Türköne'den bir aykırı çıkış daha
Abone olZaman gazetesi yazarı Mümtazer'er Türköne, ilkel ritüel olarak nitelediği Andımız metninin kaldırılması çağrısında bulundu.
Zaman gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne, "Andımız ne işe
yarıyor?" diye soruyor bugünkü köşesinde.
Yazarın "Dinî bir ritüel havasında çocuklara,
faşizmin ırkçı böbürlenmesini ve solidarizmini telkin etmek
insanlığa da medenî bir toplum halinde yaşama arzusuna da
aykırı" sözleri bazı kesimlerin eleştiri oklarını çekecek
gibi görünüyor.
Andımızın çocukları kişiliksizleştirdiğini savunan
Türköne, şunları yazdı;
ANDIMIZ FAŞİST TELKİN
(...) Gerçekten içeriğe göre iki şey yapıyorsunuz: Kendinizle
övünüyorsunuz, sonra bir bütünün içinde erimeye, kendi insanî
hasletlerinizi ve bireyselliğinizi o belirsiz ruh içinde eriterek
yok etmeye rıza gösteriyorsunuz. Üstelik bu faşist telkini,
küçücük çocuklara yapıyorsunuz. Ama yine de içerikten daha
kötüsü var.
ANDIMIZ
KİŞİLİKSİZLEŞTİRİYOR
“Andımız”, okulun bize özgü eğitim anlayışının, daha doğrusu
disiplin tarzının merkezinde yer alıyor. Çocuklar okulun bahçesinde
toplanıyor. Kısa bir oyun veya kaynaşma fırsatı ve sonrasında
Andımız’ı okumak üzere sınıf sınıf kuyruğa giriyorlar. O yaşa göre
yapılabilecek en ciddi şeyi yapıp, içeriğini anlamadıkları bir
metni bağıra çağıra okuyorlar. Varlıklarını “armağan” ettikleri
için, geriye ne kaldıysa onunla öğretmenlerinin peşine takılıp,
düzen içinde sırayla sınıflarına giriyorlar. Sıcakta, soğukta bu
ilkel ritüelin çarkları arasından geçip-yontulup terbiye
ediliyorlar ve ancak ondan sonra, öğretmenin vereceği bilgileri
almaya hak kazanıyorlar. Mesele andımızın içeriğinden önce bu
kişiliksizleştiren disiplin ritüelinin kendisi. Aynı törensel
uygulamaları, Andımız’ın içeriğini bütünüyle değiştirip demokratik
ve insanî bir içerikle tekrarlamaya kalksanız ne olur? İnanın
hiçbir şey değişmez.
ANDIMIZ DİSİPLİN ARACI
Andımız, bir endoktrinasyon aracı olmaktan önce bir disiplin aracı.
Eğitim sistemimiz, andımızın merkezde yer aldığı bu disiplin
anlayışına dayanıyor. Öğretmen, kendisini Andımız’daki gibi çocuğu
yoğurup biçimlendirecek ve ona kendi kafasına göre bir kişilik
kazandıracak aşkın bir otorite rolünde görüyor. Andımız öğretmeni,
ruh ve kişilik terbiyecisi haline getiriyor.
(...) CİDDİ SAÇMALIK
Düpedüz yanlış olan bir şeyi genel kurala dönüştürdüğünüz zaman
anlamını çözemediğiniz alışkanlıklar ortaya çıkıyor. Andımız, işte
bu türden bir alışkanlık. Bu kadar ciddi bir saçmalığı,
sorgulamadan tekrarladığınız için, sorgulama yeteneğiniz de
gelişemiyor. Gözünüzün önüne, sabah okulun kapısından sıraya
dizilmeden ve andımızı tekrarlamadan giren çocukları getirin.
Öğretmen daha çok öğretmen olmak zorunda kalmaz mı? Demek ki
andımız, öğrenimi engellemekten başka bir işe yaramıyor..
Mümtaz'er Türköne tüm
yazıları