kurucu meclis addetmek veya anayasa metni
hazırlaması için sıra dışı yapılar oluşturmak uygulanmış yöntemler
olduğu açıklanan belgede, Türkiye için aşağıda çerçevesi çizilen
"Anayasa Konvansiyonu" yapısının uygun olacağı belirtildi.
KİMLERDEN OLUŞACAK
"Anayasa Konvansiyonu, TBMM'de temsil eden siyasi
partileri, anayasal düzeyde kurumsal çoğulculuğun temellerini
teşkil eden yargı organları, toplumun kendini ifade ettiği temsil
gücünü haiz gönüllü sivil toplum kuruluşlarını ve anayasa
hukukçularını bir araya getirecektir. Böyle bir yapı, hazırlanacak
metnin hem kamuoyu tarafından benimsenmesini, hem de siyasal
krizlere dayanıklı olmasını temin edecektir.
BAŞINDA TBMM BAŞKANLIĞI OLACAK
Konvansiyon'a başkanlık etmek için en uygun makam
TBMM Başkanlığıdır. Meclis Başkanı başkanlığındaki Konvansiyon'un
üyelerinin 3/5'i Meclis'te temsil edilen siyasi partilerin
temsilcilerinden oluşmalıdır. Konvansiyon'un üye sayısı 50
civarında belirlenirse, çalışmalar daha verimli ve hızlı
yürütülebilecektir.
1.5 YILDA HAZIRLANACAK
Konvansiyon, belirlenmiş bir süre -örneğin 18 ay-
çalışarak uluslararası standartlara uygun yeni bir anayasa metni
hazırlayacaktır. Konvansiyon'un hazırlayacağı metin, Meclis'teki
milletvekillerinin imzasına açılacaktır. Böylece metin, bir anayasa
değişiklik teklifi halini alacak, 110 milletvekilinin imzasının
toplanmasının ardından, önce TBMM Anayasa Komisyonu'na sonra Genel
Kurul'a sevk edilerek, olağan yasama sürecinden geçecektir. Bu
süreçte Konvansiyon, toplumsal bir uzlaşma zemini olarak görevini
tamamlamış olacaktır.
SİYASİ PARTİLERE ÇAĞRI
Konvansiyon'nun kurulması için öncelikli koşul;
siyasi partilerin, yeni bir anayasanın geniş bir katılımla
yapılması gerektiği konusunda ortak bir noktada buluşmasıdır.
Konvansiyon'un yasayla kurulması sağlandığı takdirde, bu girişimin
başarı şansı da yüksek olacaktır."
SİYASETÇİLER AKIL TUTULMASINDA
TÜSİAD YİK Toplantısının açılışında konuşan Koç Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Mustafa Koç, toplumsal mutabakat için yeni bir
Anayasa'nın şart olduğunu söyledi. Siyasetçilere sert sözlerle
yüklendi.
Bugün açıkça görüyoruz ki; bu ülkenin insanları, artık 'gelişmekte'
olmaktan 'gelişmiş' olmaya terfi etmek istiyor. Hepimizin özlemi bu
değil mi' Sahip olmaktan mutluluk duyacağımız ortak kader bu değil
mi?
Öyleyse bunca yıldır güçlükle elde ettiğimiz kazanımları tehlikeye
düşüren, demokrasimizi ve ekonomimizi erozyona uğratan, sistemimizi
ayakta tutan kurumları yıpratan, Türkiye'yi dünyadan soyutlamaya
çalışan bu siyasi söylem ve eylemleri nasıl izah edeceğiz? Siyaset
sahnesindeki bu kör dövüşüne nasıl anlam vereceğiz?
Şu veya bu kesimin içinde yaşadığımız durumdan daha az sorumlu
olduğunu düşünmüyoruz. Aksine ülkemizdeki birçok siyasetçinin
hiçbir dönemde olmadığı kadar vahim bir 'akıl tutulması' yaşadığına
inanıyoruz.
HUKUKA SAYGI DUYULSUN
Daha sonra söz alan Başkan Arzuhan Doğan Yalçındağ yeni Anayasa
çalışmaları hakkında bilgi verdi. Yalçındağ herkesin beklentilerine
cevap verecek bir toplumsal mutabakat metnine ihtiyaç olduğunu
belirterek şunları söyledi:
"Elbette toplumda tartışmalar olabilir, bu tartışmalar çerçevesinde
Anayasa Mahkemesinin kararı da eleştirilebilir. Ama Türkiye'nin en
yüksek yargı organını 'tanımamaya' varan tepkiler kabul edilebilir
değildir. Asıl yapılması gereken bu karardan ders çıkarmaktır"
dedi.
KISMI ANAYASA PAKETİ DEĞİL
Arzuhan Doğan Yalçındağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Burada sözünü ettiğimiz, her sıkıntılı dönemde alelacele gündeme
getirilen, güncel sorunları aşmaya yönelik Anayasal düzenlemeler
değildir. Salt parlamento çoğunluğuna dayanan, kısmi bir Anayasa
değişikliğinden de söz etmiyoruz. Sözünü ettiğimiz, gerçek bir
toplumsal mutabakat belgesidir."
MALİ DİSİPLİN GEVŞEDİ
2008 yılı içinde, hükümetin, içinde sosyal güvenlik yasası,
istihdam paketi ve GAP eylem planını barındıran bir dizi olumlu
açılımlar yaptığını ifade eden Yalçındağ, buna rağmen kamu mali
disiplinini zayıflatan bazı düzenlemeler de gerçekleştiği görüşünde
olduklarını belirtti.
Yalçındağ, "Örneğin; belediyelere bütçeden aktarılacak payın 4
milyar YTL artırılması, özelleştirme gelirlerinin, borç azaltmak
yerine kamu yatırımlarında kullanılmasına karar verilmesi, işsizlik
sigortası fonunun, fonun aktüeryel dengesi ve amacı dikkate
alınmaksızın, kamu harcamaları için kullanılması, SSK ve Bağ-Kur
prim borçlarına af gelmesi, banka borçları ve tarımsal krediler
için sicil affı geliyor olması, kamu ihale kanununun gevşetilmesi
gibi tüm bu örnekler mali disiplini zorlayacak niteliktedir"
dedi.
SİYASİLERDEN GELİŞMEYE AÇIK TEPKİLER ALDIK
"Peki, gittikçe artan bu kutuplaşma ortamında, böyle bir mutabakat
zemininin oluşturulması mümkün müdür?" diye soran Yalçındağ, eğer
siyaset sahnesinin aktörlerinin üzerinde güçlü bir toplumsal baskı
kurulabilirse bunun mümkün olacağını vurguladı.
TÜSİAD olarak uzunca bir süredir bu konuyu sivil toplum ve meslek
örgütleri ile istişare ettiklerini anımsatan Yalçındağ, aynı
çerçevede bazı siyasi parti kurmaylarıyla da görüştüklerini ve
çıkış yolunun yeni bir mutabakat arayışı olduğu görüşlerin
paylaştıklarını anlattı. Yalçındağ, "Alınan tepkileri 'ihtiyatlı,
ancak gelişmeye açık' olarak nitelemek mümkün" dedi.