Türkmenler silah istemeyecek kadar akıllı
Abone olBaşbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Irak merkezi hükümetinin Türk konsolosluğunu ve Musul’u koruyamadığını belirtt.<br/>Bak...
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Irak
merkezi hükümetinin Türk konsolosluğunu ve Musul’u koruyamadığını
belirtt.
Bakanlar Kurulu Toplantısı’nın sona ermesinin ardından basın
toplantısı düzenleyen Arınç, gazetecilerin gündeme ilişkin
sorularını cevaplandırdı.
Musul’da Türk konsolosluğuna yapılan baskının ardından Türkiye’nin
Bağdat Büyükelçisi’nin Irak Merkezi hükümetine baskından sonra
duyulan rahatsızlığı ilettiği ve Ankara’nın bu yönde Irak hükümeti
ile bir temasa geçip geçmediğinin sorulması üzerine Başbakan
Yardımcısı Arınç, başkonsolosluklarının, büyükelçiliklerin ve
dışarıdaki temsilciliklerin devleti temsil ettiğini söyledi.
Oralarda Türk bayrağının dalgalandığını ve fiziki mekanlarında
Türkiye toprağı olduğunu dile getiren Arınç, “Oradaki
yurttaşlarımız da, oradaki çalışanlarımızda bu şartların bütün
dünya ülkeleri için geçerli olduğunu bilirler. Cenevre
sözleşmelerine göre de oradaki dış temsilciliklerin korunması
tamamen merkezi hükümetine aittir. Irak hükümetine aittir.
Türkiye’de böyle bir şey olsaydı Türkiye sorumlu olacaktı. İran da
böyle bir şey olsa İran hükümeti sorumlu olur. Yani bir ülke kendi
içinde bulunan yabancı temsilciliklerin korunmasını da sağlamak
zorundadır. Onlara yöneltilebilecek tecavüzler karşısında da
sorumlu durumdadır” diye konuştu.
“IRAK MERKEZİ HÜKÜMETİ KONSOLOSLUĞUMUZU KORUYAMAMIŞTIR, IRAKLI
ASKERLER KAÇMIŞTIR”
Arınç, yabancı misyon temsilciliklerinin korunmasının zorunlu
olduğunu ifade etti. Türkiye’nin Musul Konsolosluğu’nun Irak
Merkezi hükümeti tarafından korunamadığının altını çizen Arınç,
konuşmasına şöyle devam etti:
“Konsolosluğumuz korunmasız hale geldiği için esasen böyle akıbetle
karşılaştık. Ellerinde silah bulunan ve ordu mensubu olduğu bilenin
kişilerin hepsi silahlarını da, kıyafetlerini de bırakarak
konsolosluğumuzu da, Musul halkını da korumasız bırakmışlar ve
kaçmışlardır. Bunlara karşı Maliki hükümeti ne yapar, ne yapması
gerekir onların işi. Ama büyükelçimiz böyle bir hükümete karşı
beyanda bulunmuşsa onun görevindedir zaten. Yani konsolosluğumuzla
ilgili gelişmeleri veya IŞİD’in Musul üzerine giderken saniye
saniye, dakika dakika nerede bulunduklarına dair izlenimlerin hepsi
yapılmıştır. Ama akla gelmeyen şeylerden bir tanesi Iraklı silahlı
güçlerin yani ordu mensubu olan insanların ortalıktan biranda
kaybolacağı, silahlarını bırakıp kaçağı bunların sayısı binlerle
ifade ediliyor ve konsolosluğumuzun biranda 900 civarındaki IŞİD’le
karşı karşıya gelmiş olmasıdır. Yani her ülke kendi ülkesinde
bulunan yabancı misyonları ve onların temsilcilerini korumak
zorundadır. Bu Türkiye içinde böyledir başka ülkeler içinde. Ama
hükümet düzeyinde yapılmışmıdır esasen hükümetimize, devletimizi de
büyükelçilerimiz temsil ediyorlar. Dışişleri Bakanlığı’ndan
aldıkları talimatı mutlaka yerine getiriyorlardır.”
