Türkler'den intikam aldım
Abone olİlk romanında Türkler'e kötü davranan Almanlar'dan intikam aldığını söyleyen Esmahan Aykol'un yeni hedefi Türkler...
Türkiye'nin kadın polisiye yazarlarından Esmahan Aykol'un ikinci
kitabı 'Kelepir Ev' gelecek hafta Everest Yayınları'ndan
yayımlanıyor. İlk kitabını 'Dört yıl önce gittiği Almanya'da
Türkler'e yapılan davranışlardan rahatsız olup Almanlar'dan intikam
almak için yazdığını' söyleyen Aykol bu kitabını da 'Türkler'den
intikam almak için' yazmış. İlk romanıyla okuruna tanıştırdığı
polisiye kitaplar satan bir dükkanın Alman sahibesi Kati bu sefer
kendine ev almak için uğraşırken Beyoğlu, Cihangir ve Kuledibi
üçgeninde gelişen mafya-belediye odaklı bir cinayete bulaşıyor.
Romanda detektiflik öyküsü dışında bir kadının özel hayatını da
anlatan Aykol 'Kitapta Kati'nin özel hayatı, kadın ve toplum
eleştirisi de var. Hatta bunlar bazen polisiyenin önüne geçiyor.
Benim polisiyemin diğerlerinden asıl farkı da burada. O yüzden ben
yazdığıma polisiye roman diyorum' diyor. Kadın kahramanı tercih
etmesinin nedenini kadınların daha zengin bir iç dünyaları olmasına
bağlayan yazara göre erkekler hiç ilginç değil, sınırları çok belli
ve erkek kahramanlarla anlatılabilecek bir öykünün sığ olma riski
var. Hukuk tahsili olan Aykol'un romanlarında suçlular polise
teslim edilmiyorlar. Bunu da 'Maktul o kadar kötü bir adam oluyor
ki ölümü hak ediyor. Ben zaten suçun tek taraflı bir şey olduğuna
inanmıyorum. Hele kadınların işlediği cinayetler daha da
kabullenilebilir' diye açıklıyor. Yazar, Kati'nin maceralarına
devam ettiği bir üçüncü kitaptan sonra polisiye yazmayı
bırakacağını ve artık roman yazacağını söylüyor. Kısa zamanda
Türkiye'de başarısını kanıtlayan Aykol'u Avrupalılar da keşfetmiş.
İlk kitabı 'Kitapçı Dükkanı' İsviçre'nin önemli yayınevlerinden
Diogenes tarafından Almancaya çevrilmiş ve ekim ayında Almanca
konuşulan tüm ülkelerde yayımlanacak. Kitaba onayı Türkiye'de doğan
Yunan polisiye yazarı Petros Markaris vermiş. 'Kadınlar saman
altından su yürütüyor' 'Batıda polisiye kadınların tekelinde. Bence
bunun nedeni kadınların işlerini hep sinsi yollarla halletmek
zorunda kalmış olmaları. Parayı kazanan hep erkek olmuş ve kadın
evin giderleri için kocasından para isterken çeşitli yöntemler
geliştirmek zorunda kalmış. Kadınların hayatında hep saman altından
su yürütmek felsefesi var. İsteklerini gerçekleştirmek için
erkeklerin suyuna gitmişler, stratejiler üretmişler. Bu düşünce
yapısı da üzerlerine yapışıp kalmış. Bu sinsilik de polisiye roman
yazmaya daha uygun.'