TÜSİAD'dan enflasyon çıkışı! Simone Kaslowski 'doğru adımlarsa neden enflasyon yükseliyor' diye sordu
Abone olTürk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nden (TÜSİAD) hükümetin ekonomi politikasına eleştiri geldi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, “Enflasyon ile mücadelede gerçekten doğru adımları mı atıyoruz? Bunlar doğru adımlar ise neden enflasyon bu denli şiddetli yükseliyor?” sorularını yöneltti.
TÜSİAD ve Koç Üniversitesi ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik
Araştırma Forumu (EAF), "2002'ye Girerken Türkiye Ekonomisi"
panelini gerçekleştirdi. Çevrimiçi düzenlenen panelin açılışında
konuşan TÜSİAD Başkanı Kaslowski, yeni ekonomi programına atıfta
bulundu.
Kaslowski, günlük ve haftalık konulara odaklanırken global
gidişattaki ana resmin kaçırılmaması gerektiğini vurguladı.
Kaslowski, şunları söyledi:
"Dolarizasyon artarak devam ediyor. Kısa vadeli geçici çözümlere
yönelirken büyük resmi kaçırmıyor muyuz? Faiz indirimi yaptığımız
halde neden piyasa faizleri ya da kredi faizleri düşmüyor? Aksine
yükseliyor. Geride baktığımız bu son 3 aylık süreç bize neler
öğretti? Zaman çok kıymetli. Ülke olarak bu zamanı daha doğru
kullanma maliyeti artık eskisinden de yüksek."
"Her alanda ezberlerimizi bozmamız
gerekecek"
“Dünya düşündüğümüzden de hızlı dönüşüyor. 2020 yılı başında
Covid-19 hayatımızda girdiğinde eminim ki hiçbirimiz, bu değişimin
bu denli hızlı olacağının farkında değildik. İçinden geçtiğimiz
sürece uyum sağlamamız için bugüne kadar öğrendiklerimizi bir
kenara bırakıp yeniden düşünmemiz, tekrar tekrar akıl yürütmemiz ve
stratejileri geliştirmemiz gereken bir dönemdeyiz. Bu dönüşümü her
kim hızlı kavrar, hızlı yaparsa bu süreçte ön plana çıkma şansı
artacaktır. Her alanda ezberlerimizi bozmamız gerekecek.
"Dünya yeniden önemli bir enflasyon riskiyle karşı
karşıya"
"Ülke olarak, günlük, haftalık konulara odaklanmak durumunda
kalırken global gidişattaki ana resmi kaçırmamalıyız. 2022’de halen
arz yanlı sıkıntılar şiddetli şekilde sürerken dünya yeniden önemli
bir enflasyon riskiyle karşı karşıya. Ekonomiler ısınıyor ve
küresel para politikasının var olan risklere verebileceği cevaplar
kısıtlı. Dolayısıyla tüm bu politika tasarımlarında süreci öngörmek
zorlaşırken hata yapma riski de artabilir. Ne ülkemizin ne de
küresel ekonominin enflasyon riskinin de azımsanmamasının
gerektiğini bir dönemde geçmekteyiz."
"Dolarizasyon artarak devam ediyor"
"Bu hafta başında ülkemizde açıklanan yüksek enflasyon rakamları da
attığımız adımları tekrar gözden geçirmemiz gerektiğini net şekilde
ortaya koymakta. Enflasyon ile mücadelede gerçekten doğru adımları
mı atıyoruz? Bunlar doğru adımlar ise neden enflasyon bu denli
şiddetli yükseliyor? Evet, bugün baktığımızda ihracatımız,
2021 yılını son derece yüksek, 225 milyar dolar seviyesinde
tamamladı. Geride bıraktığımız yıl reel bazda yüzde 10’un üzerinde
büyüme kaydettik. Fakat önümüze baktığımızda var olan koşullar,
öngörülebilirliği ve yatırım ortamını ne kadar destekliyor? Bu
süreç ne kadar sürdürülebilir? Son dönemde attığımız adımlar, bizi
arzu ettiğimiz noktaya getirdi mi? Dolarizasyon artarak devam
ediyor. Kısa vadeli geçici çözümlere yönelirken büyük resmi
kaçırmıyor muyuz? Faiz indirimi yaptığımız halde neden piyasa
faizleri ya da kredi faizleri düşmüyor? Aksine yükseliyor. Geride
baktığımız bu son 3 aylık süreç bize neler öğretti? Zaman çok
kıymetli. Ülke olarak bu zamanı daha doğru kullanma maliyeti artık
eskisinden de yüksek. "
"Odaklandığımız nokta iktisadi gerçeklerle yeterli
ölçüde örtüşmüyor"
"Pek çok konuşmamda ifade ettiğim gibi; ülke olarak odaklanmamız
gereken, serbest piyasa işleyişine sadık kalarak verimlilik artışı
ile katma değeri yüksek teknolojiye dayalı yeşil dönüşümü
destekleyen üretim ortamına kaymaktır. Bu, zaten beraberinde
ihracat artışını da getirecektir. Odaklandığımız nokta bugünkü
global iktisadi gerçeklerle yeterli ölçüde örtüşmüyor.
Uyguladığımız yöntemler bizi temennilerimize ulaştırmadığı
takdirde, her seferinde yeni yöntemlerle gelmek veya daha liberal
piyasa işleyişinden ödün vermek mecburiyetinde kalırız. Bu, aynı
zamanda rekabetçi piyasa işleyişini bozarken verimliliğe de hasar
verir. Unutmayalım ki bu yöntem, kısa vadede geçici çözüm sunuyor
gibi gözükmekle beraber öngörülebilirliğe de zarar vermekte. Gün
sonunda ekonomide erişmek istediğimiz refah artışından da ülkemizi
uzaklaştırmaktadır."
"Umuyorum ki 2022, doğru adımlar attığımız bir yıl
olur"
"Ancak ve ancak insanımızın yetkinliklerini, bilim, teknoloji,
inovasyonu, demokrasiden ekonomiye tüm alanlarda kurumları ve
kuralları güçlendiren bir kalkınma anlayışının sürdürülebilir
olacağına inanıyoruz. Hedefimiz, ekonomik olarak gelişmiş,
uluslararası alanda saygın, toplumsal olarak eşitlikçi ve adil,
yeni yeşil dönüşümü başarmış, çevreci bir Türkiye olmaktır.
Umuyorum ki 2022, bu alanlarda doğru adımlar attığımız ve bu
anlayışı hayata geçirdiğimiz bir yıl olur.”