“TEK BİR AMACIMIZ VAR; İNSANLARIMIZI ORADAN ÇEKİP ÇIKARMAK”
Arınç, Irak Başbakanı Maliki ile Başbakan Erdoğan’ın bir görüşme
gerçekleştirip gerçekleştirmediği yönündeki bir soruya ise, “
“Şüphesiz merkezi hükümetle de, merkezi hükümet içerisinde bulunan
diğer unsunlar da her biriyle görüşmeler yapılıyor. Başka kişi ve
kurumlarla da yani bize bu işte menfaat sağlaya bileceğini
düşündüğümüz bütün unsurlarlada temasımız devam ediyor. Bundan
milletimiz emin olsun. Tekbir amacımız var. İnsanımızı oradan çekip
çıkarmak ve bunun içinde ne gerekiyorsa bunları tek tek yerine
getiriyoruz” yanıtını verdi.
“TÜRKMENLER TÜRKİYE’DEN SİLAHLI BİR YARDIM İSTEMEYECEK KADAR
AKILLIDIRLAR”
Türkmen Cephesi Lideri Erşad Salihi’nin Türkiye’den insani ve silah
yardığımı isteğini yönündeki iddiaların da sorulması üzerine Arınç,
“Irak Türkmen Cephesi akıllı insanladır. Onlar Türkiye’den silahlı
bir yardım istemenin mümkün olmayacağını, bunun reel politikaya
uygun olmayacağını, Türkiye’nin elindeki silahlı güçleriyle başka
bir ülkenin topraklarına şu veya bu vesileyle girmesinin mümkün
olmayacağını sizden de bizden de daha iyi bilirler. İstedikleri
bölgedeki diğer güçlerin kendileriyle birlikte hareket etmeleri ve
IŞİD’e karşı kendilerinin yanında silahlanması hemde şehirlerini,
yurttaşlarını kendi insanlarını muhafaza etmeleridir. Oradaki
dengeler neyi gerektiyorsa Türkmenler onu yapıyor” ifadelerini
kullandı.
“AFAD İNSANİ YARDIMLARI TÜRKMENLERE ULAŞTIRMAK İÇİN YOLA ÇIKTI, BİR
KISMI ULAŞTI”
“Bizim de Türkmen kardeşlerimizden istediğimiz tek şey aralarında
mezhep farklılıklarını bir kenara koyarak birlikte hareket
etmeleridir” diyen Arınç, konuşmasına şöyle devam etti:
“İçinde bulundukları şartları biliyoruz. Evet AFAD vasıtasıyla
insani yardım yoldadır. Bir kısmı ulaşmış durumdadır. Düşünün ki
oradaki yol güzergahlarının ne kadar emniyetsiz olduğunu ve yardım
ulaştırma konusundaki sıkıntılarımızı da tahmin edebilirsiniz ama
AFAD bu konuda büyük bir fedakarlıkla üzerine düşeni de
yapmaktadır. Tabi Telafer, Kerkük önemlidir. Bağdat’a doğru yürüyüş
önemlidir ama sayın Başbakanımız bir konuyu üzülerek ifade ediyor.
O da, ‘mesele sadece IŞİD meselesi değildir. IŞİD meselesi olmaktan
çıkmıştır. Bugün bölgeyi ateşe verecek olan şey bir mezhep
savaşının başlayacak olmasıdır.’ Gelişmeler bu noktada. Mezhep
tahassusuyla hareket eden gruplar maalesef böyle bir savaşın
tohumlarını ekiyorlar ve bunlar asıl bu bölge için çok daha büyük
tehlike oluyor.”
“IRAK KONFERANSI GÜNDEMİMİZDE DEĞİL”
Türkiye’nin bölgedeki ülkelerle ilgili Irak konusunda uluslararası
bir konferans düzenleyip düzenlenmeyeceği yönündeki bir soruya da
Arınç, “Şu anda gündemde değil” dedi.
“TÜRK BAYRAĞINA HAİN SALDIRIYI YAPAN KİŞİ YAKALANMADI”
Arınç, Diyarbakır’da Türk bayrağı indiren şahsın yakalanıp
yakalanmadığı yönündeki bir soruya ise, şu yanıtı verdi:
“İçişleri Bakanımız biliyorsunuz bir çalışma ziyareti için ABD’de
ama konu hakkında bilgi alıyoruz. Takip ediyoruz. Benim
bilebildiğim kadarıyla kimliği belli olsa bile şahıs yakalana
bilmiş değil. Daha önce galiba 4 kişi hakkında bir gözaltına
alınanlar oldu ama onlar da serbest bırakıldı. Savcılık bu konuda
başarılı bir sonuç alacaktır diye ümit ediyorum. Adli soruşturma
devam ediyor ama şuana kadar aldığım bilgi o kişinin kimliğinden
yola çıkarak henüz yakalanmamış olduğu yönündedir. Ama
soruşturmalar devam ediyor.”
