TÜSİAD övüyor, TİM eleştiriyor
Abone olTÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, TİM Başkanı Oğuz Satıcı’nın sürekli olarak eleştirdiği Merkez Bankası politikalarını övdü.
Özilhan, ayrıca TL’nin “aşırı değerlenmesinden” yakınan
ihracatçılara, “Yüksek kurla fiyat avantajı sağlamaya dayalı bir
ihracat stratejisi yerine, enflasyondaki düşüşten yararlanarak
maliyet avantajı sağlamaya dayalı yeni bir ihracat stratejisi
geliştirmeleri gerekmektedir” dedi. Türkiye SİAD Platformu Malatya
Başkanlar Kurulu toplantısının açılışında konuşan Özilhan, Türkiye
ekonomisinde 2002 yılından bu yana belirgin gelişmeler yaşandığına
ve bu iyileşmenin Nisan 2003’ten beri dikkat çekici bir noktaya
ulaştığını dikkat çekti. ABD ile yapılan 8.5 milyar dolarlık kredi
anlaşmasının beklentileri pozitif olarak desteklediğini dile
getirdi. Özilhan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz
Satıcı’nın sürekli eleştirdiği Merkez Bankası’nı övdü. Özilhan,
“Merkez Bankası’nın temel görevi olan fiyat istikrarının
sağlanmasında gösterdiği başarıda bu olumlu ortamın gelişmesine
önemli bir katkıda bulunmuştur” dedi. Bugün güçlü ihracat ile
desteklenen bir büyümenin söz konusu olduğunu belirten Özilhan,
talep tarafında ise uzun süredir ertelenen dayanıklı tüketim malı
harcamalarında bir miktar canlanmanın yaşandığını kaydetti.
Özilhan, kapasite kullanım oranının yükselmesiyle birlikte rekabet
gücü artırma kaygısıyla makine teçhizat yatırımlarında da ciddi
artış yaşandığını vurguladı. Özilhan, ilk 6 aya ilişkin iç talep
rakamları ve düşük reel ücretler ile birlikte değerlendirildiğinde
ise ekonomide aşırı bir ısınmasının söz konusu olmadığını belirtti.
Özilhan, TL’nin değerlenmesinin, enflasyondaki düşüşü ve borç
dinamiklerini destekleyici bir etki yarattığını bildirdi. Kurdan
yakınan ihracatçılara da yanıt veren Özilhan, şöyle devam etti:
“2003 yılı ilk 7 ayında reel kur yüzde 15 değerlenmiş ancak ihracat
Performansındaki artış sürmüştür. Bunun temel nedeni, imalat
sanayiinde verimliliğin yükselmesi, girdi maliyetlerinin düşmesi ve
dış ticaret hadlerinin iyileşmesidir. Bu noktada kurun gidişatından
şikayetçi olanların, yüksek kurla fiyat avantajı sağlamaya dayalı
bir ihracat stratejisi geliştirmeleri gerekmektedir. Düşük kurdan
olumsuz etkilenen sanayici, işadamı yaklaşımını bu yönde
değiştirirse IMF programını delme yönünde hükümete baskı yapmanın
gereği de kalmaz.” Özilhan, ithalatın ihracata oranla daha fazla
artmasının, dış ticaret dengesinde bir bozulma yarattığını
vurguladı. Ancak bundan kaygı duyulmamasını isteyen Özilhan,
“İthalat artışının temel olarak ara mal ithalatındaki artıştan
kaynaklanması, yani üretime yönelik olması nedeniyle ciddi bir
tehlikeyle karşı karşıya olmadığımızı göstermektedir” dedi.
Özilhan, ekonomideki bütün olumlu gidişata rağmen dikkatlerin elden
bırakılmaması gerektiren bazı kritik faktörler bulunduğunu da
belirtti. Özilhan, bunları, “Reel faizler hala yüksek seviyesini
korumaktadır. TL’deki reel değerlenme, cari işlemler açığı ve faiz
dışı fazla konularında yaşanan gelişmeler önümüzdeki dönemde bir
takım endiyelere yol açabilir” şeklinde dile getirdi. Türkiye’nin
ilk defa bir krizden temkinli bir biçimde çıkmaya çalıştığının
altını çizen Özilhan, Ekim ayında yapılacak 6. Gözden Geçirmenin
aksaksız gerçekleşmesinin piyasaları iyice rahatlatacağını
vurguladı. Özilhan, “6. Gözden Geçirme görüşmeleri başarıyla
sonuçlanırsa bu, 2003-2004 bütçelerinin bir temele oturduğuna
işaret edecektir” değerlendirmesinde bulundu. Özilhan, programın
gereklerinin 2004 sonuna kadar aynı kararlılıkla yerine
getirilmesi, 2004-2006 döneminin de IMF disiplini içinde
geçirilmesi halinde Türkiye’nin ilk defa bir krizden sağlıklı
biçimde çıkacağını söyledi. Özilhan, bu süreci destekleyecek en
önemli unsurun ise kamu reformu olduğunu bildirdi. Meclis’in yeni
yasama döneminde bunu mutlaka gündemine alması gerektiğini anlatan
Özilhan, özelleştirmelerin de kamu reformunun önemli bir ayağını
oluşturduğunu belirtti. Özilhan, ayrıca makroekonomik
göstergelerdeki iyileşmenin günlük hayata belirgin biçimde
yansıması ve yurdun her köşesinden hissettirmesi için biraz daha
zamana ihtiyaç duyulduğunu da sözlerine ekledi.