Türkler neden korkuyor?
Abone olEurobarometre araştırmasının sonuçlarına göre, Türk halkının bir korkusu var.
AB'ye üye ülkelerin yanı sıra katılımcı ve aday ülkelerde
eşzamanlı yapıldığı için AB ile ilgili en sağlıklı kamuoyu
yoklaması olarak görülen Standart Eurobarometre araştırmasının
sonuçlarına göre, Türk halkının AB üyeliğine olan desteği geçen
yıla oranla azaldı. Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı
Hansjörg Kretschmer, düzenlediği basın toplantısında, araştırmanın
Türkiye ile ilgili sonuçları hakkında bilgi verdi.
Buna göre, Türk halkının yüzde 44'ü, AB üyeliğini ''iyi bir şey''
olarak nitelerken, yüzde 25'i aksi görüşü savundu, kararsızların
oranıysa yüzde 23 oldu. 2005 yılında AB'yi ''iyi bir şey'' olarak
nitelendiren Türklerin oranı yüzde 55 dolayındaydı. Bununla
birlikte Türk halkının yüzde 51'i, AB üyeliğinin Türkiye için bir
avantaj olduğu görüşünü savunurken, yüzde 43'lük kesim, AB'nin
genel imajını ''pozitif'' olarak değerlendiriyor.
Araştırma sonuçları, Türk halkının AB ve kurumlarıyla ilgili bilgi
düzeyinin de AB ülkeleri ortalamasının çok altında olduğunu ortaya
koyuyor. Kendilerine AB konusunda bazı sorular sorulan Türk
halkının ortalama yüzde 49'u, bu soruların en az birine doğru yanıt
verebilirken, bu oran geçen yıl yüzde 62 dolayındaydı. Bu alanda AB
ortalamasıysa yüzde 79. Enformasyon kaynağı olarak televizyonu
kullanmadaysa Türklerin oranının AB halkından daha yüksek olduğu
görülüyor.
Televizyon, Türk halkının yüzde 77'lik kesimince enformasyon
kaynağı olarak kullanılırken, AB halkının durumuna bakıldığında bu
oran 70'de kalıyor. Buna karşın, enformasyon kaynağı olarak radyo
ve interneti kullanan Türklerin sayısı AB halkından çok daha az
sayıda olduğu tespit edildi. Enformasyon kaynağı olarak radyoyu
kullanan Türklerin oranı yüzde 12, interneti kullananların oranı
yüzde 7'yken, AB ülkelerindeyse radyoyu kullananların oranı yüzde
31, interneti kullananların oranı yüzde 23 oldu. AB'ye üye
ülkelerde, AB hakkında bilgi edinmeye meraklı olmadığını
belirtenlerin oranı yüzde 12'yken, Türkiye'deyse bu oran sadece
yüzde 4 olarak tespit edildi.
TÜRKLERİN YÜZDE 70'İ HAYATLARINDAN MEMNUN
AB ülkelerinde hayatlarından genel olarak memnun olduklarını ifade
edenlerin oranı 2004 sonbaharından bu yana değişiklik göstermeyerek
yüzde 80 civarında seyrederken, Türk halkı arasında bu oran, geçen
yıla göre yüzde 3 gerileyerek yüzde 70 dolayında bulunuyor. Türk
halkının yüzde 52'si, ülkedeki ekonomik şartları ''kötü'' olarak
nitelerken, AB üyeleri halkınınsa ortalama yüzde 58'i ülkeleri için
aynı şeyi düşünüyor. Eurobarometer araştırmasına göre, Türk
halkının yüzde 42'si, AB halkınınsa yüzde 35'i gelecek
12 ay için iyimser yaklaşım içinde bulunuyor. Araştırmada,
Türklerin ulusal kurumlara olan güven düzeyinin, AB ülkelerindeki
halka göre çok daha yüksek olduğu da ortaya koyuldu. Araştırmaya
göre ayrıca, Türk halkı, ülkelerinin en büyük iki sorununu işsizlik
ve terörizm olarak tanımlıyor. Bu iki sorunu, ekonomik durum, suç
ve eğitim konuları izliyor. Türklerin yüzde 43'ü, terörizmin
ülkenin en büyük iki sorunundan biri olduğu görüşünü dile getirdi.
Son yıllarda giderek arttığı gözlenen bu oran, 2004 sonbaharında
yüzde 18, 2005 ilkbaharında yüzde 29, 2005 sonbaharındaysa yüzde
41'di.
AB SİZE NE İFADE EDİYOR?
Araştırmaya göre, Türk halkı, AB'ye, üye ülkelerde yaşayan
kişilerden daha farklı bir anlam yüklüyor. Türkler için, AB'ye
yüklenen anlam çerçevesinde, ''ekonomik refah'' (2006 baharında
yüzde 35, 2005 sonbaharında yüzde 41), ''sosyal korunma'' (2006'da
yüzde 21, 2005 sonbaharında yüzde 32) ve ''barış'' (2006'da yüzde
24, 2005 sonbaharında yüzde 23) listenin başında yer alıyor.
''Demokrasi'' ve ''kültürel çeşitlilik'' ise Türkler için ikincil
önemdeki konular.
Araştırma raporunda, Türk toplumunda genel anlamda olumsuz bir
bakış açısının ivme kazandığına dikkat çekiliyor. AB'ye üye
ülkelere uygulanan anket sonuçlarına bakıldığındaysa önceliklerin
değişiklik arz ettiği görülüyor. Buna örnek olarak AB toplumları
için ''seyahat, üye ülkelerin herhangi birinde öğrenim görme ve
çalışma özgürlüğü''nün öncelikli olduğu belirtiliyor. (2006
baharında yüzde 50, 2005 sonbaharında yüzde 52). Bununla birlikte
AB para birimi ''avro'' 2006 baharında yüzde 39 ile ikinci sırada
yer alıyor. (Bu oranın 2005 sonbaharında yüzde 37 olduğu
belirtiliyor) Araştırma, hem AB'de hem Türkiye'de, ideolojik
anlamda kendilerini ''sağcı'' olarak tanımlayanların bu konularda
daha çok endişe duyduğunu ortaya koyuyor.
TÜRKLER, ULUSAL KİMLİK VE KÜLTÜRLERİNİ KAYBETMEKTEN
KORKUYOR
Araştırma raporunda, AB toplumlarına ve Türklere uygulanan anketler
kıyaslandığında, Türk toplumunun AB ile ilgili konularda kısmen
endişeli görünmediği, ancak en çok korkulanın ''ulusal kimlik ve
kültürün kaybı'' ile ''Türk Lirasının sonunun gelmesi'' olduğu
belirtiliyor. Ulusal kimlik ve kültürün kaybından korkanların AB
ülkelerinde daha çok kadınlar, Türkiye'deyse daha çok erkekler
olduğuna dikkat çekilen araştırmada, Türkiye'de gençlerin, AB'deyse
yaşlıların bu konuda ikna olmaya daha yatkın olduğu ortaya konuyor.
Araştırma sonuçlarına göre, Türk toplumu, öncelikli olarak,
''işsizlik'', ''yoksulluk'' ve ''terörizm'' ile mücadelede harekete
geçilmesinin gerektiğini düşünüyor. AB üyesi ülkelerin halklarıysa
terörizmden ziyade, organize suçlarla mücadelenin öncelikli
olduğuna inanıyor.