Türklerden "kendini onaran zırh" teknolojisi
Abone olBilkent Üniversitesi İşletme Bölümü öğrencisi ve TulparTech kurucusu Enis Yaşar ile beraberindeki doktora öğrencileri, "kendini onaran balistik kaplama" teknolojisini yerli imkanlarla geliştirdi.
Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü öğrencisi ve
teknoloji şirketi TulparTech'in kurucusu Enis Yaşar ile
beraberindeki doktora öğrencileri, balistik koruma ihtiyacı duyan
her türlü araca entegre edilebilen "kendini onaran balistik
kaplama" teknolojisini geliştirdi.
24 yaşındaki Enis Yaşar, geliştirdikleri "kendini onaran balistik
kaplama" teknolojisini Mimar ve Mühendisler Grubu'nun (MMG)
düzenlediği 2. MMG Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi ve Sergisi'nde
tanıttı.
Kendini onaran zırh-kaplama teknolojisi üzerinde uzun süredir
çalıştıklarını ifade eden Yaşar, teknolojiyi ilk defa yerli
imkanlarla Türkiye'de geliştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile
getirdi.
Yaşar, yerli imkanlarla geliştirdikleri teknolojiye ilişkin, şu
bilgileri verdi:
"Geliştirdiğimiz 'kendini onaran balistik kaplamayı', savaş
alanlarında ve askeri havaalanlarında kullanılan yakıt
tankerlerinin dış yüzeyine, araçların yakıt muhafaza bölümlerine
uyguluyorsunuz. Kaplama, muharebe esnasında yakıt tanker ya da
tankına isabet eden şarapnel ve kurşun deliklerini bir saniyenin
altında bir sürede onararak yakıtın dışarı akmasını engelliyor.
Kendini onarma işlemi balistik koruma isteyen her türlü araca
entegre edilebiliyor.
Kaplamanın içerisinde bizim geliştirdiğimiz iki farklı polimer var.
Kaplamanın bütünlüğü bozulduğu zaman, kurşun girdiği anda, normal
koşullarda ayrı katmanlarda duran bu polimerler, birbirleri ile
açılan deliğin içerisinde temasa geçiyor ve kimyasal tepkimeye
giriyorlar. Kimyasal tepkime sonucu polimerler şişiyor ve
katılaşarak oluşan deliği kapatıyorlar. Kaplama içerisinde tutuşma
engelleyici kimyasallar mevcut. Bu kimyasallar da bir kıvılcım
çıkmasını engelleyerek alevlenme ya da patlama gerçekleşmesinin
önüne geçiyor."
"Öncelikli hedefimiz, AKTAN ve ALTAY projeleri sırasında
doğacak ihtiyacı karşılamak"
Enis Yaşar, Türkiye savunma sanayisinin, bu teknolojiyi bugüne
kadar ABD ve Fransa'dan satın aldığını hatırlatarak, Türkiye’de
üretilen askeri kara araçlarının çoğu aksamını yerli imkanlar ile
ürettiklerini ancak tüm araçların yakıt tanklarının kendini onaran
kaplama ile kaplı olduğunu anlattı.
Yaşar, şöyle devam etti:
"Bu ürünü yurt dışından satın aldığımız için maalesef bütün aracı
nerede ve nasıl kullanacağımızı, kaplamayı satın aldığımız ülkeler
bize söyleyebiliyordu. Mesela, 'şurada kullanmayacaksın', 'şunlarla
savaşırken bunu kullanamazsın' diyebiliyordu. Artık bu dönem bitti.
Kendini onaran kaplama teknolojisinde yurt dışına bağımlılığımız
bitti. Bu teknolojinin geliştirilmesinin, Türkiye’de malzeme
konusunda başka ve daha ileri teknolojileri geliştirmemizin önünü
açacağına inanıyoruz. Öncelikli hedefimiz, Savunma Sanayii
Müsteşarlığı’nın açtığı Akaryakıt Tankeri (AKTAN) Projesi ile Milli
Muharebe Tankı (ALTAY) Projesi sırasında doğacak ihtiyacı
karşılamaktır."
"TulparTech ekibi olarak, ülkemizde kalıp yerli projelerin
içinde olmayı seçtik"
Enis Yaşar, geçen yıl proje ortakları ile Türk mitolojisinde
"kanatlı at" anlamına gelen TulparTech isminden esinlenerek savunma
sanayi araştırma geliştirme şirketini kurduğunu anlattı.
Robert Kolej mezunu bir Malatyalı olarak Türkiye'nin yerli savunma
sanayisi alanında çalışmaktan gurur duyduğunu ifade eden Yaşar,
"Pek çok arkadaşım yurt dışında yaşamayı, çalışmayı seçti. Biz
TulparTech ekibi olarak, ülkemizde kalıp yerli projelerin içinde
olmayı seçtik. Medeniyetimizin tekamül çabası ve ülkemizin arzu
ettiği nitelikli dönüşümü sağlaması için bizim gibi gençlerin
katkıları olacağına inandık. Bunun için yüksek katma değerli işleri
seçtik. Umarım işler hayal ettiğimiz gibi ilerler ve milli
projelerde geliştirdiğimiz teknoloji kullanılır." şeklinde
konuştu.