“HAŞİMİ YURTTAŞLARIN KURTARILMASI İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPIYOR”
Tarım El Haşimi’nin Musul’daki vatandaşların Türkiye’ye getirilmesi
konusunda devrede olduğu yönündeki bilgilerin olduğunun sorulması
üzerine de Arınç, “O ve başkaları da şüphesiz içindedir.
Biliyorsunuz Tarık Haşimi eski Cumhurbaşkanı yardımcısıydı. Bu
mezhep kavgalarının içiresin de maalesef üzülerek söylemeliyim
yedi-sezi senedir başkanlık yapan Maliki’nin son döneminde Sünni ve
şii çatışmasını hergün ocağı odun atmakla canlandıran, büyüten bir
sorumlu kişi olarak uydurma iddialarla kendisi hakkında idam kararı
vermişti. Kısmen Türkiye’de, kısmen de başka yerlerde hayatını
sürdürüyor. Bugün yaşanan olaylarla ilgili olarak da söylediği
sözler hepimizin dikkatini çekti. Hatta onu kınayan açıklamalarda
yapıldı. Fakat yaptığı konuşmanın tamamını baktığınız zaman belki
anlayışla karşılaya bilecek noktadasınız. Çünkü Maliki bu ateşi o
kadar büyütüyor ve körüklüyor ki insan hayatını hiçe sayabilecek
gelişmelerde oldu Irak’ta… Evet onun karşılığında bugün bu olaylar
oluyor diye bir cümle kurmuş. Maksadını aşmış olabilir ama genelde
bugün olanları tasvip eden bir açıklama değil. İnanıyorum ki oda
yurttaşların kurtarılması için elinden geleni yapıyor” diye
konuştu.
“MISIR VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ TAVIRLAR BELİRLEYECEK”
Türkiye’nin ileriye dönük Mısır politikasında bir değişiklik olup
olmayacağı yönündeki bir soruya da Arınç, “Sisi’nin yemin törenine
kordiplomatik davet edilmişti. Biliyorsunuz Mısır ve Türkiye şu
anda diplomatik temsilci açısından asgari düzeydedir. Bir
maslahatgüzarımız var o da davete icabet etti ve yemin törenini
diğerleriyle birlikte izledi. Sayın Cumhurbaşkanımız bir mesaj
göndermiştir. Ama içeriğine baktığımız da maksadını ifade eden bir
kutlama mesajıdır. Bundan sonraki ilişkilerimizin nasıl devam
edeceğini Mısır ve Türkiye’nin tavırları belirleyecektir” dedi.
“BEN ARTIK DEVREDE DEĞİLİM SORDUNUZ CEVABINI VERDİM”
4 eski bakan ile ilgili Meclis’te kurulan komisyona AK Parti’nin
isim bildirmediği yönündeki bir soruya da Arınç, şunları
söyledi:
“Söylediğim sözleri dün gibi hatırlıyorum. Hatırlatmanıza gerek
yok. Böyle bir durumda ne yapılması gerektiğini muhalefet partileri
çok iyi bilirler. Sizler de gazeteciler olarak sürekli bunları
yazarsınız, kamuoyunun duyarlılığını her gün göz önüne getirirsiniz
benim kendi grubumla ilgili olarak bundan fazla söyleyebileceğim ne
olabilir? Madem ki bildirilmemiştir onlara soracaksınız ’neden
bildirmiyorsunuz’ diye. Onların söylediği sözler sizi tatmin
etmiyorsa eleştireceksiniz veya hala bildirmediler diyeceksiniz.
Ben artık devrede değilim sordunuz cevabını verdim. Artık önümüzde
tatile gidiyor bu tatile kadar bildirilecek mi bildirilmeyecek mi,
gerçekten bu dört bakanla ilgili soruşturma önergesinde acaba
görüşünü belirtmemiş tarafsız kalabilmiş veya ihsası reyde
bulunmamış milletvekili sıkıntısı mı çekiliyor? Bunları sizin gibi
araştırmacı gazetecilerin o güzel sorularınızın cevabını bulmanız
lazım. Bulacağınızdan da eminim.“
(İHA)