TÜSİAD'a hodri meydan!
Abone olErdoğan, Özilhan'a meydan okuduğu konuşmasında, "Çok istiyorsan siyasete atıl görelim" dedi.
Uğur Dündar'ın sunduğu Arena programına konuk olan AK Parti
lideri ve Başbakan Tayyip Erdoğan, birbirinden ilginç açıklamalarda
bulundu. 'Saddamın müttefiki misiniz?' sorusuna cevap veren
Erdoğan: "Bu zatın bu tespiti bugünkü tespit değil. Geçmiştede
Türkiye'ye yönelik çirkin yaklaşım oldu. Eskiden de satılık
müttefik yakıştırması yapılmıştı. Biz müttefikimize karşı
ittifakımız dışında yaklaşım göstermedik. Ancak Türkiye duruşu
yıllırca neyse aynı duruşu yaptı. Gerek başkan Bush'un benim
milletvekili seçildiğimin ertesinde tebrik için aradığında gayet
güzel bir görüşmemiz oldu. Ertesi gün gazeteler sert geçen gelişme
diye verdiler. Telefonda bana yüzde 35'le kazanmış bir partinin
başkanı ile görüşüyorum demişti. Tezkereleri konuştuk ve üçüncü bir
tezkere olayı bana ifade edilince şu anda olumsuz atmosfer var
dedim. Atmosferin değişmesinin ardından düşüneceğimi söyledim. Bunu
gayet güzel bir şekilde konuştu. Ardından kendilerine Irak'taki
yaklaşım tarzımızı bildiği için olumsuz yaklaşımımız olduğunu
biliyordu. Karşılıklı olarak bu tür düşüncelerimizi ifade ettik.
Daha sonra yine Amerika'dan gelen telefonlarla yaptığımız
görüşmeler sonrasında hava sahasının açılması ile ilgili talepleri
oldu. Bunu istediklerini söylediler. Bunu sağlayın yeter dediler.
Bu aradaki konuşmalarda kızgınlık olmadı aramızda hiç bir
olumsuzluk geçmedi. Sizi anlıyoruz dediler. Owerflayd'ı
güvenoylamasını dahi beklemeden geçirdik" şeklinde konuştu.
Dündar'ın "Bürokrasi Irak'la ilgili bir dosya verdimi. Türkiyenin
ırak politikasını biliyor musunuz?" şeklindeki sorusu üzerine
Erdoğan, "Önceki yönetimden herhangi bir dosya veya resmi bakış
almamız mümkün değlidi. Bize göre zikzaklı bir anlayış vardı. Bizim
hiç bir komşumuzla olumlu bir muhabbetimiz yok ki. Yeni yeni
oluşmaya başlıyor. Tabi ki bu patlayan Irak olayı bizim burada
oluşturmak istediğimiz havayı olumsuz etkilese de diğer ülkelerle
olan münasebetleri sıcak tutuyoruz. Bizim gerek Rusya ve
kafkaslarda attığımız adımlar aynı şekilde. Fakat şüphesiz ki
dışişlerimizin bu noktada belli bir hazırlığı var. Siyasi bir
çerçeveye oturan bir bakıştır. Irak'ta da bizim bakışımız net bir
şekilde bir yere oturdu. Ancak bu bakışı hazmedemeyen çevreler var.
Gelecek yıllar bu bakışı net bir şekilde ortaya koyacak" dedi.
Dündar:"TÜSİAD başkanı hükümete ağır eleştiriler yaptı. "Aklınızı
başınıza toplayın yoksa elli yıl geriye gideriz" dedi. Anan
planının kabul edilmesini istedi. ABD dostuk bağları zedelenmesin
dedi. Kopenhag kriterlerine uyalım dedi. IMF planının yeniden
revize edilmesini istedi. Sadece hükümet değil parlemento ve tüm
kuruluşlar bu ültümatomdan nasibini aldı. Ne diyorsunuz?" sözlerini
Erdoğan'a hatırlattığında Başbakan, TÜSİAD'a yönelik sert
eleştirilerde bulundu. Erdoğan, "Bir defa tabi medyada
anlaşamadığımız yer burası. Yani TÜSİAD Başkanından hükümete
ültimatom diye başlık atması yanlıştır. TÜİSAD dahil olmak üzere
kimse hükümete ültimatom veremez. Bu hükümet demokrasinin bir
neticesi olarak, hem de halkın yüzde 35'inin desteğini alarak
göreve gelmiştir. Eğer Tuncay Özilhan kendine çok güveniyorsa
siyaset arenasına gelsin.." dedi. Ekonomi ile gilgili gelişmeleri
soran Dündar'a cevap veren Erdoğan, "İnanıyorumki beklenen durumdan
çok daha hafif bir şekilde atlatacağız. Bu ülkede bir gecede yüde
500'lere çıkan faizleri biliyoruz. Şimdi bu tür şeyleri
yaşamıyoruz. Biz tüm bankacılık sektörü ile olsun borsacılarla
olsun sabahlara kadar görüşüyoruz. Uluslarası piyasalarla sıkı
münasebetler sürüyor. Uluslararası piyasa buraya müdahale etmek
istiyor." diyerek umut dolu mesajlar verdi. Erdoğan, Dündar'ın
"Türkiyenin iç borçları için morotoryuma gideceği şeklinde haber
çıktı. Bunda da Türkiye'deki bir büyük menkul kıymetler şirketinin
görüşlerinden yola çıkıldığı anlatılıyor. Bunun için ne diyorsunuz?
