TÜSİADdan hükümete Baykal fırçası!
Abone olCHP lideri Deniz Baykal'ın istifası sonrası TÜSİAD, adres vermeden hükümeti eleştirdi! TÜSİAD iktidarı göreve çağırdı...
TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim
Kurulu, 'Deniz Baykal'a yönelik bu saldırı da dahil olmak üzere,
özel hayatın mahremiyetini hiçe sayan bu tür eylemleri kınıyoruz'
açıklaması yaptı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu'nun, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın istifa
etmesinin ardından yaptığı yazılı açıklamada, CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'a yönelik çirkin saldırının, uzun süredir devam eden
özel hayatın mahremiyetine yönelik mütecaviz atmosferin kaygı
verici bir boyuta ulaştığının göstergesi olduğu belirtildi.
Açıklamada, 'Özel hayatın dokunulmazlığı ve kişisel iletişimin
gizliliği Türkiye'de son yıllarda en sık ve en yaygın şekilde ihlal
edilen hakların başındadır.
İletişimin izlenmesi, adaletin zorunlu kıldığı istisnai bir tedbir
iken, yaygınlaşmış, adeta olağan bir delil toplama yöntemi haline
gelmiştir. Kimin tarafından yapıldığı ve dolaşıma sunulduğu belli
olmayan ve kişilerin ve kurumların itibarını sarsan konuşma ve
görüntü kaydetme olayları da yaygınlık kazanmıştır' denildi.
KAMU VİCDANI RAHATLATILSIN
TÜSİAD açıklaması şöyle devam etti: Kişisel telefonların birer
dinleme cihazı olarak kullanılmasından, tamamen özel hayata dair
görüntülerin deşifre edilmesine kadar çok sayıda hak ihlali,
Türkiye'yi bir 'korku ülkesi' haline getirmekte, bireysel
özgürlükler ve özel hayatın mahremiyeti açısından demokratikleşme
sürecimizi sabote etmektedir. Bu ihlallerin Türkiye'de ana
muhalefet partisi Genel Başkanı'nı istifaya yöneltecek kadar vahim
bir duruma gelmiş olmasından büyük üzüntü duymaktayız.
Deniz Baykal'a yönelik bu saldırı da dahil olmak üzere, özel
hayatın mahremiyetini hiçe sayan bu tür eylemleri kınıyoruz. Özel
hayatın mahremiyetine yönelik bu çerçevedeki suçların artıyor
olması bu konudaki mevzuatın ve/veya idarenin yetersizliğine işaret
etmektedir. TÜSİAD olarak, son yaşanan bu örnekle bir kez daha
ortaya çıkan yetersizliklerin, kamu vicdanını rahatlatacak bir
şekilde, güçlü bir siyasi irade ile ortadan kaldırılması yönünde
çağrıda bulunuyoruz...