TÜSİAD polemiğine Ağar da katıldı

Abone ol

DYP Lideri Mehmet Ağar bugün Koç Üniversitesi'nin konuğuydu. Ağar, hükümetin TÜSİAD gerginliği başta olmak üzere Şemdinli ve gündeme ilişkin görüşlerini açıkladı.

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, konuşmaya tahammülü olmayan birinin Türkiye'de siyaset yapamayacağını ifade ederek, ''Konuşmayı ne kadar serbest bırakırsanız o kadar özgür olursunuz'' dedi. Ağar, Koç Üniversitesi'nde ''Türkiye'nin Siyasi Açıdan Dünü ve Bugünü'' konulu konferans verdi, öğrencilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. AB'nin önemli bir proje olduğunu vurgulayan Ağar, Türkiye'nin sorunlarının demokratik hukuk devleti temelinde çözülmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'de bir kesimin, ''Anayasa değişikliği yapılsın ve halk iki kurucu unsurdan teşekkül etsin'' talebi bulunduğunu anlatan Ağar, bireysel özgürlükler bağlamında hakların genişletilmesinden yana olduğunu, ancak kolektif haklar talebine olumlu yaklaşmadığını kaydetti. Türkiye'deki tek lisanın Türkçe olduğunu ve bunun değişemeyeceğini vurgulayan Ağar, ''Diğer lisanlar konuşuluyor. Konuşanlara yönelik de bir baskı, engelleme yok'' dedi. Türkiye'ye vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk olduğunu ifade eden Ağar, ''Alt kimliklere bölerseniz, ülkenin bütünlüğünü muhafaza edemezsiniz. Geçmişte de ayrılıkçı fikir içinde olanlar oldu, şimdi de olacaktır. 70 milyonun bütünlüğü bizi bir yere taşıyacak'' diye konuştu. Türkiye'nin, bir büyük devlet olduğu özgüvenini kaybetmemesi gerektiğini dile getiren Ağar, terörle mücadelede vatandaşların da desteği olması gerektiğini vurguladı. Terör örgütünün arkasında Türkiye'nin dost bildiği ülkelerin gizli destekleri olduğunu savunan Ağar, 1950-60'lı yıllarda terörün olmadığını, çünkü Türkiye'de iyi yerleşmiş bir demokrasi bulunduğunu anlattı. ''Siyasetin görevi, dağa çıkan insanı da bizim insanımız görüp, yere indirmektir'' diyen Ağar, siyasilerin, insanların dağa çıkmasını önlemenin yollarını araması gerektiğini söyledi. ''Türkiye'nin her yöresi bizim'' diye konuşan Ağar, kimlik ve ırk üzerine siyaset yapılamayacağını vurguladı. Ağar, amaçlarının, hiçbir ananın gözyaşı dökmemesi için çalışmak olduğunu kaydetti. ''RİSK ALMAK ZORUNDASINIZ'' Terörle mücadeleyi ''beyaz takım elbiseyle kömürlükten kömür çıkarmaya'' benzeten Ağar, ''Bu mücadele sürecinde mutlaka üzerinize bir şeyler bulaşır. Risk almak zorundasınız'' dedi. Hükümetin vatandaşa, milletvekili dokunulmazlığını kaldırmayı taahhüt ettiğini anımsatan Ağar, her zaman hukuk karşısında hesap vermeye hazır olduklarını söyledi. Ağar, ''Hükümete, 'dokunulmazlıkları kaldırmıyorsanız siz başınız önde gezmeye devam edin, bizimkini kaldırın' dedik'' şeklinde konuştu. Demokrasinin temelinin bağımsız yargı olduğunu vurgulayan Ağar, Türkiye'de yargı bağımsızlığının tam olarak sağlanamadığını, kapsamlı bir yargı reformu yapılması gerektiğini anlattı. Ağar, ''Hukukun gücü egemen olmalı, güç hukuka egemen olmamalı'' dedi. Fikir özgürlüğünün sınırlarının belirlenmesinde evrensel standartların ölçü alınması gerektiğini kaydeden Ağar, ''İki makale, bir roman, bir yazıyla kimse bizi yıkamaz. Özgüveni olan toplum olmalıyız'' diye konuştu. Hükümetin AB politikasını eleştiren Ağar, seçim yapılıp yeni gelen hükümet tarafından müzakerelerin sürdürülmesi gerektiğini ileri sürdü. ''KENDİ HALİNDEKİ BİR VATANDAŞ NASIL KONUŞACAK?' Ağar, bir öğrencinin, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile TÜSİAD arasındaki gerginliği nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki sorusunu da şöyle yanıtladı: ''Konuşmayan Türkiye'de demokrasi nasıl elde edilecek? Konuşan olunca, 'hadi savcılar iş başına' deniliyor ve davalar açılıyor. Demokrasilerde herkes seni tenkit edecek, sen de karşılık vereceksin. Adam sana oy veriyor. Tabii ki tenkit edecek. Eleştiriden kimse hoşlanmaz, ama sabır ve hoşgörü olmadan siyaseti taşıyamazsınız. Konuşmaya tahammülü olmayan birisi Türkiye'de siyaset yapamaz. Demokrasi gelişemez. İş aleminin başındaki birisinin sözüne tahammül edemiyorsun, nasıl olacak bu iş? Kendi halindeki bir vatandaş, bir şair, bir yazar, bir öğrenci nasıl konuşacak? Konuşmayı ne kadar serbest bırakırsanız o kadar özgür olursunuz. Demokrasinin temeli hukuk ve özgürlüklerdir. Bunu geliştireceğiz, başka yolu yok. Her türlü eleştiriye açık olacaksınız. Dünyanın hiçbir ülkesinde bir başbakan savcılara yol göstermez.'' Siyasetin bir gelenek olduğunu ifade eden Ağar, ''Zaman zaman insanın geçmişi eteklerinden çeker'' diye konuştu. -HÜKÜMETİN KUZEY IRAK POLİTİKASINA ELEŞTİRİ- Ağar, Türkiye'nin Ortadoğu'da model bir ülke olduğunu ve bir Ortadoğu ülkesi olmasının zenginlik yarattığını kaydetti. Mehmet Ağar, Kuzey Irak'taki hiçbir oluşumun Türkiye'ye rağmen kalıcı olamayacağını belirtti. Hükümetin Kuzey Irak politikasını da eleştiren Ağar, ''İbrahim Tatlıses'in Kuzey Irak politikası hükümetinkinden daha iyi ve başarılıydı'' dedi. Ağar, bir öğrencinin ''Şemdinli'de neler oluyor?'' sorusunu yanıtlarken de ''Ona Hükümet yanıt vermeli. Ben resmi hükümet açıklamasını bekliyorum. Spekülasyon olmasın diye Şemdinli'ye gitmiyorum. Hükümet açıklama yapsın, ben gideceğim'' diye konuştu. ''İşsizliğe karşı kapkaç sektörünün geliştiğini'' ifade eden Ağar, artık herkesin bir kapkaç hatırası olduğunu söyledi. İstanbul'da polislerin, vatandaşın sorunlarını çözemedikleri için utandıklarını savunan Ağar, ''Ortada polis yok. Sokakları diğerleri ele almış'' diye konuştu.

Günün Önemli Haberleri