sorusuna, "Bunlar etkiliyor. Öyle bir şey sözkonusu değil asla
böyle bir yaklaşım yok. Biz programı açıkladığımız gibi
yürütüyoruz. Bütçe için cumartesi son değerlendirmeyi yapacağız.
Hemen arkasından niyet mektubu görüşülerek sona erdirilicek.
Karşılıklı olarak mutabakat sağlanmış durumda. Morotoryumun
telafuzunu aramızda yapmış değiliz. Bu bizim halk anlayışımıza
kesinlikle uyuşmaz. Bunlar kasıta mahsus şeyler. Bizi köşeye
sıkıştırmak istiyorlar. Kesinlikle ülkemizde olumlu yaklaşmamasını
itibar etmemesini söylüyorum. Türkiye güçlüdür. İşimizi dört
dörtlük yürütüyoruz. Herhangi bir sıkıntı yok" cevabını verdi..
Dündar'ın, "Bugün ABD başkanı Bush ve Blair'in toplantısından
izlenimim savaş uzuyacak bu da şunu düşündürüyor. Sıcaklık artıyor.
Kuzeye ağırlık verilmesi ihtimalı ön plana çıkıyor. Yeni bir
tezkere talebi olabilirmi?" şeklindeki sorusuna Erdoğan, "Şu an
böyle bir şey sözkonusu değil. Ama hava sahasının açılması ile
birlikte Kuzey Irak'a indirmeleri gereken askerleri indirme
şansları var ama şu ana kadar böyle bir sinyal yok. Tabi savaşın ne
getireceği belli olmaz. Ama görünen üç hafta gibi bir sürenin
hesabı yapılırken şu an bir haftayı geçtik bile ki uluslararası
koalisyon sözkonusuydu bugün durum farklı. Değişik sesler geliyor.
Ama ABD yönetimi kararlılığını sürdürüyor. İsteriz ki savaş bir an
önce bitsin. Geleceğimizi rahat planlamak istiyoruz" dilye cevap
verdi. "Kredi konusu daha önceki görüşmelerde gündeme
geliyormuydu?" sorusuna, Erdoğan, "Bu hiç gündemde değildi. Bizim
son tezkere oylamasından sonra o gece gelmiş olan bir haberdi. 3.
tezkere sebebi ile 1 milyar dolarlık bir hibe, olmazsa 8.5 milyar
dolarlık kredi diye haber geldi. Ben arkadaşlara açıklamanın
yapılmamasın istedim. Biz hiç bir yorum yapmadık ve yapmayacağız.
Çünkü kesin neticelenmiş bir şey değil. Kongreden çıkması halinde
krediyi almayı düşünüyoruz. 1 milyar dolar almayı düşünmüyoruz.
Ancak koşulları da bilemiyoruz. Nisan 11'e kadar kongreden karar
çıkması halinde ona göre düşüneceğiz. Bunu iyi niyet göstergesi
olarak düşünüyorum" diye cevap verdi. Erdoğan son olarak halka şu
mesajı verdi: "Önce milletimize şunu ifade etmek isterim.
spekilatif haberlere aldanmasınlar. Milletimizin emin ellere teslim
etmiş olduğu emaneti birdahaki görev alacak arkadaşa iletelim. Biz
sorumluluğu hisseden bir ekibiz. Bu sıkıntılar sürekli değildir.
Şafağın yoğun olduğu an karanlığın en yoğun olduğu andır. İstiyoruz
ki insanlar ölmesin. Bir an önce neticeye varılsın. Milletimi en
kalbi duygularla selamlıyorum"