TÜSİAD'dan müthiş Anayasa önerisi
Abone olTÜSİAD, 19 yıl önce ilk kez tartışmaya açtığı "Anayasanın ilk 3 maddesi değiştirilebilir" önerisini yeni anayasa çalışmasında bir kez daha gündeme getirdi.
TÜSİAD, 19 yıl önce ilk kez tartışmaya açtığı
"Anayasanın ilk 3 maddesi değiştirilebilir" önerisini yeni anayasa
çalışmasında bir kez daha gündeme getirdi.
TÜSİAD'ın 12 Eylül Referan-dumu'nun ardından başlattığı ve bugün
açıklanacak olan 30 akademisyenin 6 aydır üzerinde çalıştığı yeni
anayasa için öneri paketinin ayrıntılarına Radikal ulaştı.
Çalışmada "yerel yönetimlerin yetki alanı genişletilmesi",
"Her türlü kimliksel örgütlenmeye izin verilmesi" ve
"seçim barajının düşürülmesi" gibi dikkat çekici
öneriler yer alıyor.
Anayasa referandumu döneminde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın,
"Taraf olmayan bertaraf olur" sözleri ile adeta
tavrını belli etmeye zorladığı TÜSİAD, uzun süredir beklenen yeni
anayasa ile ilgili çalışmalarını tamamladı. Bugün TÜSİAD Yüksek
İstişare Konseyi (YİK) toplantısının ardından kamuoyuna
açıklanacak raporda yine gündem oluşturacak başlıklar
bulunuyor.
'Anayasayı kurucu meclis hazırlasın'
Prof. Dr. Ergun Özbudun ve Prof. Dr Turgut Tarhanlı eşkoordinatörlüğünde ekim ayından beri gerçekleştirilen yuvarlak masa toplantıları sonucunda hazırlanan 'Yeni Anayasa Sürecinin 5 Temel Boyutu' adlı çalışmada, mevcut 82 Anayasası'nın Türkiye'nin demokratikleşmesinde engel teşkil ettiği vurgulanarak, bugüne kadar yapılan anayasa değişikliklerinin de ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğu belirtiliyor.
Çözüm önerilerinin anayasayı madde madde analiz etmek yerine
'kavramsal-ilkesel ve kurumsal' bir vizyon
oluşturmak için hazırlandığına vurgu yapılan çalışmada, 'Anayasanın
tümüyle yenilenmesi' fikri ön plana çıkıyor. Anayasa ile birlikte
kapsamlı bir seçim sistemi, siyasi partiler rejimi ve yargı
reformuna da ihtiyaç olduğunun vurgulandığı çalışmada, yeni
anayasanın 'kurucu meclis' tarafından
hazırlanmasının önemine dikkat çekiliyor.
'Demokratik özerklik' vurgusu
Çalışmadaki en dikkat çekici konu ise anayasada değiştirilmesi bile teklif edilemeyecek ilk 3 maddeye ilişkin. Raporda, Türkiye Cumhuriyeti'nin dili, bayrağı, başkenti ve Atatürk milliyetçiliğine bağlılığını garanti altına alan ilk 3 maddenin evrensel hukuk standartlarına uygun olarak değiştirilebileceği belirtiliyor. Ancak 'tarihsel gelenek' itibariyle "Türkiye Devleti bir cumhuriyettir" ifadesinin korunması gerektiği kaydediliyor.
Abdullah Öcalan tarafından dillendirilen 'demokratik özerklik' konusunda TÜSİAD'ın görüşlerine de yer verilen raporda 'demokratik özerklik' sözcüğü kullanılmadan, "yerel yönetimler güçlendirilmeli, yetkileri arttırılmalı" deniyor.
Bu arada Türkiye'nin temsil adaletini sağlaması için mutlaka seçim barajının makul seviyelere indirilmesi ve ön seçim uygulamasına geçilmesi öneriliyor.
İşte o 3 madde
Madde 1
Türkiye devleti bir cumhuriyettir.
Madde 2
Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet
anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine
bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik,
laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Madde 3
Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili
Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı
al bayraktır. Millî marşı İstiklal Marşı'dır. Başkenti
Ankara'dır.
19 yıl önce de söylendi
TÜSİAD, bundan tam 19 yıl önce 1992'de Prof. Dr. Erdoğan Teziç'e hazırlattığı anayasa taslağında da 'ilk 3 madde' konusuna yer vermişti. Söz konusu taslağa ilişkin çalışma grubu raporunda, "Çalışma grubumuz değişmez anayasa kuralı olarak 1924 ve 1961 düzenlemelerine dönmeyi ve sadece hükümet şekli olarak cumhuriyet ilkesinin değişmezliğinin kabulünü tercih etmiştir" ifadesi yer almıştı.
Dikkat çeken öneriler
-Yeni anayasayı seçimler sonrasında oluşacak Kurucu Meclis hazırlamalı.
-Anayasanın ilk 3 maddesi de dahil olmak üzere hiçbir madde
'değiştirilemez' hükmünde olmamalı. Yalnızca
yönetim biçiminin 'cumhuriyet' olarak kalması benimsenmeli.
kYerel yönetimlerin yetkileri genişletilmeli, yerinde yönetim
sistemi geliştirilmeli.
-Etnik, dini ya da mezhepsel kimliklerin serbest ifadesi ve
örgütlenmesi önündeki engeller kaldırılmalı.
-Seçim barajı temsil adaletine uygun bir seviyeye çekilmeli.